“Mescid-i Aksa’nın altına oyan Siyonist İsrail’in “Süleyman Tapınağı”nı aradığının tamamen asılsız olduğunu ifade eden Mirasımız Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Demirci, kazılarda Yahudi tarihine ait tek bir taş bile bulamadıklarını belirtti.
Demirci, meselenin tamamen siyasi olduğunu asıl amacın Müslümanlar’ı Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırmak istendiğini söyledi.”

Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu yer ve yeryüzündeki üç mukaddes şehirden birisi olan Kudüs 1948 yılından itibarenSiyonistler’in işgali altında. Her geçen Siyonist rejimin zulmü artarak devam ederken yüzbinlerce Müslüman Filistin’de şehit düştü.

Kudüs’ü Siyonist işgalinden kurtararak tekrar huzura kavuşturacağı günü iple çeken Müslümanlar nasıl birlikte hareket etmeli, neler yapmalı sorularını Mirasımız Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Demirci’ye sorduk.

Siyonizm nedir? Siyonizm’in amacı nedir?

Kudüs tarih boyunca dünyanın güç merkezi olmuştur. Kudüs’ün hâkimiyeti kimde olduysa, Mesicid-i Aksa’nın himayesi kimde bulunduysa dünyanın güç merkezi onda olmuştur. Bugün Siyonizm asıl amacı gücü Müslümanların elinden alarak kendi ellerine geçirmek. 1917’de Osmanlı Devleti Kudüs’ten ayrılmak zorunda kaldı ve İngilizler Mescid-i Aksa’yı işgal ettiler.

1948’de sözde İsrail Devleti’ni kurarak bir işgali gerçekleştirdiler. Osmanlı Devleti’nin Kudüs’ten ayrıldıktan sonra Müslümanlar’ın gücü maalesef azalmaya başladı ve güç işgalciler tarafına geçti. Batıl bir devlet kurmalarına rağmen Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın manevi gücünü ele geçirdikleri için bunları yönetmeye çalışıyorlar.

“Onları tek vücut gibi görürsünüz fakat onlar paramparçadır”

Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşması için Müslümanların üzerine düşen görevler nelerdir?

Türkiye bugün dünyada söz hakkına sahip durumda olan bir ülke. Türkiye’nin bu duruşu, gücü ve itibarıMescid-i Aksa ve Kudüs ile ilgilenmesi halkın ve STK’ların desteklemesi bir güç kazandırdı. Türkiye bu gücü kazanarak tüm dünyaya sözünü söyleyebiliyor. Diğer İslam ülkeleri güçlü olduğu zaman da Siyonist İsrail Kudüs’ten defolup gidecek.

İsrail güçlü bir devlet değil, sadece Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı işgal ettiği için güçlüymüş gibi gözüküyor. Fakat İsrail medyasını yakından takip ettiğinizde Allah (cc) buyurduğu gibi; “Onları tek vücut gibi görürsünüz, fakat onlar paramparçadır.” Bunu net bir şekilde yakından takip ettiğimizde görüyoruz. Son dönemde medyaya yansıyanlar rüşvet olayları, yolsuzluk gibi olayları görüyoruz. Partiler, bakanlar, milletvekilleri arasındaki açılan davalar ile birbirlerini yok etmeye çalışıyorlar.

İsrail’in içi boş bir sözde devlet olduğunu buradan net bir şekilde anlayabiliyoruz. Çok yakın bir tarihte Kudüs ve Mescid-i aksa özgürlüğüne kavuşacak inşallah. Siyonist İsrail işgali kalkacak. Kudüs’ten gelen bir misafirimiz 14 Mayıs tarihinde Siyonist İsrail’in işgalinin 70. Yılı olacak. Kudüs’ten gelen misafirimiz, “70 yıl geçmiş demek ki 4 yıl kalmış. İsrail hahamlarının görüşlerine göre 74 yıl sonra İsrail bitecek, yok olacak.” Bu kendilerinin bir teorisi. 2020’li yıllarda ciddi değişiklikler olacağını ifade etti. Bizlerde Kudüs’ün özgürlüğe kavuşacağı günün Allah’ın izniyle yakın olduğunu düşünüyoruz.

Tüm dünya Müslümanları Kudüs’ün özgür olduğu gün geldiğinde şu cümleyi söyleyebilelim. “Elhamdülillah çalıştık, uğraştık ve Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuştu.” Bu cümleyi o gün söyleyebilelim.

Siyonistler açısından Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın önemi nedir?

İki sene evvel UNESCO bir karar çıkarmıştı. UNESCO, kararında “Mescid-i Aksa’nın Yahudilik ile bir alakası yok” diyor. Hahamlar, din adamları ve Yahudilerin yüzde 90’ı sözde “Süleyman Tapınağı”nın varlığına inanmıyorlar. “Tapınak”ın varlığına inanan aşırı radikaller bile nerede olduğunu bilmiyorlar. Bir kısmı Tur Dağı’nda diyorlar, bir kısmı da Nablus şehrinde diyorlar. Bir kısım da Kudüs’te diyor ama Kudüs’ün neresinde olduğunu söylemiyor.

