BBC verilerine göre dünyada hamile kalmış her dört kadından biri kürtaj oluyor. Veriler, hamile kalmış her dört kadından birinin bizzat kendi çocuğunun katili olduğunu da gösteriyor aynı zamanda. Bu yüzden de “Kürtaj Nedir? Nasıl Yapılır?” sorularına gerçekçi yanıtlar vermemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

“Cinayet” tasvirinin çok acımasız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu tasviri kullanan sadece ben değilim. Papa, kürtaj için “Bir hamileliği kesmek bir insanı elemek gibi” dedi ve ekledi: “Bir insandan kurtulmak, bir sorunu çözmek için kiralık katil tutmaya benziyor, masum ve savunmasız bir yaşamı ortadan kaldıran bir eylem nasıl uygar, iyileştirici veya basitçe insancıl OLABİLİR, bu kiralık katil tutmaya benziyor.”

“Bize ne arkadaşım Papa’da kim oluyor?” da diyebilirsiniz, mümkün…

Ancak 1.2 Milyar katoliği temsil ettiğini, Vatikan Devletinin Başkanı olduğunu düşünürsek pek buradan “Bize ne?” gibi görünmüyor. Sosyolojik açıdan verilere ve Papa’nın konumuna bakınca Papa’yı artık pek kimse tınlamıyor demektir ki bu da bize cinayet işlemenin normalleştiğini daha net gösterir.

Küreselleşen dünyada Papa’yı tınlamayan Avrupalı bir pisliğini daha bizlere bulaştırıp normalleştirecek demekte ayrıca bu rakam.

Dünyada en çok kürtaja başvuran kadın Grönland Adası’ndaymış. Grönland Adası’nda Kürtaj öyle boyutlarda ki kürtaj yaptıranların sayısı doğum yapanların sayısını geçmiş.

Kürtajın bedava olmasının yanı sıra Grönland Adası’nda evlilik öncesi cinselliğin tabu olmadığını kürtaj sayısının bu yüzden fazla olduğunu söylüyor araştırmacılar.

Ada’da 20 yaşına gelmiş genç kızlar arasında yapılan başka bir araştırma gençlerin 20 yaşına ulaşana kadar ortalama 4 ila 5 arasında kürtaj yaptırdığını söylüyor.

Gençler anlık hazlar ile mutlu olma yolunu seçiyor.

Hedonist bakış açısı ile dünyaya yaklaşan gençler “anı yaşa mutlu ol!” sloganını kendilerine felsefe ediniyor. Durum böyle olunca da ortaya anlık hazları yakalarken hayatı ıskalayan, etik ahlaktan habersiz bencil bir nesil yetişiyor.

“Yetişirse yetişsin sana ne bize ne milletin uçkur hesabı bize mi düştü?” diyebilirsiniz.

Sadece kendini ve anlık hazlarını önceleyen gençlerin ileride anne-baba, lider, işveren olduğunu düşününce zaten acımasız olan hayatın ne kadar korkunç olacağını hayal bile edemiyorum. Terk edilmiş çocuklar, fakirliğin artışı sonu intihar ile biten hayatlar.

Sonu intihar ile biten hayatlar konusunda Grönland yine çarpıcı bir örnek. İntihar oranları ile Dünya ortalamasının çok üstünde bu ada. Sonsuz özgür gençler bir yerden sonra ölmeyi tercih ediyor ki bu tesadüf olamaz.

İnternette En Çok Kürtaj Yapılan Yerler Aratılıyor

Bunun şehir sosyolojisi ile alakası olduğunu düşünüyorum. En çok aratılan anahtar kelimelerin başında “İzmir’de Kürtaj Yapan Doktor” sorusunun aratılması tesadüf olamaz. Bazıları bu rakamın sebebinin bazı şehirlerdeki doktorların kürtaj yapmayı reddettiği için o kadınların İzmir’e geldiği o yüzden rakamın çok olduğunu iddia etse de bence bunun etkisi bin de bir oranındadır.

Evlilik öncesi cinsel ilişkinin tabu olmaktan çıktığı büyük şehirlerde kürtaj yaptırma oranları daha hızlı artıyor.

