Türk siyasi tarihinin değerli büyüğü Osman Yüksel Serdengeçti, üniversite öğrenciliği yıllarında olaylara karışmış ve kısa süreli hapse girmiştir. Çıkınca, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'e "Yüksek makamın alçak adamına..." diye başlayan meşhur bir mektup yazar. Sonuç... Çıktığı hapishaneye tekrar döner. Bu arada Ankara Valisi Nevzat Tandoğan ile görüştürülür. Vali tarihe geçen şu sözünü söyler:

"Ulan öküz Anadolulu... Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek."

90'lı yıllardan sonra bu iki maddeye üçüncüsü eklendi:

Manipülasyonlarımıza hiç düşünmeden itaat etmek.

Nedir manipülasyon? 

Piyasada fiyat hareketine neden olacak spekülatif yani değişime etki edecek bilgi veya alım satımlarla, hileli yönlendirme yoluyla vurgun yapmaktır.

Şimdi şunu düşünelim... Bir döviz bürosu... Normal, sıradan ve herhangi bir döviz bürosundan sürekli şekilde alış veriş edip, ve sürekli yüksek fiyattan dolar satıp, düşük fiyattan almanız mümkün müdür? Böyle bir şey mümkün olsa, kepenk indirmeyen döviz bürosu kalmazdı. Üstelik bir de kur farkı vardır.

Para piyasalarının hakimleri varken arada yem olmayalım.

İki hafta önce yazdım. Seçime kadar piyasalar iki ya da üç hareket daha kaldırır, dedim. Buna manipülatörler literatüründe "keriz silkeleme" derler... Okuyanlar hatırlar.

Her defasında bu oyuna gelmeyelim. Şükür ki ekonomimiz güçlü. Bunu dünyaca ünlü ekonomistler gündeme getirmeye başladı.

Bakın, çok yüksek dozajda manipülasyon yaşanmış olan gezi olayları sırasında, sadece vadeli işlemler piyasasında oynayan bir borsa müşterimin kar/zarar hesabı şöyleydi.

Hesabında 9 milyon civarında parası vardı. 

8 milyon taahhüt ile 80 milyonluk alım kontratı yapmıştı. 4 gün içinde 8 milyonu eridi. Düştükçe taahhüdü ödeyemedi ve olduğuna zarar...

Bir de denge olsun, ne olur ne olmaz diye, 1 milyona yakın parası ile de yine bire on kaldıraçlı, yani 10 milyonluk satış kontratı yapmıştı. O bir milyon iki hafta sonra 12 milyon olmuştu. Şansa paçayı, serveti kurtarmış hatta düşen piyasada kar elde etmişti.

Normal yani düz yatırımcılar bilmez. Borsada sadece alıp, fiyatı yükselsin diye bekleyerek kazanılmaz. Olmayan hisse senesini, doları veya altını varmış gibi satarak, düşmesini bekleyip, düştüğünde bu yukarıdaki örnekteki gibi de kar edilebilir.

Önemli olan piyasaya yön verebilmektir. Manipülasyon budur. Yönü bilirsen, kazanırsın. Merkez Bankası bunu biliyor. Zaten bu işi, manipülasyonu MB'yi oluşturan bankaların fonlarını garantiye almadan yapmaya kimse cesaret edemez.

Şimdi, hükümet kanadınca yapılması gereken şudur...

Spekülatif hareketleri anlık durumu değerlendirmek isteyenler yapar, yapmıştır. Onlar masum değilse de sadece torbacı hükmündedirler... Esas yılanın başları fon yöneticileridir. Hatta hiç pozisyon almayan fon yöneticileri... Operasyonu yapanların yoluna çıkmayan fon yöneticileri...

Benim zamanında diyelim ki ŞİŞECAM hissesinde operasyon yapacaksın. İş Bankası fonlarına haber verilmeden yapılmazdı. O fon yöneticisinin fake bir borsa hesabına da kardan bir miktar aktarılırdı.

Türkiye'de ne kadar fon yöneticisi varsa hesaba çekilmelidir. Hesaplarını kontrole gerek yok. Onlar parayı saklamanın binbir yolunu bilir.

Biz onlar gibi olmamalıyız. 

Biz helal paradan yanayız. 

Biz parayı ilah edinenlerden değiliz.

Selam ve dua ile...