Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde bu yıl ilk kez yer alan Türkiye Pavyonu kapsamında “Gelişigüzelin Metodları” sergisi ziyaretçilere İstanbul’un gelişimini inceleme fırsatı veriyor.

İstanbul'un tarihi geçmişini anlatan proje geçtiğimiz haziran ayında açılan Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde, Murat Tabanlıoğlu’nun küratörlüğü ve Pelin Derviş’in proje koordinatörüğünde gerçekleştirilen “Hafıza Mekanları” adlı proje kapsamında sergileniyor. Mimar Alper Derinboğaz, İstanbul’un kent merkezinin hareketi ve geçtiğimiz yüzyılda bu hareketin topografyayla ilişkisi, “Yeditepe” lakabına sebep olan özgün coğrafyanın geçmişini gözler önüne seriyor. Projede dönemin en önemli yapılarının hangi bölgelere kurulacağı tayin edilirken günümüz plazalarının, iş merkezlerinin nasıl ve nerede yer alacağı belirleniyor.

İstanbul kent merkezinin 100 sene önceki ticaret alanı Karaköy’den başlayıp Taksim ve bugünkü ‘merkezi iş alanı’ (MİA) olarak nitelendirilen Büyükdere hattına kadarki bölgeyi anlatan Derinboğaz, haritalama sayesinde ayrıştırdığı katmanları 5 adet rölyefle ziyaretçilere aktarıyor. Her biri 250 x 250 x 18 cm boyutlarındaki, poliüretan malzemeden CNC kesimle oluşturulmuş beş ayrı rölyef ile İstanbul’un son dönemde ‘gelişigüzel’ veya ‘plansız’ olarak nitelendirilen kentsel gelişimine yoğun ilgi gösteriliyor.