Mescid-i Aksa’nın altını kazıyorlar. Orada olduğunu söyleyen kimler?

Mesele tamamen siyasi bir boyuta ulaştı. Yahudiler böyle bir şeye inanmıyor. Şu an Siyonizm, dünyadaki Müslümanlara ait olan Mescid-i Aksa’dan kazandıkları manevi gücü Müslümanları paramparça etmek, Müslümanlar’ı Kudüs’ten çıkarmak için böyle bir bahane uydurdular. Mescid-i Aksa’nın yerinde bir tapınak var dediler.

Bu aslında bir uydurma diyorsunuz yani?

Tamamen bir uydurma. Altını kazmaları da bir oyun. Mescid-i Aksa’nın altında bugüne kadar yapmış oldukları bütün kazı çalışmalarında Yahudi tarihine ait tek bir taş bile bulamadılar. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Yaklaşık 3 yıl önce İsrail’de kazı çalışmalarını yürüten heyetin başında olan, Hebrew Üniversitesi’ndeki bir arkeoloji uzmanı, İsrail devletine bir beyanat çıkardı.

Dedi ki, ‘Biz şu tarihten itibaren Mescid-i Aksa’nın altında ve çevresinde kazı çalışmalarını yürütüyoruz. Tapınağın karanlıklarını arıyoruz. Biz bu zamana kadar Yahudi tarihine ait bir eser bile bulamadık. Ve bundan sonra bulamayız. Artık durduralım.’ Adam tamamen görevinden alındı ve bu belge iptal oldu. Kendileri bile inanmıyor, biz de böyle bir şeyin olduğuna inanmıyoruz. Bu tamamen İsrail’in yıllardır yapmış olduğu propaganda. Bizde şöyle bir propaganda vardı: ‘Kubbet-üs Sahra’ya Mescid-i Aksa demeyin. Orası Mescid-i Aksa değil, kıble mescidi.’ Bu propagandayı asıl çıkartan İsrail.

Çünkü onlar asıl Kubbet-üs Sahra’yı istiyorlar. Tapınağın fotoğraflarına baktığınızda, tapınağın olduğu alan değil, binanın olduğu yer Kubbet-üs Sahra’ya denk geliyor. Onlar asıl orayı istiyorlar ve orayı inşa etmek istiyorlar. Kubbet-üs Sahra’yı almak istedikleri için ‘Kubbet-üs sahra değil, kıble mescidi.’ şeklinde propaganda çıkarıyorlar. Mescid-i Aksa alanın tamamı Kubbet-üs Sahra da onun çevresinde.

Bu ayrımı aslında onlar propaganda yaptılar

Yıllardır bu propagandayı yapıyorlar. Ve maalesef biz de bazen onların diliyle konuşmak zorunda kalıyoruz. Hâlbuki onların kaynaklarına da baktığımızda, UNESCO’nun böyle bir kararı var, Mescid-i Aksa ve Kudüs’te arkeolojik çalışmalar yürüten heyetin başındaki ismin de böyle bir beyanatı var. Böyle bir şey olmadığına dair Tevrat’ta da bilgiler var. Dolayısıyla mesele tamamen siyasi.

İsrail aslında Mescid-i Aksa’yı tamamen yıkmak, Müslümanları oradan boşaltmak, tapınağı inşa etmek istiyor. Tapınağı da, dünya Yahudilerini oraya toplamak ve bir dini yapıya ihtiyacı olduğu için inşa etmek istiyor. Biz dünya Müslümanları tamamen bunu reddediyoruz. Mescid-i Aksa, Hz. Adem’in (as) inşa etmiş olduğu bir mescittir.

Tarih boyunca mescit olarak kullanıldı ve hiçbir zaman tapınak olarak kullanılmadı. İslam dininde tapınak ifadesi zaten olamaz. Mescit ve ibadet yeri olur. Adem (a.s) Mesicd-i Aksa’yı inşa etti. İsmini de Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de Mescid-i Aksa olarak ifade etti. O günden bugüne orası mescit olarak kullanıldı. Biz de orayı mescit olarak kullanmaya devam edeceğiz.

Efendimiz (sav) İsra ve Miraç hadisesinde bütün enbiyalara imam olarak namaz kıldırdı ve imam olarak namaz kıldırdığı için artık bundan sonra tek din İslam dini, bütün enbiyaların PeygamberEfendimiz’in (sav) arkasında namaz kılmaları, onayları olduğunun bir göstergesi aslında. O günden bugüne Mescid-i Aksa Müslümanlar’ındır. Kıyamet gününe kadar da inşallah bu şekilde kalacaktır.

Kaynak: Diriliş Postası (Burak Çolo)