Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Kesin sonuçlar Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra paketin bazı maddeleri hemen yürürlüğe girecek. Bunlardan birisi de Cumhurbaşkanının partili olabilmesine imkan veren düzenlemedir. O yürürlüğe girecek. Sayın Cumhurbaşkanımız Resmi Gazetede kesin sonuçların yayımlanmasından sonra partili olabilecektir” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ, “Öncelikle şunu ifade etmem lazım, benim yaptığım açıklamalar anayasanın 79. Maddesi’nin 2. Fıkrası ile Anayasa Mahkemesi yargılama usulleri hakkında kanun var, o kanunun 45. Maddesi’nin 3. Fıkrası ve ayrıca Danıştay’ın ve AYM’nin, AİHM’in daha önce seçimle ilgili verdiği konulardaki kararlarının hatırlatılması ve tekrarından ibarettir. Anayasa çok açık bir şekilde YSK kararları aleyhine hiçbir merciye başvurulamayacağını söylüyor, o zaman bunu söyleyen anayasa hükmü mahkemeye emir ve talimat veriyor dolayısı ile bunu buraya yazmamak lazımdır diye bir yanlış mantık işletilebilir mi? İşletilemez” ifadelerini kullandı.

“Toplumu aldatmaya çalışanlara hatırlatma yapıyorum”

Daha önce verilmiş AYM kararları olduğunu ve bu konudaki müracaatlar karşısında kabul edilmezlik kararı verildiğini hatırlatan Bozdağ, “Danıştay’ın kararları var, çok az sayıda onların hepsi de ret kararı vermiş. Anayasanın 79. Maddesi nedeniyle ret kararı vermiş. Benim yaptığım burada anayasayı ve mahkemelerin daha önce vermiş olduğu bu konudaki onlarca kararı YSK’nın verdiği onlarca kararı yok sayarak, sanki yargı yolu kapalı olan bir karara karşı, yargı yolu açıkmış gibi bir algı oluşturmaya ve toplumu aldatmaya, yanıltmaya çalışanlara karşı anayasayı hatırlatmak, mahkemelerin verdiği kararları, YSK’nın ve yasalarımızın bireysel başvuruya ilişkin düzenlemeyi kastediyorum kurallarını hatırlatmaktan ibarettir” açıklamasında bulundu.

“Kamuoyunu doğru bilgilendirmek benim görevimdir”

Bozdağ, şunları kaydetti:

“Kamuoyunu doğru bilgilendirmek benim görevimdir, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak, gerçekleri kamuoyu ile paylaşmak yargıyı etkilemek değildir, bir suç da değildir, benim anayasal vazifemdir. Mecliste görüşülen pek çok konu var, bunların tamamıyla ilgili yargıda konular var. Ceza kanunu değiştiriyoruz, usul kanunu değiştiriyoruz, başka kanunlar değiştiriyoruz, değiştirdiğimiz konularla ilgili yargıda davalar, ihtilaflar var o zaman biri kalkıp diyebilir mi siz usul yasasını değiştiriyorsunuz ama şu anda bundan etkilenecek onlarca, yüzlerce konu var, siz bu konuda görüş beyan edemezsiniz diyebiliyor mu kimse? Demiyor. Neden? Çünkü parlamentonun görevi yasaları çıkarmak ve yargının görevi de çıkan bu yasaları doğru bir biçimde uygulamaktır, kendisiyle ilgili konularda.”

“Yaptığımız doğrudur hiçbir yanlışlık yoktur”

“Burada bizim yaptığımız doğrudur, bir yanlışlık yoktur” diyen Bozdağ, “Mahkemelere emir ve talimat niteliğinde değildir, aksi takdirde siyasetçilerin hiç ağzını açıp, böyle konularda ve hiçbir konuda görüş beyan etmemesi lazımdır ki bu da yanlıştır. Kaldı ki kendileri bas bas bağırıyorlar. ‘Efendim anayasanın açık hükmüne rağmen, hiçbir merciye başvuramaz kuralını çiğniyorlar, AYM’ye gideceğiz’ diyorlar. Sonra vazgeçiyorlar” şeklinde konuştu.