Tabi bu oranları nüfus yoğunluğu da etkiliyor ancak Antalya ile Diyarbakır arasında korkunç bir uçurumun olması sadece “orada adam çok yaa!” rahatlığı ile açıklanamaz.

Kürtaj Nedir? Nasıl Yapılır?

Kürtajın nasıl yapıldığını, aç mı tok mu gitmek gerektiğini, anestezi olup olmadığını merak ederek geldiyseniz sizi “Cinayet Randevusu İçin Tıklayın” yazan gözü para hırsı bürümüş kadın doğum uzmanı doktorların sayfalarına uğurlayalım.

Bıçak ile zehir ile silah ile insan öldüren duydunuz ama vakum ile duymadınız değil mi?

Kürtaj genel anestezi altında vakum ile yapılan bir yöntem. Genel anestezi verilerek önce konforunuz kiralık katiller tarafından sağlanıyor ve işlem vakum yolu ile gerçekleştiriliyor. Yoo yo korkmayın sizin o ponçik canınız hiç yanmayacak. Siz uyurken parası ile tuttuğunuz kiralık katil bir insanın yaşama hakkını elinden alacak. Üstüne de sizi eve gönderirken bol su içip dinlemenizi önerecek. Çoğu kürtaj merkezinin VİP servisi bile mevcut. Evinize kadar bırakılıyorsunuz.

Yemek tarifi verme rahatlığında insan öldürme tarifi verilen sayfalar ile karşılaşırsınız arama yaptığınız zaman. Hemen hemen hepsi size kürtajdan sonra ne zaman uyanacağınızdan, ilaç alıp almayacağınızdan işlemin detaylarından bahseder.

Oysa Kürtaj Nedir? Nasıl Yapılır? Sorularının Cevabı Hiç Biri Değil.

Kürtaj, İlk gülümsemesine şahit olamayacağınız bir insan yavrusunun yaşama hakkını elinden almak demek.

Kürtaj; Okul alışverişi yapılırken bir çocuğun gözündeki heyecanı görememek demek.

Kürtaj; Parkta onunla salıncak sırası bekleyememek, düşünce nazlanışını izleyememek, küsünce gönlünü alamamak demek.

Bakmayın siz “Kürtaj Nedir?” diye sorulunca gözlerinde para şehveti ile size teknik detaylardan bahseden doktorlara. Çünkü bu işlemlerden devasa paralar kazanıyorlar. Dünyada hamile kalan her dört kadından birinin kürtaj yaptırdığını düşünecek olursak bu pastanın boyutunu siz hayal edin. Paranın boyutu öyle büyük ki merdiven altı kürtaj yapan yerler bile var. Yasal sınırı aşmış ya da evlilik dışı hamile kalmış ya da seri katili ucuza kapatmak isteyen kadınların başvurduğu bu yöntem ile bir sürü hayata son veriliyor.

Hatta bir kaç ay önce Arnavutköy’de kuaför görünümlü bir mezbahane kapatıldı.

Ne acı değil mi?

Doktorlar Kürtaj Ve Kızlık Zarı Dikimi İçin Paket Ücret Uyguluyor

Google verilerine göre “Kürtaj Yapılan Yerler” aramasından sonra ikinci sırayı Türkiye’de “Kızlık Zarı Dikim Fiyatları” yer alıyor. Paket fiyat veren doktorlar bile var bu konuda. Düğün öncesi tercih edilen kızlık zarı diktirme olayı o kadar normalleşmiş ki kadınlar forumlarda bu iş için birbirlerine doktor tavsiye ediyor fiyat öneriyor. “İnsanların özel hayatları bizi ilgilendirmez.” klişesinden daha ciddi bir sorun var ortada.

Bir forumdan bulduğum aşağıdaki yorumlarda kadınlar dünyasında dönen dolapların hiç sevimli boyutlarda olmadığını görüyoruz.

İşi sektöre dökenin sadece doktorlar olmadığını kadınların da kendi aralarında “dolandırıcılık” sektörü yarattığını çok net görüyoruz bu yorumlarda.