Akit’e konuşan İslam hukuku uzmanları, Türkiye’de 30 yıldır süresiz olarak uygulanan nafaka konusunda yanlış yapıldığını ifade ederek, nafakanın süreli olması gerektiğini söylediler.

Faruk Arslan'ın haberi şöyle;

Aile fertlerine vurulmuş 30 yıllık pranga olan süresiz nafaka uygulamasını, konunun aslî muhatapları olan İslâm hukuku uzmanlarıyla konuştuk. Akit’in ısrarlı haberleri sonrası gündem olan ve Adalet Bakanlığı ile Aile Bakanlığı’nın sorunun çözümüne ilişkin ortak çalışma başlattığı süresiz nafaka uygulamasının yanlış olduğunu vurgulayan uzmanlar, ayrılık durumunda kadının yoksulluk nafakasının 3 aydan sonra almasının caiz olmadığını, çocuk olması durumunda ise babanın kız çocuğunun giderlerini evlenene kadar, erkek çocuğunun giderlerini buluğ çağına kadar karşılamakla mükellef olduğunu kaydettiler.

NAFAKA ‘İDDET SÜRESİ’ KADARDIR

Gazetemize konuşan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğr. Üy. İslam Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, nafaka konusunda İslâm hukukunun koyduğu “iddet süresi”ne dikkat çekti. Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, “Erkek ne kadar zengin olursa olsun karısının nafakasını vermekle mükelleftir. Boşandıktan sonra erkeğin nafaka yükümlülüğü kalkar. Ancak iddet zamanı içinde kadın nafakaya hak kazanır. İddeti bitene kadar kadın, normal evliymiş gibi nafaka almaya devam eder. İddet nedir? Kadın hamile ise doğurana kadardır. Boşanma iddetinde üç kere hayız görüp temizlenene kadardır. Bu yaklaşık üç aydır ama biraz fazla da olabilir. Hayız görmeyen kadınlarda bu süre yaklaşık 90 gündür. Bu müddet bittikten sonra kadının kocasından hiçbir şekilde talep hakkı olamaz.” dedi.

İDDETTEN SONRASI ‘CAİZ OLMAYAN ALACAK’TIR

Erkeğin kadının mallarını vermemesi, çeyizini tutması ve mehir borcunu ödememesinin ayrı konular olduğunu kaydeden Ekinci, “Medeni kanunun günümüzde tatbik ettiği yoksulluk nafakası İslam hukukuna uygun değil. Mahkeme kadının iddeti bittikten sonrası için nafaka ödenmesi kararı verse bile bunu almak caiz değildir. Kadının iddet bittikten sonra kocasından nafaka alma hakkı yok. Bu İslamiyet’e aykırıdır, caiz olmayan bir alacaktır. Hiç kimse başka bir kimseye onun rızası olmadan borç biçemez. Şimdi ben ‘Siz bana 100 TL borçlusunuz’ dersem bunun hiçbir kıymeti olmaz. Ama ben, ‘Ben size 100 TL borçluyum dersem’ bunun kıymeti olur. Onun için mahkeme kocayı süresiz nafakaya mahkum edemez.” şeklinde konuştu.

KANUN ZORUYLA ALINMASI HOŞ DA DEĞİL CAİZ DE DEĞİL

Necmettin Erbakan Üniversitesi Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı, İslam Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Orhan Çeker, “İslam’a göre evlilik sona erdikten sonra kadının evlenmek için mecburen beklediği süre var o süreye iddet süresi diyoruz. O iddet süresi içerisinde kadın nafaka alır. İddet süresi bittikten sonra ise erkeğin nafaka verme mecburiyeti kalkar. İddet süresi ortalama 3 aydır. Kadın hamile ise doğuma kadardır. Bu süre zarfında nafaka yükümlülüğü erkektedir, ödenmelidir.” diye konuştu. Orhan Çeker, “İddet bittikten sonra erkek kendi rızasıyla nafaka vermeye devam ederse kadın onu alabilir. Fakat süre bittikten sonra koca istemeden, istek dışı biçimde kadın zorla ondan nafaka olursa bu caiz değildir. Kocanın rızası olmadan mahkeme zoruyla alınan nafaka hem hoş değildir hem de caiz değidlir.” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARIN BAKIM MASRAFLARI BABAYA AİT

Bartın Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğr. Üy. İslam Hukuku Uzmanı Dr. Abdülmecit Karaaslan, evlilik süresi içerisinde nafakanın kadının mutlak bir hakkı olduğunu, boşanma ile ilgili olarak ise iddete paralel bir hak olduğunu söyledi. Dr. Abdülmecit Karaaslan, “İslam hukukunda ayrılık sonrasında çocuklar varsa erkek çocuğun ergenlik çağına kadar, kız çocuğun ise evlenene kadar bakım hakkı babaya aittir. Babanın bakım sorumluluğu erkek çocuğu için büluğa erene kadar, kız çocuğu için evlenene kadardır. Bakım konusunda daha iyi olduğu için küçük çocuklar, bakım için anneye verilir. Dolayısıyla çocukları üzerinden annenin bakım hakkı var. Buna İslam hukukunda ‘nidame hakkı’ deniliyor. Nafaka haricinde bu durum babanın ikinci maddi sorumluluğudur.”

SÜRESİZ NAFAKA ERKEĞİN İKTİSADİ GELİŞİMİNİ İPOTEK ALTINA ALIR

İslam hukuku uzmanı Karaaslan, kadının nafaka hakkının sadece iddet süresi içerisinde olduğunu vurguladığı konuşmasında, “İddet süresi değişebiliyor. Kadının iddeti hamile ise çocuğunu doğurana kadardır. Hamile değilse 3 hayız dönemi yani ortalama 3 aydır. Bu üç ay giyim, yiyecek ve barınma ihtiyacı üzerinedir. Kadının çocuğu olmadığı zaman iddet süresi sonrasında nafakasını yakınlığına göre ailesi karşılamalıdır. Ailesi yoksa devlettir. Böyle bir durumda ilanihaye kadına bakma sorumluluğunu eski kocasına yüklemek, kadını koruyayım derken erkeği mağdur etmek durumuna yol açıyor. Bu da erkeğin iktisadi, sosyal ve fikri gelişimini ipotek altına almak oluyor. Özetle nafaka sürelidir, süreli olmalıdır.” dedi.