Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında Avrupa Birliği sürecinin masaya yatırıldığını ve 5 yıl sürecek 3 aşamalı bir eylem planı üzerinde çalışıldığını açıkladı. Bugünden itibaren 2014 yılı sonuna kadar takriben 3,5 aylık bir takvim içinde bir eylem planı hazırlandığını kaydeden Arınç, "2015 Ocak’ta haziran seçimlerine kadar ikinci bir eylem planı ve 2015 seçimleri sonra 2019’a kadar bir eylem planı dikkat çekici bir çalışma üzerinde duruyoruz. 3 aşamalı eylem planı içerisinde bugüne kadar 2005’ten beri devam eden müzakere sürecinde yeni argümanlar olacak. Hazırladığımız ve ilan edilecek eylem planında bu konuya yine pozitif olarak baktığımızı göreceksiniz. Yaşanan son olumsuzlukların karşılıklı diyalogla ve süreç içinde kolaylıkla çözülebildiğini hep beraber birlikte göreceğiz. Bugünün bence en flaş konusu Türkiye’nin AB sürecindeki yeni olumlu pozitif yaklaşımının mutlaka üyeler tarafından da rahatlıkla benimsenecek bir noktaya götürülmesidir." şeklinde konuştu.

Bakanlar Kurulu toplantısı, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında Başbakanlık Merkez Bina'da yapıldı. Saat 11.30'da başlayan ve yaklaşık 6 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının temelini ve birinci planda önem verdikleri konunun Avrupa Birliği (AB) konusu olduğunu belirten Arınç, "Sayın Başbakanımız bu konu üzerinde bir çalışma yapılmasını talimatlandırmıştı. Bakan Volkan Bozkır AB katılım süreci hakkında etraflıca bir sunum yaptı. AB süreci masaya yatırıldı ve bu konuda çok önemli kararlar alındı. AB ile yeni ama takvimleştirilmiş süreç içinde belli zaman dilimi içinde gerçekleştirilecek bir eylem planı yapılıyor. Bunun hazırlığı yapılmıştı taslak üzerinde çalışmalar gözden geçirildi ve bu eylem planı hazırlığı bugünden itibaren 2014 yılı sonuna kadar takriben 3,5 aylık bir takvim içinde bir eylem planı, 2015 Ocak’ta haziran seçimlerine kadar ikinci bir eylem planı ve 2015 seçimleri sonra 2019’a kadar bir eylem planı dikkat çekici bir çalışma üzerinde duruyoruz." diye konuştu.

3 aşamalı eylem planı içerisinde bugüne kadar 2005’ten beri devam eden müzakere sürecinde yeni argümanların olacağın anlatan Arınç, "Siyasal ve stratejik süreçlerde eksikler ve noksanlıklar nelerdir ve bunun Brüksel’den Türkiye’ye bakıldığı zaman ve Türkiye’den AB’ye bakıldığında görüntü ne noktadadır ve her iki merkezdeki algıların ve iletişimde görülen olumsuzlarını giderilmesine yönelik eylem planının yapısal reformları da 2015-2019 arasına sıkıştıracağımız bir acil eylem planına dönüştürüyoruz. Bu süreçte ilgili bakan arkadaşlarımızın Brüksel’le ilişkileri Brüksel’de AB süreci aktörlerinin Türkiye ilgili çalışmaları ayrıca planlandı. Kendi içimizdede reform izleme toplantıları yeni bir süreç olarak ele alınması AB fonları ile ilgili çalışmalar, bakanlıklar arası koordinasyonun güçlendirilmesi AB parlamentosu ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesi ve diğer konular tartışıldı." şeklinde konuştu.

Özellikle son yıllarda Türkiye ve AB arası ilişkilerin soğumaya dönüştüğü ve fasılların açılıp kapatılması konusunda müzakere faslında büyük engelemelerle karşılaşıldığını anlatan Arınç, şöyle devam etti: "Türkiye kamuoyunun AB sürecine olan desteğinin giderek göreceli olarak zayıfladığı konular herkes tarafından konuşuluyor ve yazılıyor.62. Hükümetimiz Ahmet Davutoğlu başbakanlığında konuyu baştan bugüne kadar tekrar değerlendirmek suretiyle ve tam üyeliğe yönelik müzakere sürecimizin pozitif anlamda desteklenmesi AB hedefinden vazgeçmediğimizi mevcut sorunlarında diyolog ve uzlaşmayla mutlaka olumlu olarak çözülebileceğini dikkate alarak bu çalışmaları yaptık. Kullanacağımız üsluptan dilden pozitif yaklaşımımızı göreceksiniz. Hazırladığımız ve ilan edilecek eylem planda bu konuya yine pozitif olarak baktığımızı göreceksiniz. Yaşanan son olumsuzlukların karşılıklı diyalogla ve süreç içinde kolaylıkla çözülebildiğini hep beraber birlikte göreceğiz. Bugünün bence en flaş konusu Türkiye’nin AB sürecindeki yeni olumlu pozitif yaklaşımının mutlaka üyeler tarafından da rahatlıkla benimsenecek bir noktaya götürülmesidir."

"60 BİN KAPASİTE CİVARINDA YURT İHTİYACI VAR"

Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç’ın Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü kapsamında bu yıl eğitim öğretime başlayan üniversite ve yüksek okullara kayıt yaptıran ve sıra bekleyen yurt kapasiteleri konuşanda bilgi verdiğini vurgulayan Arınç, "62. Hükümet programımızın insani gelişmeler başlığında buna ait önemli bilgiler var. 2002 yılına göre bakanlığımızın bütçesi 15 kat arttırıldı. Kredi yurtlar kurumunun bütçeside 11 kat arttırıldı. Artık 380 bin kapasiteden bahseriyoruz. Bunları karşılayacak imkanların yapılmakta olduğunu öğrencilerimiz modern çağdaş tüm imkanlara kavuştu. Reel olarak bir açıklık söz konusu bu 60 bin civarındadır. bunların yeni kiralanacak yurtlar ve bazı devlet misafirhanelerinin imkanları kullanılarak ocak ayına kadar büyük ölçüde kapatılacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.