Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Araştırmaları Merkezi tarafından yayımlanan Prof. Dr. Muammer Demirel’in hazırladığı, ‘1830 Bursa Nüfus Kütüğü’ kitaplarının ilk iki cildi, tarihin bilinmeyen bazı gerçeklerini gün yüzüne çıkardı.

Osmanlı’da ilk genel nüfus sayımı 2. Mahmut’un emriyle 1831 yılında yapılırken, Bursa’daki nüfus sayımının 1830’da tamamlandığı ve o dönem kent nüfusunun 32 bin kişi civarında olduğu belirlendi. Sadece Bursa için değil Osmanlı tarihine de ışık tutan toplam 8 ciltlik ‘1830 Bursa Nüfus Kütüğü’ adlı eserin basılan ilk iki cildi düzenlenen törenle kamuoyuna tanıtıldı. Büyükşehir Belediyesi’nin Kayhan Döner Sofrası Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısına Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin yanı sıra kitabın yazarı Prof.Dr. Muammer Demirel ile akademisyenler ve davetliler katıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, önceleri her gün önlerinden geçip de fark edilemeyen tarihi yapıları restorasyonlarla ayrıcalıklı mekanlar olarak Bursa’ya kazandırırken, somut olmayan kültürel mirası da ayağa kaldırmaya devam ettiklerini söyledi. Bugüne kadar Bursa’nın kültürel, siyasi, ekonomik ve doğal tarihi birikimini ortaya çıkaran 150’ye yakın eser yayınladıklarını dile getiren Başkan Altepe, "Bu çalışmaların hepsi, Bursa’mızın yapısal özelliklerinden, toplumsal yaşamına, kültürel birikiminden sosyal hayatına kadar çok geniş bir yelpazede tarihimize tutulan ayna vazifesi görmektedir. İşte bugün bu çalışmalardan birini daha arşivlerimize kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

Başkan Altepe, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi’nde bekleyen ve bu zamana kadar çalışılmayan nüfus sayım defterlerinin çevirilerinden hazırlanan "Bursa Nüfus Kütüğü" çalışmasının 184 yıl sonra günümüz harflerine aktarılan ve önemli bir boşluğu dolduracak nitelikte olduğunu vurguladı. Eserin Bursa araştırmaları için önemli bir başvuru kaynağı olacağını kaydeden Başkan Altepe, şunları söyledi: "1830 yılında Sultan 2. Mahmut’un emri ile İstanbul’da başlatılan nüfus sayımının ikinci ayağını Bursa oluşturmaktadır. Osmanlı’nın bu ilk nüfus sayımı, sadece rakamsal verileri içermiyor. O günün toplumsal yapısının, şehrin sosyal ve ekonomik hayatının verilerini de içinde taşıyor. Hazret-i Üftade Mahallesinden başlayan ilk ciltte 43 mahalle, Baba Zakir mahallesinden başlayan ikinci ciltte 45 mahallenin nüfus sayımı yer alıyor. Bu çalışma sayesinde 1830 yılında Bursa’nın nüfusu net olarak ortaya çıkmış, nüfusun ne kadarı Müslüman, ne kadarı gayrimüslim mahalle mahalle tespit edilmiştir. Bursa’daki meslek grupları da tespit edilmiştir. Ayrıca bu çalışma sayesinde o dönem Bursa’nın uluslararası bir ticaret merkezi olduğu, hanlarının çok aktif çalıştığı ve Avrupalı tüccarların Bursa’ya çok sık geldikleri görülmüştür. Bursa’da yapılan nüfus sayımları Osmanlı’ya öncülük etmiş, Bursa sayımından sonra nüfus sayım kanunu çıkarılmıştır. Kısaca Bursa’nın sosyal ve ekonomik tarihinin bu defterler ile ortaya çıktığını söyleyebiliriz. O gün 32 bin 236 kişinin yaşadığı şehrin bugün 3 milyon insana kucak açmasının hikmetini bu defterlerden çıkarıyoruz. İnanıyorum ki bu kaynak eser Bursa aşıklarına yeni ufuklar açacaktır."

Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Muammer Demirel ise tüm kaynaklarda Osmanlı’da ilk nüfus sayımının 1831 yılında yapıldığı yer alsa da İstanbul gibi Bursa’da da ilk nüfus sayımının 1830’da yapıldığının tespit edildiğini kaydetti. Bursa’da yapılan çalışmanın muazzam bir sayım olduğunu ifade eden Demirel, asker ve vergi tespiti için yapılan sayımda sadece erkeklerin sayıldığını ancak, yeni doğanlarla ölenlerin, askere ve hacca gidenlerin, Müslümanlar ile gayrimüslimlerin, mahalle ve sakinlerinin, ekonomik faaliyetler ile mesleklerin, medreseler, hanlar, bekâr odaları ile değirmenlerin ve burada kalanların isimleri ile kimi özelliklerinin tek tek kayıt altına alındığını ifade etti. Çalışma ile önemli bir tarihi bilgiyi daha gün ışığına çıkardıklarını hatırlatan Prof.Dr. Demirel, "Bugüne kadar ki kaynaklarda Osmanlı Devleti’nde İstanbul dışında ilk muhtarlık teşkilatının 1833’te uygulamaya geçtiği yer alırken, ‘1830 Bursa Nüfus Kütüğü’ verilerine göre, o dönemde Bursa’da her mahallede bir muhtar olduğunu görüyoruz. Hatta büyük mahallelerde iki muhtar olduğu bile gözlendi." dedi.

Tarihe ışık tutan bu tür eserlerin ortaya çıkmasının ancak desteklerle olabileceğini özel yayınevleri aracılığıyla bu çalışmaların ortaya çıkmasının mümkün olmadığını kaydeden Prof.Dr. Demirel, "Çünkü bu tip eserler bir hazinedir. Değerli taşın kıymetini ancak sarraf bilir. Bu tür çalışmaları gereksiz gören birçok belediye varken, sarraf niteliğindeki Başkanımız ve çalışma arkadaşları bu kıymeti çok iyi görüyor. Kendilerine teşekkür ediyorum. Bu çalışmalar aslında bizim hafızamızdır." diye konuştu.