Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta ilk olarak divanın, başkan Türkiye ve daimi üye Filistin'in yanı sıra Afganistan ve Gine'den oluşturulmasını önerdi. Divanın onaylanmasının ardından Kur'an-ı Kerim ve şehitler için Fatiha okundu.

Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla açılış konuşmasını yapan Erdoğan, olağanüstü toplantı için İstanbul'a gelen konuk ülke temsilcilerini selamlayarak, "Bugün kalbi bizimle birlikte çarpan dünyanın dört bir köşesindeki tüm Kudüsdostlarını da aynı şekilde sevgiyle selamlıyorum. Kudüs'ün sırdaşı, yoldaşı, kader arkadaşı İstanbul'a hoş geldiniz." dedi.

"GÖZ BEBEĞİMİZ, İLK KIBLEMİZ KUDÜS İÇİN BİR ARADAYIZ"

"Ramazanın da ruhuna uygun bir şekilde dünyanın dört bir ucundan dayanışmalarını göstermek amacıyla İstanbul'a gelen siz misafirlerimize kardeşliğiniz, hassasiyetiniz için özellikle teşekkür ediyorum. İslam coğrafyasının siz değerli temsilcilerini aramızda görmek, Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, tüm Kudüs sevdalılarına güç ve cesaret veriyor. Bugün İstanbul'da ilk kıblemiz, göz bebeğimiz Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsüne bir kez daha yapılan hoyratça saldırı nedeniyle bir araya geldik. Bu tarihi toplantının ve alacağımız kararların, Kudüs ve tüm Filistin için hayırlara vesile olmasını Allah'tan diliyorum."

"İSRAİLLİ HAYDUTLARCA KATLEDİLEN FİLİSTİNLİLER İÇİN HAREKETE GEÇMEK GEREKİYOR"

Zirve Dönem Başkanı olarak 3 gün önce yaptıkları davete kısa sürede icabet ettikleri için katılımcı ülke temsilcilerine teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugün İsrailli haydutlarca katledilen Filistinliler için harekete geçmek, tüm dünyaya insanlığın halen ölmediğini göstermek demektir. Bugün Kudüs'e sahip çıkmak, barışa, insanlığa sahip çıkmaktır. Çünkü Kudüs, bütün Müslümanların onuru, izzeti, harim-i ismetidir. Kudüs Müslümanların ortak hafızası, ortak mirası, ortak emeğidir. Kudüs aynı zamanda üç semavi dinin de mukaddes beldesidir. Kudüs'e yönelik her saldırı aynı zamanda bu değerlerin, bu hassasiyetlerin tamamına yapılmış demektir. Bizler bugün burada toplantımızla sadece Kudüs'ü işgal teşebbüsüne karşı tepkimizi ortaya koymuyoruz. Aynı zamanda üç semavi dinin barış içinde bir arada yaşama idealine de sahip çıkıyoruz. Bizler bugün bölgemizi kan ve göz yaşına boğmak isteyenlere 'dur' diyoruz. Buradaki toplantımızda, Filistinli kardeşlerimizin mücadelelerinde asla yalnız olmadıklarını haykırıyoruz. Bir kez daha şu gerçeğin herkes tarafından bilinmesini istiyorum; Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır, Kudüs, elinde on binlerce masum Filistinlinin kanı olan bir terör devletinin insafına bırakılmayacak kadar mukaddes bir mübarek beldedir."

"MÜSLÜMANLAR DOĞU KUDÜS ÜZERİNDEKİ HAKLARINDAN TEK BİR ADIM DAHİ GERİ ADIM ATMAYACAKTIR"

Erdoğan, Müslümanların Doğu Kudüs üzerindeki haklarından tek bir adım dahi geri adım atmayacaklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nasıl 14 Mayıs Pazartesi insanlık tarihine kara bir gün olarak kazınmışsa, 18 Mayıs Cuma da inşallah müşterek çabalarımızla insanlık onurunun kurtarıldığı bir gün olarak yazılacaktır. Ben bu salonda bulunan her bir kardeşime, Kudüs'ün izzetine, onuruna ve tarihi statüsüne sahip çıktıkları için şükranlarımı sunuyorum. Bu tavrınızın sadece din kardeşlerimiz nezdinde değil, Hristiyanlar, Museviler ve diğer inanç sahipleri için de çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Burada Siyonistleri bir kenara koyuyorum. Zaten bütün bu olayların altında onlar yok mu? Onlar var. İnşallah bugün alacağımız kararlarla da bu duruşumuzu perçinleyeceğiz."