Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yastığının altında döviz olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün, gelsin parasını TL’ye dönüştürsün. Türk Lirası, altın değer kazansın” çağrısına MÜSİAD Konya Şubesi’nden de destek geldi.
Türkiye’nin yurt içinde ve yurt dışında sivil toplum örgütlerinden biri olan MÜSİAD, tüm üyelerini TL kampanyasına destek olmaya çağırdı. Başkan Lütfi Şimşek, dövizin bugünkü durumuna küresel dalgalanmaların yanı sıra belirgin bir manipülatif hareketin de sebep olduğunu ve bu durumdan TL’nin değer kazanarak çıkacağını vurguladı. Başkan Şimşek, alınması gereken ekonomik tedbirlerle ilgili de önerilerde bulunarak, “Kısa ve orta vadede atılacak adımların iyi bir şekilde planlanması ve gerekenlerin hızlı bir şekilde yapılması ve kamuoyuna iyi anlatılması gerekmektedir. Dövizde yaşadığımız dalgalanmaların sadece küresel kaynaklı olmadığı, ancak ülkemizin mali altyapısından da kaynaklanmadığı açıkça ortadadır. Manipülatif bir hareketle karşı karşıyayız. Bu manipülasyona neden olanlara yaptırım uygulanması ve yurt içinde TL’ye değer kaybettirmeyi hedefleyenlerin ellerinden de bu fırsatın alınması gerekiyor” dedi.
“Tasarruflarımızı TL ile yapalım”
Başkan Şimşek vatandaşlara çağrıda bulunarak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, Sayın Başbakanımızın gerekli tedbirleri almak için çalışmalar yürüttüğü ve halkımızın da destek verdiği, ’Dövizini bozdur, tasarrufunu TL ile yap” çağrısı özellikle bu dönemde sahip çıkmamız gereken bir davranıştır. MÜSİAD Konya Şubesi olarak bu çağrıyı destekliyor, üyelerimiz ve vatandaşlarımızı da destek olmaya çağırıyoruz. Bunu öncelikle yapması gerekenlerin başında kamu kurum ve kuruluşları gelmektedir. Firmalara her zamanki tavsiyemiz olan hangi para biriminden gelirin varsa, o para biriminden borçlan” çağrısında bulundu
“Yurtiçindeki döviz manipülasyonuna engel olalım”
Yurt içinde yapılan döviz manipülasyonuna değinen Şimşek, ”BDDK, Merkez Bankası ve yetkili kurumlar bunu tespit edebilecek ve gerekeni yapabilecek altyapı ve yetkiye sahiptir. Gereken yapılmalıdır. Döviz/TL parite değişiminin bir ayağı da TL’dir. O halde, manipülasyona fırsat sağlayabilecek bir TL imkanı oluşturulmamalıdır. Kamu kurumları da özellikle bu dönemde, önceliği kamu bankalarına vererek mevduatlarına yüksek faiz elde etme yarışını bırakmalıdır. Bu mevduata, enflasyonu geçmeyecek, hatta bir miktar altında kalacak bir faiz kısıtı getirilebilir. Bu mevduatın vadeleri, en az 6 ay olacak şekilde hızla yenilenmelidir. Mevduat karşılığı promosyon alımları derhal durdurulmalıdır. Kamu, özel sektör ve bireysel ayrımı yapılmadan, 6 ay ve daha uzun vadeli TL mevduata yüzde 10’luk gelir vergisi stopajı bu dönemde sınırlanmalıdır. Bunların yapıldığı bir süreçte, Merkez Bankası da faiz artırımı konusunda daha dikkatli olmalıdır" şeklinde konuştu.
“Teminat açığı sorunu çözülmezse özel sektör tıkanır”
Kredilerle ilgili açıklamalarda da bulunan Başkan Şimşek, ”Daha önce düşük kur değerinden kullanılan kredilerde teminat açığına düşülmesi iş dünyası için kritik önemdedir. Özel sektör, döviz kredisi borcunu ödeme zamanı gelince, ödeyebilecek olsa bile, bugünkü teminat açığı sorunu çözülmezse tıkanır. Bunu çözmenin yolu, en azından bu geçiş süresince döviz borcu teminatlarının döviz kredisinin alındığı kur üzerinden değerlendirilmesi olmalıdır” dedi.