Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. 

“Şaibe kalmasın”

Erdoğan, 31 Mart seçimlerine ilişkin, “13-14 bin oyla seçim mi kazanılır” şeklindeki açıklamasının ne anlama geldiğine yönelik soruya ise, “Burada itirazlar üzerinde bir şey konuşuluyor. İtirazlar üzerinde konuşulurken, İstanbul gibi bir şehirde, 11 milyona yakın seçmenin söz konusu olduğu bir şehirde, 30 binle başlayacak, süratle iş 13 bine kadar düşecek. Neyle? Yapılan itirazlarla. Ne yapalım biz bunun peşini mi bırakalım? İtirazlar devam edecek ki nihai karar mercii YSK. YSK verir kararı, isterse 1 oy olsun. Orası bu kararı verdiği zaman, “eyvallah o zaman başım gözüm üstüne” dersin. Ama nihai merci neresi, orası” cevabını verdi.

“Bu iptale götürür”

Bir soru üzerine, seçimlerde AK Parti teşkilatı içinde sandıklara tam manasıyla hakimiyette, eksikler kusurlar olmuş olabileceğini vurgulayan Erdoğan, “Ama şunu bilmemiz lazım, son bir yasal düzenlemeyle, bir defa sandık kurulları, sandık başkanları kamu görevlilerinden oluşur. Burada, öyle şeyler olur ki, birinci derecede İstanbul’da, bakıyorsunuz, belediyenin personeli, işçi sandık kurulu başkanı olmuş. Bazı yerlerde asker üye. TSK’da görevli, sivil personel de olsa, orada sandık kurulu başkanı olamaz. Bunları tespit etmiş durumda arkadaşlarımız."

"Tabi bunlar, işe usulsüzlük noktasında şaibe getiriyor. Tabi, aslında samimi bir davranış olsa, bu iptale götürür. Şimdi, benim şu anda Büyükçekmece’de, malum adayımız İBB başkanımız Mevlüt Bey. Mevlüt Bey aynı zamanda hukukçu. Şimdi, Mevlüt Bey bana öyle şeyler söylüyor ki ben tabi şaşırdım. Ben Mevlüt’e kendime inandığım kadar inanırım. Diyor ki mesela boş arazide, apartman var, orada seçmen başka yerden taşıma sistemiyle getirilmiş, adres orası gösteriliyor. Onu geç, iki katlı bir bina. Bina dört kat gösterilmiş, dört kat gösterilen binada seçmenler... İşte bunlar, ciddi manada, seçime ciddi manada bir şaibenin karıştığının ispatları."

"Benim için, İçişleri Bakanıyla, Adalet Bakanıyla ne görüştün diyor... Ya ben bu ülkenin Cumhurbaşkanıyım. Ve şu anda devletin başıyım. İçişleri Bakanı da, Adalet Bakanı da benim kabinemin üyeleri. Ben onlarla her zaman her yerde her şeyi görüşebilirim. Ne görüştüğümü ben sana mı anlatacağım? Kaldı ki ben aynı zamanda bu partinin genel başkanıyım. Öyle de bir özelliğim var. Böyle cahilane, hiç düşünmeden, böyle kendine göre bir algı operasyonu yapmak suretiyle güya bu işi lehine çevirecek. Böyle bir saçmalık olur mu ya?” değerlendirmesini yaptı.

Kaynak: Yeni Akit (Hacı Yakışıklı)