Konu yazılım...

Sahi siz, dolar ile nasıl böyle kolayca oynayabiliyorlar sanıyorsunuz? Çünkü bütün verilerimiz ellerinde. Bütün bilgilerimiz ellerinde. Sistem onların sistemi...

Ve şahit olduklarım var. Çok kaliteli yazılım kadromuz var. Her ne kadar iş vermeyip, devlet olarak dışlasak da, aç bıraksak da, başkalarının buldozer ile açtığı yolları tırnakları ile açsalar da pes etmeyen yazılımcılarımız var. Ve yarışı sürdürüyorlar...

Bütün kamu kurumlarında niye Microsoft alt yapı yazılım var? En iyisi olduğu için mi sanıyorsunuz? Hayır. Yanlış...

O Microsoft altyapılı yazılım veya bir başka küresel yazılım şunun için var... Eğer ki bir sistemi, hükümetten iki kişinin oğlu, üç bürokratın da karısının kızının ortak olduğu bir şirket pazarlıyorsa durumun vehameti karşısında susulmaz.

2015 yılında, Ankara'ya gittim, milletvekili ve bürokrat, ulaşabildiğim herkese bunu anlatmaya çalıştım. Kimse duymadı. Çünkü yapılacak birşey yoktu. Tuz baştan kokmuştu. Sonra finansör olan Abim pes etti.

Devlet ise, 10 liralık iş gören yazılım programları yerine, 110 liralık iş görmeyen yazılım programları almaya devam etti. Ve üstelik bu 110 liralık dediğimiz yazılımların hemen hepsi yurt dışı kaynaklı ve bilgileri dışarı taşıyan sistemler... Bu meselenin mahkemelere yansımış, yolsuzluk soruşturmalarına konu olmuş birçok boyutu var. Bir süre hepsinin üzeri örtüldü.

Yazılım çok ciddi iştir. Çevremde bu konu ile ilgili çok kişi var. Öyle projeler var ki duyduğum. Hayret ediyorum, takdir ediyorum... Ama finansman çok zayıf.

Bugün Apple, Intel, Amazon, google, facebook gibi dijital şirketlere bakalım... Trilyon dolarlara varan piyasa değerleri var. Yani Türkiye için de bu rakamları konuşmamız lazım iken, yerli şirketlerin önünü kestik... Artık olmasın, diye uyarmak önemli bir vazife olmalıyken üstelik.

İşin bir de teknolojik boyutu var. Milli bir nanoteknolojik kuantum bilgisayarı boyutu... İşte yazılımcılarımız gerekli yatırım ve teşviki alırsa, bu alana da yatırım mümkün olur.

Şimdi olan oldu... Bugün suçlu ve hatalı gördüklerime fırsatını bulmuşken bu nedenle saldırıyorum. Bir daha aynı hatalar olmasın diye. Çünkü öyle vahim hatalar yapıldı ki, inanın bizi sadece Allah korudu...

Kimbilir belki de diyorum... Eğer ki Sabetaycılar olmasa, Türkiye'yi ikinci Yahudi devleti adayı olarak görenler olmasa... Şu piyasalar belki de Suriye'den beter olurdu.

Hatırlatırım... Finans piyasalarımızın yüzde 70'e yakını küresel sermayenin... Bu kadar basit... İstiyorum ki bilerek veya bilmeyerek, siyaset piyasamızın da yüzde 70'e yakını küresel sermayenin emrinde olmasın.

İnşallah anlaşılmışımdır.