Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk mezunlarını veren Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Komutanlığındaki törende yaptığı konuşmada, "Bugün Türkiye operasyonel kabiliyet ve tecrübe bakımından herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine sahiptir. Günün 24 saati, yılın 365 günü kesintisiz operasyon yürütebilecek böyle güçlü bir ordumuz olmasaydı bizi bu coğrafyada bir gün yaşatmazlardı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Komutanlığında düzenlenen 858 Muvazzaf Subay Adayının Mezuniyet Törenine katıldı. Burada konuşma yapan Erdoğan, "Milletimizin hicrana takati olmadığı gibi bayrağımızı ve sancağımızı, dolayısıyla onların korunmasını emanet ettiğimiz kahraman ordumuzu matem yüzüyle görmeye tahammülü yoktur. Bizim ordumuz, bizim subayımız, bizim askerimiz daima başı dik bir şekilde görevinin başında olacaktır. Ülke ve millet olarak öyle bir dönemden geçiyoruz ki; ordumuza, ordumuzun gücüne, ordumuzun kabiliyetlerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Türkiye kendi sınırları içinde tarihinin en büyük terörle mücadele operasyonlarını yürütüyor. Aynı şekilde sınırlarımızın Irak tarafından terör örgütüne çok ciddi darbeler vuruyoruz. Bununla kalmıyor Suriye’de çok önemli operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Katar’dan Somali’ye, Afganistan’dan Bosna’ya kadar pek çok yurt dışı misyon görevini başarıyla yerine getiren bir ordumuz var" diye konuştu.

"Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz"

"Bugün Türkiye operasyonel kabiliyet ve tecrübe bakımından herhalde dünyanın en güçlü birkaç ordusundan birine sahiptir" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, "Günün 24 saati, yılın 365 günü kesintisiz operasyon yürütebilecek böyle güçlü bir ordumuz olmasaydı bizi bu coğrafyada bir gün yaşatmazlardı. Fırat Kalkanı Harekatında, DEAŞ’ı birkaç ay içinde çökerten de, çukur eylemlerinde masumla haini hassasiyetle ayırıp bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömen de bizim ordumuzdur. Başka ülkeler kendi güvenliklerini bir takım uluslararası kurumlara, başka bir takım devletlere havale edebilir ama bizim Türkiye olarak böyle bir şansımız yoktur. Biz her ne yapacaksak kendimiz yapacağız. Suriye krizi sırasında bir kez daha gördük ki, başımız gerçekten belaya girdiğinde ülkemize elini uzatacak ne bir uluslararası kurum, ne de kendi kardeşlerimiz dışında bir toplum yoktur. Dost ve kardeş toplumların maalesef askeri olarak bize katkı sağlayacak güçlü bir durumları olmadığını gayet iyi biliyoruz. Hani iyi gün dostu derler ya; üyesi bulunduğumuz uluslararası kurumların böyle olduğunu gördük, yaşadık ve yaşıyoruz. Onun için kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerini her bakımdan geliştirmek, güçlendirmek, büyütmek mecburiyetinde olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şu anda artık savunma sanayimiz 15 sene öncesiyle asla mukayese edilmeyecek güce ulaşmıştır. Bizi kapılarında bekletenler, bize talep ettiğimiz silahları vermeyenler artık şunu görüyorlar: Türkiye o vermediğimiz silahları artık kendisi yapıyor. Daha güçlüsünü yapmaya da devam edeceğiz. Özellikle gençlerimizin moralini, şevkini yükseltmenin ülkemize, milletimize, devletimize bağlılıklarını daha da güçlendirmenin yollarını aramalıyız. Türkiye’nin dünü zordu, bugünü meşakkatli, yarını daha da sıkıntılı olabilir. Tüm bunların üstesinden gelebilmek için önce kendimize güvenmemiz, tarihimizi, kültürümüze, değerlerimize vakıf olmamız gerekiyor. Anasınıfından başlayarak tüm eğitim müfredatımızı, gazetesinden televizyonuna ve internetine kadar tüm medyamızı bu doğrultuda seferber etmeliyiz. Bizim çocuklarımız Dede Korkut hikayelerindeki kahramanlar dururken niye bir başka ülkenin kahramanlarıyla yatıp kalksınlar. Kendi medeniyet tarihimizin masalları dururken niye başka bir kültürün örnekleriyle çocuklarımızı büyütelim. Kendi arı duru Türkçemiz dururken niye başka dillerin kavramlarıyla, kalıplarıyla konuşalım. Önümüzdeki dönemde tüm bu hususlarda milletimizle birlikte yoğun bir gayret gösterecek, eksiklerimizi tamamlayacak, hedeflerime doğru kararlılıkla yürüyeceğiz. Bu süreçte ordumuz en büyük güven kaynağımız ve en önemli imkanımız olmayı sürdürecektir" dedi.

"Millet olarak coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, gaza ruhumuzu yitirmeyişimize, her zaman mücadeleye hazır oluşumuza borçluyuz"

Mezun olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin saflarında göreve başlayacak olan teğmenlerin aynı zamanda orduyu gelecekte yönetecek kurmay adayları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Önlerinde askerlik sanatını icra edecekleri uzun bir dönem var. Ben şimdiden gazanız mübarek olsun diyorum. Bu şerefli üniformayı giymekle dahi gazilik unvanını hak etmiş oluyorsunuz. Görev süreniz boyunca öyle veya böyle mutlaka terörle mücadele operasyonlarında, yurt dışı misyonlarında sorumluluk üstleneceksiniz. Aranızda belki payelerin en şereflisi olan şehitlik makamına ulaşacaklar çıkacak. Millet olarak coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı, gaza ruhumuzu yitirmeyişimize, her zaman mücadeleye hazır oluşumuza borçluyuz. Suriye’de, Irak’ta, diğer ülkelerde, sınır boylarımızda, dağlarımızda ve ihtiyaç duyulan her yerde istiklalimiz ve istikbalimiz için kahramanca görev yapan tüm askerlerimize şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabbim onları her türlü beladan, saldırıdan, kazadan, ihanetten muhafaza buyursun" ifadelerini kullandı.