Sosyal medyanın doğru kullanılması gerektiğini belirten yazar Bahadır Yenişehirlioğlu, "Sosyal medya insanı kendine yabancılaştıran bir alan. Alkol ve uyuşturucudan sonra bağımlılık derecesi en yükek bir aygıt olduğu bilimsel ve pratiksel verilerle kanıtlandı" dedi.
Eyüp Belediyesi Caferpaşa Kültür Sanat Merkezi’nde başlayan Medya ve İnsan başlıklı söyleşi programının ilk konuğu Bahadır Yenişehirlioğlu oldu. İletişim çağında medyanın insan ve insani değerler üzerindeki etkilerini tüm yönleriyle ele almak amacıyla yapılan programın bu ayki konuğu sosyolojik araştırmalarıyla tanınan yazar Bahadır Yenişehirlioğlu, son dönemlerde Türkiye’nin deneyimlediği uluslararası darbe ve algı operasyonlarını sosyal medya ve insan davranışları üzerinden değerlendirdi.
Sosyal medyanın çok güçlü ve etkili bir alan olduğundan bahseden Yenişehirlioğlu, her üç kişiden ikisinin Twitter kullanıcısı olduğu gerçeğinin kabullenip sosyal medyanın doğru kullanılması gerektiğini söyledi.
"Youtube artık kocaman bir ülke oldu"
Dünya üzerinde en çok nüfus oranına sahip olan ülkelerin Çin ve Hindistan’dan sonra Youtube olduğunu ifade eden Yenişehirlioğlu, "Youtube artık kocaman bir ülke oldu. Üstelik herkesin bir şey paylaştığı, danıştığı ve müracaat ettiği bir ülke. Sosyal medyada insanlar kendilerini daha özgür ve rahat hissediyor. Ekransız, telefonsuz ve elektriksiz kalınca kendimizi çıplak kalmış gibi hissediyoruz. Bu bir taraftan çok kötü bir hal ama diğer taraftan da hayatımızı kolaylaştıran bir durum. 30 yıl boyunca yaptığım avukatlık mesleğimde yüzlerce boşanma davasına katıldım ve bunların çoğu sosyal medyayı yanlış kullanan eşlerin hikayesiydi. Sosyal medya insanı kendine yabancılaştıran bir alan. Alkol ve uyuşturucudan sonra bağımlılık derecesi en yükek bir aygıt olduğu bilimsel ve pratiksel verilerle kanıtlandı. İnsanı devamlı sosyal bir varlık gibi gösteriyor ama aslında asosyal bir varlık haline dönüştürüyor" dedi.
"Bilgi kirliliğini önlemeliyiz"
17-25 Aralık sürecinden bu yana sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarına da değinen Yenişehirlioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sosyal medya üzerinden yürütülen enformasyon bozucu faaliyetler ve manipüle çalışmalarına şahit olduktan sonra sosyal medyadan uzak durmak yerine onu doğru bir şekilde kullanma çabasına girdim. Muhafazakar kesim sosyal medyadan uzak durmak yerine onu doğru ve aktif bir şekilde kullanmalıdır. Yanlış bilgiyi, oluşturulan bilgi kirliliğini önlemeliyiz. 15 Temmuz’a baktığımızda özellikle verilen ifadeler kan dondurucu. Sadece sosyal medya değil aynı zamanda aklını kullanmayan, her söylenene ’vardır bir hikmeti, vardır bir bildiği’ diyen mantığı ile robotlaştırılmış, zombileştirilmiş ve kölelleştirilmiş insanlarla yapıldı. Karı koca olan biri hakim biri savcı iki kişi bu soruşturma esnasında konuşurken şöyle diyor, ’Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurul Seçimlerinde oy kullanma zamanında ağabeyler gelip FETÖ kurucusunun Peygamber Efendimizle görüştüğü, efendimizin ona bir liste verdiği ve bizim bu listeyi oylamamız gerektiğini söylediler ve biz de buna inandık’ Şimdi buna inanan kişiler hukuk fakültesi okuyup karar merciinde olanlar. Daha sonra bu kişiler listedeki oy kullandığı kişiler kazanamayınca ’acaba Peygamber Efendimize verilen liste yanlış mıydı?’ diye soru sormuşlar. Biz bunları yaşadık ve deneyimledik. Bu insanlar gayet akıllı ve bilgililerdi. Ama işte ’biz bilmeyiz, hocamız bilir, şeyhimiz bilir, liderimiz bilir’ mantığı yüzünden bu hale geldik. Halbuki biz halifelere ’eğer yanlış yaparsan seni kılıcımla düzeltirim’ diyen, ’Ey Allah’ın Resulu bu senin fikrin mi yoksa Allah mı bildirdi’ diye sorgulayan bir kültürden geliyoruz. ’müminin ferasetinden korkun’ hadisini hiç sorgulamıyoruz."