Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

 Bölgesel kalkınma konuşulacaksa en doğru yer İstanbul'dur. Burası dünyanın nabzının attığı şehirdir. Dünya finansal sisteminin dayanıklılığını güçlendirmek sorumluluğumuz var. Dünyada artık herhangi kriz olduğunda bundan etkilenmeyecek toplum yoktur.
Biz Avrupalılar bu krizi derinlemesine hissettik. Avrupa’da yaşanan krizi kendi krizimiz gördük.
Avrupa’da yaşanan krizi kendi krizimiz gördük. Politik depremin ortaya çıkardığı daralmalar aslında bölgesel krizin daha derinlemesine olmasına yol açtı.


YENİ BİR VİZYON İLAN ETTİK

2008 ekonomik krizinin olduğu sıralarda Ali Babacan'dan Dışişleri Bakanlığı'nı devralmıştım. O zaman bir muhasebe ihtiyacı duyduk. Şimdi dönüp 5 yıla baktığımızda Türkiye finansal sarsılmalara dayanabilmişse geliştirdiği politikalar etkili olmuştur. Yeni bir vizyon ilan ettik.
2009 yılında bir çok Ortadoğu ve Balkan platformlarında 4 ilkeyi öne çıkardık. Yeni bir üst düzey siyasal diyaloğa ihtiyaç var, güvenlik sistemine ihtiyaç var, siyasi kültüre ihtiyaç var dedik.


VİZESİZ SEYAHAT AVANTAJI

İnsanımız ne kadar çok hareket ederse, girişimcimiz ne kadar çok ülkeye rahatlıkla gidebilirse ekonomimiz o kadar katma değer üretir' diye düşündük ve yeni bir vize politikası geliştirdik. Ben Dışişleri Bakanı olduğumda 42 ülkeyle vize muafiyeti vardı, bıraktığımda 72 ülke.
Dünya finansal mimarisi miadını doldurmuştur; artık yeni bir mimara ihtiyaç vardır.


BİZE DEMOKRASİ DERSİ VERMEYE ÇALIŞANLAR...

Arap baharına verdiğimiz ilk tepki insan onurunun temel değerlerini göz önünde bulundurarak ümit tepkisiydi. Halkına hesap vermeyen rejimler sadece ve Filistin meselesi üzerinden kendilerini meşru kılmaya çalışıyorlardı. Bize geçmişte demokrasi dersi vermeye kalkanlar o bölgeyi terk etse de biz o bölgeyi terk etmeyeceğiz.


ONLAR ESED'E SAVAŞ AÇMIŞKEN BİZ DESTEKLEDİK

Biz ülkede eski cumhurbaşkanı ve başbakanlar ya hapiste ya sürgündeyse orada demokrasi yoktur. Hapiste mübarek, toprakta Kaddafi. Biz aylarca Esad'ı ikna etmeye çalıştık. Sünni dünya Beşar Esed'e savaş açmışken biz destekledik çünkü barışçıl yönden döndürmek istedik.


IŞİD İSLAM İLE ANILAMAZ

Dünyada her millet, her dinden insan nasıl demokrasiyle idare edilebilme kapasitesine sahipse çok köklü siyasal kültüre sahip İslam toplumları da demokrasiyi hem yaşatırlar, hem geliştirirler. İslam dünyası, IŞİD ile anılamaz, İslam da IŞİD veya benzer yapılarla anılamaz.
Kaynak: Haber7