“Algı operasyonu yapılıyor”

CHP’nin Danıştay’a gittiğini, ondan sonra ‘AİHM gideceğiz, biz şöyle haklıyız, böyle haklıyız’ dediklerini hatırlatan Bozdağ, “Haksız oldukları halde toplumu aldatarak, bilerek ve isteyerek bir algı operasyonu yapılıyor. Ben Adalet Bakanı olarak anayasa çok açık, mahkemelerin kararları çok açık, sizin bu söyledikleriniz yanlış, diye benim bunlara cevap vermem vazifemdir. Ben mahkemelere cevap vermiyorum, anamuhalefet partisinin bu konuda konuşan sözcülerine açıklama yapan yetkilerine cevap veriyorum. Onlara benim sözüm. Siz bu yola başvuruyorsunuz ama mahkemelerin yapacağı bir şey yok bunu anlamak için Adalet Bakanı olmaya veya hukukçu olmaya gerek yok, anamuhalefet partisinin sözcüsü olmaya da gerek yok” dedi.

“Sanki bir şey olacakmış gibi insanları aldatıyorlar”

Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Benim merak ettiğim şey şu: Yasa yolu tartışmasız kapalı olduğu halde ve mahkemeler daha önce tartışmasız ret kararları verdiği halde ve bunların hiçbirinden netice alamayacağını bildiği halde, netice alacakmış gibi bir algı oluşturmaya çalışmanın, netice alacakmış gibi bir ısrar üzerinde olmanın CHP’ye veya kime ne faydası var? Var mı kimseye bir faydası? Yok. O zaman toplumu niye germeye çalışıyorlar, sanki bir şey olacakmış gibi insanları aldatmaya çalışıyorlar.”

“Türkiye’nin hükümet sistemi ilk defa milletin hür oyu ile değişmiştir”

“Seçim bitmiştir, YSK gayri resmi sonuçları açıklamıştır” ifadesini kullanan Bakan Bozdağ, “Oyların geçersizliğine dair itirazları değerlendirmiş ve onları da ret etmiştir, şu saatten sonra resmi ve kesin sonuçların açıklanmasını beklemekten başka kimsenin yapabileceği bir şey yoktur. Ortaya çıkan sonuçlara göre Türkiye’nin hükümet sistemi ilk defa milletin hür oyu ile değişmiştir. Artık bunu kabul edip, Türkiye’nin kabul ettiği yeni sistemde daha ileri, daha güçlü bir şekilde devam etmesi için biz ne yapabiliriz onun üzerinde kafa yormamız lazım” dedi.

“Cumhurbaşkanımız kesin sonuçlar yayımlandıktan sonra partili olabilecek”

Kesin sonuçların Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra paketin bazı maddelerinin hemen yürürlüğe gireceğini bildiren Bozdağ, “Bunlardan birisi de Cumhurbaşkanının partili olabilmesine imkan veren düzenlemedir. O yürürlüğe girecek. Kanunlarda, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nda partisiyle ilişiği kesilir kuralı halen var, uyum değişikliği yapılmadı ama değişiklik yapılmamış olsa bile anayasa değişikliği çok açıkça bunu yazmış durumda, kural haline geldi, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’ndaki hüküm. Orada görünürde var ama gerçekte anlamsızlaştı. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız Resmi Gazetede kesin sonuçların yayımlanmasından sonra partili olabilecektir” ifadelerini kullandı.

“Bu hasretin bitmesi lazım”

Bozdağ, şöyle konuştu:

“AK Parti’yi kuran tüzüğünü, programını oluşturan, başarıdan başarıya koşturan ve bugün Türkiye’yi dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getiren bu kadronun liderinin AK Parti’ye dönmesi ve AK Parti’de kaldığı yerden ‘Haydi Bismillah’ demesi ben eminim ki AK Partilileri çok sevindirecektir ayrıca Türkiye’nin siyasetine ve demokrasisine ayrı bir güç katacaktır diye düşünüyorum. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımızı bekliyoruz, artık bu hasretin bitmesi lazım.”

“Algı operasyonuna devam ediyor”

Cumhurbaşkanı yardımcılarının vekalet edemeyeceği konusunda sorun çıkmasının söz konusu olmadığını vurgulayan Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu seçim meydanlarında yaptığı çarpıtmanın bir devamını dün parlamentoda da yaptı ve bir kısmını da yalan da katarak bunu yaptı. Çok ilginçtir seçim propagandası bitti, seçim bitti, halk tercihini yaptı, Türkiye’nin parlamenter sistemini değiştirdi yerine Cumhurbaşkanı hükümet sistemini kabul etti. Artık bu iş bitmiştir. Buraya hepimizin nokta koyması lazım ama dün gördük ki Sayın Kılıçdaroğlu hala kampanyadaymış gibi devam ediyor. Sanki yarın oylama var da vatandaş yarın oy kullanacakmış gibi algı operasyonuna devam ediyor ve çarpıtmaya devam ediyor. Bu kabul edilemez bir şeydir” değerlendirmelerinde bulundu.

