Yeni Akit Yazarı Ali Karahasanoğlu'nun bugünki yazının hedefinde Adnan Oktar'ın yayınları vardı. Yazarın dikkat çeken önemli iddiaları içeriyor.

İşte o yazı şöyle;

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NIN ADNAN OKTAR AÇIKLAMASI

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şöyle demişti Adnan Oktar’ın son hali için:

“Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmak da doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. 80’li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk’e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığı’nda değil, yetki kimdeyse onun kapatması lazım.”

FETÖ için nasıl ki 17 Aralık bir mihenk taşıdır..

Gerçek yüzün ortaya çıkma tarihidir..

Adnan Oktar için de, kedicik rezaleti mihenk taşıdır.

Gerçek niyetin ortaya çıktığı aşamadır.

KADINLARI ÇIRILÇIPLAK SOYUP TEŞHİR ETMESİ

“İslam davası gözettiğini” söyleyen birisinin, kadınları çırılçıplak soyup teşhir etmesinin mantıklı hiçbir izahı yoktur, olamaz..

Tarihte böyle bir rezaletin bir başka örneği yoktur..

İslam tesettürü emrederken..

İslam davası güttüğünü iddia eden birisi, çıplaklık üzerinden bir mücadeleye soyundu ise, burda ip kopmuştur..

Olay bitmiştir..

Dolayısı ile..

“Dün ne oldu, ne bitti” demeden..

Kedicik rezaletlerine imza atılmasının sonrasında, artık bu  saçmalığa, bu grubun yaptıklarına kimse onay veremez, vermemelidir..

Sadece onay vermemek de yetmez..

Sessiz de kalınamaz..

Ama görüyoruz..

TBMM ZİYARETLERİ VAR

Bu grubun içinden kimileri, TBMM’yi ziyaret ediyorlar..

Uzak değil, yakın tarihte.

Bir hafta içinde..

Akit TV’de, Adnan Oktar grubunun kedicik rezaletleri tekrar tekrar ifşa edildiği halde..

Bu ifşadan sonra..

Bu kişiler, TBMM’de milletvekilleri ile görüşüyorlar..

Hatta AK Parti milletvekilleri ile görüşüyorlar..

Bu noktada sormamız gerekmez mi?

AK Partili arkadaşlar..

Sizlerin, Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerinden haberiniz mi yoktur?

Yoksa Diyanet İşleri Başkanı’nı itibara layık mı bulmazsınız?

ADNAN OKTAR O GAZETELERDE DE YER ALDI

Dünkü gazetelere baktım..

Ertuğrul Özkök..

A. Hakan..

Ardan Zentürk..

Sözcü..

Cumhuriyet..

Vs..

Adnan Oktar grubunun pişirip servis ettiği bir komplonun emirerliğine soyunmuşlar..

Kısaltılmış, bir anlamda montajlanmış konuşma üzerinden.. 

Akit TV’de Ahmet Keser’in, TSK’yı savunurken sarfettiği sözleri kendilerine konu edinmişler..

“Nereden çıktı bu video? Aslı nedir? Orijinaline bir bakalım” demeden..

“Bu video acaba ilk defa hangi hesaptan servis edilmiş? Bir oyun olmasın” demeden..

AKİT'E NEFRET KUSMUŞLAR

Akit’e yönelik nefretlerini kusmuşlar..

Biz alışığız..

Bunların kusmuklarını ciddiye almayız.. 

Ama herkesin bilmesi için..

Sırada bekleyen diğer kusmuk sahipleri için hatırlatıyorum..

“Ah bir fırsat çıksa da, Akit’e çaksam” diye sütre arkasında bekleşenlerin fazla ümitlenmemesi için söylüyorum..

Ahmet Keser önceki gün savcıya ifadesini verirken, önüne daha önceki tarihli şikayet dilekçeleri de konulmuş..

Bu dilekçelerle, filmdeki imzanın  Adnan Oktar grubuna ait olduğu, dört dörtlük delilleriyle ortaya çıkmış.

Kim vermiş bu dilekçeleri?

Şecaaddin Çelikler isimli bir vatandaş..

Levent Sezgin isimli bir vatandaş..

“Ahmet Keser şu suçu işledi.. Ahmet Keser bu suçu işledi” diye verilen dilekçelerde avukatlar ise, Tuğba Bal ile Nihan Toklu..

“Ahmet Keser ne yapmış, ne etmiş de bu kişiler toplu şikayet dilekçeleri vermişler” diye merak ettim..

Şecaaddin Çelikler’e bir laf mı etmiş?

Levent Sezgin’e bir hakaret mi etmiş?

Yooo..

Şikayetlerde kendilerine yönelik bir saldırıdan bahsedilmiyor..

Genel şikayetler..

O zaman dertleri ne diye merak ettim.

Şikayet dilekçesini verenlerin Adnan Oktar grubundan olduklarını görünce..

Bir de üstelik..

Avukatlarının da, o grubun avukatlığını yapan isimler arasında olduğunu görünce..

“Başka bir şey araştırmaya gerek yok” dedim, kendi kendime..

Ve odatv’nin hedef tahtasına koymasında..

Ahmet Keser hakkında bir gün içinde ceza soruşturmasının tamamlanıp, ceza davası açılmasında.. 

Ve hatta iddianamenin de kabul edilmesinde..

Ardından da çoğunluğu AK Partili üyeler olan RTÜK tarafından skandal bir karar ile Akit TV’ye verilen cezada..

Adnan Oktar grubunun aktif rolünü gördüm..

Tam bu noktada..

Adnan Oktar sevinebilir..

Kedicikleri sebebi ile kendisini haber yapan Akit TV’ye karşı kazandığı bu başarıdan dolayı, başının göğe erdiği hissine kapılabilir..

Ama..

CİNSELLİK ÜZERİNDEN SUÇLAYANLAR

Dindar insanları cinsellik üzerinden sabah akşam suçlayan odatv’ler, Ertuğrul Özkök’ler, A. Hakan’lar, vesaireler..

Oturup düşünmeliler:

“Samimiyet testinde neredeyiz?..”

“Haftanın beş günü, üç saat canlı yayın yapan Ahmet Keser’in, suç olduğu ileri sürülen programının dahi 15 dakikasını seyretmeden, nasıl neticeler çıkarabildik?”  diyebilmeliler..

“Bizler, Adnan Oktar’ın, konu mankeni miyiz?” diye kendilerini sorgulamalılar..

RTÜK de kendisini sorguya çekmeli..

AK Partililer de..

Yargı da..

“Ne yapıyoruz biz” demeliler..

Diyanet İşleri Başkanı’nın yukarıda alıntıladığım sözlerini önlerine koyup..

Bir özeleştiri yapsınlar..

Dün vardıkları neticeye yine varıyorlarsa, sorun yok..

Ama..

Adnan Oktar’ın yazdığı tiyatroda oynadıklarını görüyorlarsa..

Bir sonrakinde bari..

Konu mankenliğinden istifa etsinler..

*Yazının orjinalini ve yazarın diğer yazılarını gazetenin resmi internet sitesinden okuyabilirsiniz.

Kaynak: Yeni Akit (Ali Karahasanoğlu)