MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, AKP'nin cumhurbaşkanı adayının prestijinin giderek erimeye başladığını görerek terleyen cumhurbaşkanı rejiminden 12 Eylül ürünü MGK modeline terfi ettiğini söyledi. Askeri vesayetin yerine sivil vesayete nasıl geçeceğini de bu yolla göstermiş olduğunu belirten Ayhan, "AKP'nin Cumhurbaşkanı adayının ifadelerinde mücadelenin ilk safhasının dershanelerden kaynaklandığı izlenimi ortaya çıkmaktadır. Olayın daha da evveliyatı basında yer alan haberlerde edinilen izlenime göre 2004 yılındaki AKP Hükümetinin altına imza attığı kararların geciktirilmiş versiyonunun devreye alınması tartışması mıdır? Bunun açıklığa kavuşması gerekir." dedi.

Mecliste basın toplantısı düzenleyen Ayhan, ülke yönetiminin boşlukta olduğunu belirterek AKP'nin iç ve dış politika müttefiklerini kaybettiğini ifade etti. "İçeride muhalefetin kendisinin daha önce müttefiki olan paralel dedikleri ile birlikte davrandığını söyleyecek kadar izan fukarası haline düşmüştür." diyen Ayhan, 'Ne istedilerse verdim' dediği hususta neleri verdiğini hangi kumpaslar karşılığında verdiğini söylemediğine dikkat çekti.

AKP'nin ve iktidarı dönemindeki icraatların bilimsellik ve demokratikleşme açısından incelenmesine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ayhan, "Çünkü AKP'nin siyaset anlayışı bilimsellikten demokratikleşmekten tamamen uzaktır.

AKP'nin siyaset anlayışı kendi için faydacılık, daha da ilerisi fırsatçılık üzerine kurulmuştur. Mevcut sisteme karşı olmak AKP'nin siyaset anlayışının, siyaset inşasının, politika geliştirmede temelini oluşturmuştur. AKP'nin siyasetinde insan yoktur. İnsanın daha iyi bir geleceği yoktur. Varsa yoksa tek kişiye göre gelecek şekillenmesi vardır. Usulsüzlüklerin kanunsuzlukların yolsuzlukların örtülmesi vardır. Nitekim AKP yönetimi 17-25 Aralık rezaletini, kendileriyle değil de, önceden birlikte hareket ettiği ne istediniz de vermedik dedikleri kadim dostları, paralel dedikleri ile ilişkilendiriyor. Bu AKP yönetiminin tercihi. Tek kişinin diktatörlüğü sadece AKP'yi değil milletin geleceğini de sıkıntılar, problemler içine sokmuş oluyor." diye konuştu.

Hükümetin Gazze konusunda acz içine düştüğünü belirten Ayhan, AK Parti'nin sözde ileri demokrasi maskesi altında maalesef ülkeyi sivil vesayet oluşumunun altyapısını hazırlamakta olduğunu kaydetti. Başbakan'ın nutuk atmaktan başka bir şey yapmadığına dikkat çeken Ayhan, meydanlarda bağırmakla, bu konuyu iç politika malzemesi haline getirmekle bu işlerin çözülmeyeceğini söyledi.

Hergün Gazze'ye ağlamaktan başka bir şey yapamayan AKP'nin cumhurbaşkanı adayının ey İslam âlemi, ey batı neredesin dediğini anlatan Ayhan, şöyle devam etti: "Ey Sen neredesin Eş başkanlığını yaptığın BOP'un ne yaptığını, seni ne hallere düşürdüğünü görmüyor musun? AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı kendi derdine düşmüş sözde 28 Ağustos'tan sonrası için yol haritası çıkartıyor. Ancak, AKP'nin cumhurbaşkanı adayı prestijinin giderek erimeye başladığını görerek, terleyen cumhurbaşkanı rejiminden 12 Eylül ürünü MGK modeline terfi etti. Askeri vesayetin yerine sivil vesayete nasıl geçeceğini de bu yolla göstermiş oldu. Bu yaklaşımı vizyon belgesi ile ne kadar örtüşmektedir. Irakta Türkmen kardeşlerimizin durumu AKP'nin umurunda değildir. Türkmen kardeşlerimiz aç susuz kaderlerine terk edilmiş durumdadır. Hükümet bu çığlığı neden duymamaktadır. Türkmen kardeşlerimiz için meydanlarda bir cümle dahi sarf etmemektedir. Ey AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı, ey AKP Nerdesiniz? Yoksa çözümü Gazzede ABD'ye ve İslam alemine havale ettiğiniz gibi Kerkük'te Telafer de PYD'ye, Barzani'ye mi havale ettiniz? AKP sözde İleri demokrasi maskesi altında maalesef ülkemizde sivil vesayet oluşumunun altyapısı hazırlamaktadır. Hitleri hayırla yaad eden AKP Cumhurbaşkanı adayı faşist rejimleri aratmayan yapılanmalara meyletmesi, hukuk ve adaleti baskı altına alma, kendi polisini, kendi yargısını oluşturma gayretleri, dahası hukuk ve adalet sistemini, intikam ve iktidarını sürdürme aracı olarak görmesi, maalesef Bağımsız Türk yargısının bu defa da AKP'nin Cumhurbaşkanı adayının politik ihtiraslarına teslim edildiğini göstermektedir. Polis Teşkilatında Operasyon Hakkında TBMM'ye bilgi acilen bilgi verilmelidir. Daha önce övgüyle madalya verdiklerinin bugün hesap sorulur hale gelmesi gözaltına alınanların durumlarından mı, yoksa AKP'nin Cumhurbaşkanı adayının ve AKP'nin Ortaya çıkan icraatından kaynaklanmaktadır. AKP'nin Cumhurbaşkanı adayının ifadelerinde mücadelenin ilk safhasının dershanelerden kaynaklandığı izlenimi ortaya çıkmaktadır. Olayın daha da evveliyatı basında yer alan haberlerde edinilen izlenime göre 2004 yılındaki AKP Hükümetinin altına imza attığı kararların geciktirilmiş versiyonunun devreye alınması mıdır tartışması mıdır? Bunun açıklığa kavuşması gerekir."