“Vekaleti yürütmenin içinden birisi yapacak”

Bakan Bozdağ, parlamenter sistemde Cumhurbaşkanına yurtdışına gittiğinde veya herhangi bir nedenle Cumhurbaşkanı görevini yapamadığında ona TBMM Başkanının vekalet ettiğine değinerek, “Sebebi nedir? Sebebi çok açık hükümet parlamentonun içinden çıkıyor ve 2007’den önceki değişiklikte de Cumhurbaşkanını parlamento seçiyor. Cumhurbaşkanı parlamentoda yemin ediyor ve göreve öyle başlıyor. Dolayısıyla parlamentonun seçtiği Cumhurbaşkanına parlamentonun başkanının vekalet etmesi sistemin doğasıyla uyumlu bir şeydir. Ama 2007’de Cumhurbaşkanını halk seçmesi konusunda bir karar alınca vekalet konusunda da bir değişiklik yapılmadı. O zaman bu parlamenter sistemin koyduğu vekalet düzeni halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tarafında da devam etti. Ama yeni sisteme geldiğinizde bu sistemde yasama yürütme kuvvetleri birbirinden tam ayrılıyor. Tam ayrıldığı için yürütmede görev alan yasamada görev alamayacak, yasamada görev alan da yürütmede görev aldığı taktirde yasama üyeliği sona erecek. Böyle kuvvetlerin tam ve keskin ayrılığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde sağlandığı için yasamanın başı olan meclis başkanının yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına vekaleti bu sistemin doğasına terstir. O nedenle vekaleti yürütmenin içinden birisinin yapması gerekir. O da kimdir? Cumhurbaşkanı yardımcısıdır. Bu onu götürüyor” açıklamasında bulundu.

“Cumhurbaşkanına yardımcısı vekalet edecektir”

Başbakanın yurtdışına çıktığı zaman başbakan yardımcılarından birisinin vekalet ettiğini hatırlatan Bozdağ, “Başbakan yürütmenin sorumlu kanadını oluşturuyordu parlamenter sistemde. Peki başbakana meclis başkanı vekalet ediyor mu? Etmiyordu ama şimdi yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor ve siyasi sorumluluğu var, hukuki sorumluluğu var, cezai sorumluluğu var. Bütün yetki orada dolayısıyla aynen bugün ki yürütmeye nasıl başbakan çıktığında başbakan yardımcıları vekalet ediyorsa yeni sistemde de Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanı yardımcısı vekalet edecektir” dedi.

“Güvenoyunu bakanlar almaz, hükümet alır”

Dün TBMM’de Başbakan Yıldırım’ın Kılıçdaroğlu’na verdiği örneği anımsatan Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanlar ne yapacak? Parlamentoda yemin edecekler. Bir defa parlamentoda bir irtibat yemin suretiyle kuruluyor. İki bakanlar ve Cumhurbaşkanı yardımcıları milletvekili seçilme yeterliliğine sahip kişiler arasından atanacaklar. Şu anda bizim mevcut anayasamızda bu hüküm uygulanıyor mu? Uygulanıyor. Efkan Ala biliyorsunuz dışarıdan bakan oldu. Numan Kurtulmuş dışarıdan bakan oldu. Biri İçişleri Bakanı biri başbakan yardımcısı. Geldiler parlamentoda yemin ettiler ve görevlerine başladılar. Numan Kurtulmuş Başbakan Yardımcısı sıfatıyla Başbakanımızın yurtdışında olduğu dönemlerde de Başbakanımıza vekalet etti. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki; Numan Kurtulmuş güvenoyu aldı. Yalan söyleme Sayın Kılıçdaroğlu Numan Kurtulmuş nasıl güvenoyu aldı? Güvenoyunu bakanlar almaz, hükümet alır. Yeni hükümet kurulurken birisi eğer dışarıdan da bakan olmuşsa o yeni hükümetin içerisinde o hükümet güvenoyu alır. Hükümet güvenoyu aldığı için. Diyelim ki şu anda başbakan yardımcılığında boşalma oldu da yeni bir isim başbakan yardımcısı oldu.”