Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Suriye’de yaşanan ölümlere Birleşmiş Milletlerin sessiz kaldığını ve Türkiye’ye gerekli desteğin verilmediğini söyledi.
Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, Oylüm Mahallesi’nde Fırat Kalkanı operasyonunu takip eden basın mensuplarını ziyaret ederek, açıklamalarda bulundu. Kara, Suriyeli vatandaşlara Birleşmiş Milletlerin sahip çıkmadığını ve Türkiye’ye gereken desteğin verilmediğini vurgulayarak, ‘‘Suriye’de yaklaşık 5 yıldan beri bir insanlık dramı yaşanıyor ve burada özellikle çocuklar, kadınlar öldürülüyor. İnsanlar kendi evlerinden, kendi yurtlarından tescil edilip dışarıya atılıyor ve bir nüfus değişimi oluyor. Bunun sonucunda özellikle en çok bu sıkıntıdan etkilenen Kilis’imiz oldu. Kilis’te nüfusundan fazla Suriyeli misafirimiz var. 93 bin 300 nüfusumuz olmasına rağmen 135 bin Suriyeli misafire yaklaşık 5 yıldan beri ev sahipliği yapıyoruz ve bundan dolayı da kavga etmiyoruz sıkıntı etmiyoruz ve problem çıkarmıyoruz. Ama şunu gösterdi ki bu olaylar bu Suriye olayına batısıyla doğusuyla tüm dünya sessiz kalıyor. Burada insanlar ölürken sessiz kalıyorlar. İnsanlar yuvasından yurdundan kendi vatanında ayrılırken sessiz kalınıyor. Türkiye buradan doğudan etkilendiğinden dolayı ilk baştan beri Cumhurbaşkanımız güvenli bölge uçuşa yasak bölge Suriyelilerin kendi yurtlarından ayrılmayıp burada kalabilmesi için orada Suriye topraklarının yer yapılması devamlı dile getirmesine rağmen ne yazık ki dünya ülkeleri Birleşmiş Milletler bu ise gerekli desteği vermedi. Gerekli yardımı yapmadı. En sonda artık bıçak kemiğe dayandı ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve ordumuz Fırat Kalkanı operasyonu başlattı. Ben bundan dolayı özellikle Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve ordumuza Kilis halkı adına şükranlarımızı arz ediyorum’’ dedi.
Kara, yaşanan çatışmalarda Kilis’in güvenlik sıkıntısı yaşadığını belirterek, "Kilise yoğun bir şekilde Katyuşa füzeleri atıldı. Bir çok insanımız şehit oldu, birçok insanımız yaralandı, birçok maddi hasar meydana geldi ve hala güvenlik sıkıntıları zaman zaman devam ediyor. Fakat özellikle ben burada şunu belirtmek istiyorum Çobanbeyli kısmı ve Gaziantep sınırı belli bir oranda temizlendi. Asıl büyük sıkıntı problem bizim arka tarafta Azez olan kısım ve Azez’den 40 kilometre derinliğe inecek, Elbab dediğimiz kısma kadar inmesi gerekiyor. Bu olmadığı taktirde ne Türkiye’nin güvenliği ne Kilis’in güvenliğinin sağlaması mümkün değil. Daha önemlisi burada yaşayan insanların Türkiye’nin bu tarafında yaşayan insanlar olduğu kadar orada kamplarda yaşayan insanların güvenliğini sağlanması mümkün değil. Bundan dolayı ben Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletlere gitmeden önce söylediği şeye aynen katılıyorum ve şükranlarımı arz ediyorum. Türkiye’nin 90 kilometre eninde 40 kilometre çapında alanı kesinlikle güvenli bir şekilde alması ve Birleşmiş Milletlerin desteğiyle Amerika ve Rusya’nın desteğiyle alması ve burayı güvenli bölge oluşturması ve gerekiyorsa burada mülteciler yeniden yerleştirip buradaki nüfus mübadelesinin önüne geçmesi gerekiyor. Bu Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından da önem arz ediyor’’ şeklinde konuştu.
Kara konuşmasının devamında, ‘’Harekatlar şu an devam ediyor. Şu anda güvenlik konusunda bir şey demem mümkün değil ama size iletilen konu güvenlik konusunda herhangi bir sıkıntımız olmadığı söylendi. Şuanda Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet ve biz Suriye konusunda bedelini ödedik. Ben şuna inanıyorum ki buradaki çiftçiler kurulduğu takdirde devletimiz her türlü zararı karşılayabilecek güçte ve yeteneğe sahiptir. Biliyorsunuz ki Suriye’de çok ciddi bir insanlık dramı yaşandı ve bunu insanlık dramı yaşanırken de biz Kilis olarak Türkiye olarak gerçekten dünya kurulduğundan bu yana görmediği bir şekilde fedakarlık yaptık. Biz bunu bir film yapmak istedik ve kısa bir film hazırlandı. Ben bu konuda özellikle Başbakanlığımıza, Başbakanlık Basın Yayın enformasyon Müdürlüğü’ne çok teşekkür ediyorum. Çünkü bize çok büyük destek oldular ve bu kısa film de biz özellikle Suriyeli çocukların çektiği sıkıntıyı, eziyetli, problemi ve Kilis halkının ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin yaptığı fedakarlık gözler önüne sermek istedik. Şu anda filmimizi Cumhurbaşkanımıza ilettik. İngilizce versiyonu umarım ki Birleşmiş Milletlerde gerekli yetkililere üst düzeyde gösterir. Ayrıca ‘bizim Suriyeli çocuklarımızdan liderlere mektup var’ isimli yayınımız var. O da Cumhurbaşkanımıza iletildi. Umuyorum ki ben orada Birleşmiş Milletlere bu yayınımız iletilecek. Oradaki Suriyeli çocukların feryadını çektiği sıkıntıları liderleri oradan kendi yazdıkları mektupları aracılığıyla iletmek istediler’’ diye konuştu.