Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Suriye kapılarımızdan biri olan Hatay’da bulunan Cilvegözü’nün karşı kapısı Babül Hava, özellikle bizim de terörist grup olarak kabul ettiğimiz bir grubun eline geçtiği için o grubun hakimiyeti sona erene kadar en azından zayıflayana kadar gıda maddeleri ve insanı yardım dışındaki diğer malların ihracı noktasında gidişi noktasında bir yavaşlatma var. Daha sıkı kontrol var" dedi.

AB desteğiyle Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) tarafından yürütülen, Esnaf ve Sanatkarların Uyum Yeteneğinin Artırılması Projesi (ADAPTESK) toplantısı Hilton Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

"Daha sıkı kontrol var"

Dün Başbakanlık’ta gerçekleştirilen Güvenlik Toplantısı hatırlatılarak, gümrük kapılarına dönük yeni güvenlik önlemlerinin olup olmadığı ve İdlib’e ilişkin yeni önlemlerin söz konusu olup olmadığı sorusuna Bakan Tüfenkci, “Suriye kapılarımızdan biri olan Hatay’da bulunan Cilvegözü’nün karşı kapısı Babül Hava, özellikle bizimde terörist grup olarak kabul ettiğimiz bir grubun eline geçtiği için o grubun hakimiyeti sona erene kadar en azından zayıflayana kadar gıda maddeleri ve insanı yardım dışındaki diğer malların ihracı noktasında gidişi noktasında bir yavaşlatma var. Daha sıkı kontrol var. Zaten bildiğiniz gibi Suriye’den bizim ithalatımız bulunmamakta. İhracat yapıyoruz. Dolayısıyla orada öyle bir sıkıntımız var. Zannedersem 10-15 güne kadar düzelebilir” ifadelerini kullandı.

Kurban Bayramı tatilinin uzatılmasıyla ilgili soruya Tüfenkci, “Bakanlar Kurulunda konuşacağız ondan sonra sizinle paylaşırlar. Esnaf diyor ki uzatmayın görüyorsunuz bize zararı oluyor diyor” dedi.

Bakan Tüfenkci, “Suriyeli hacıların Antakya Havalimanımızdan 10 Ağustos 2017’de başlayıp 24 Ağustos 2017’de bitecek şekilde çıkışları yapılacaktır” açıklamasında bulundu.

“Şu anda esnafımız gerçekten iyi bir durumda"

Doğu Güneydoğu Bölgesi’nde terörün etkisinin azalmasıyla birlikte verilen teşvikler noktasında bir istatistiki veri olup olmadığı sorusuna Tüfenkci, şunları kaydetti:

“Terörden zarar gören esnaf ve sanatkarların hazine destekli Halkbank kredilerinden doğan borçlarını ertelemiştik. Ayrıca özellikle Sur bölgesi ve diğer bölgelerde de esnafımıza faizsiz krediler vermiştik. Baktığımız zaman sağlanan huzur ve güven ortamıyla beraber esnafımızda hızla bir iyileşme olduğunu görüyoruz. Ticaretin normalleştiğini görüyoruz. Esnafımız ve tüccarlarımız, sanayicilerimiz burada yeni yatırımlara hazırlandığını, özellikle cazibe merkezleriyle beraber ilan edilecek yatırımlarla beraber o bölgenin çok ciddi anlamda ticari faaliyetlerinin arttığını da göreceğiz. Şu anda esnafımız gerçekten iyi bir durumda.”

“Uygulanan projelerde 6 bini kadın olmak üzere 23 binden fazla esnaf ve sanatkara 150 akademisyen, eğitmen, usta öğretici eğitim verdi"

Bakan Tüfenkci, ADAPTESK Projesi kapsamındaki eğitimlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Bu proje Ankara, Bursa, Erzurum, Gaziantep, Mersin, Ordu,Şanlıurfa’da uygulanan projeler. 6 bini kadın olmak üzere 23 binden fazla esnaf ve sanatkara 150 akademisyen, eğitmen, usta öğretici eğitim verdi ve bin 700 gün hiç durmadan tekstil, gıda, üretim, satış, turizm, sağlık, güzellik, hizmetleri, elektrik, metal makine ulaşım alanlarındaki mesleki eğitimlerinin yanında girişimcilik, satış pazarlama girişim alanlarında 800 farklı konularda eğitim sunuldu. Esnaf ve sanatkarlar odaları birlikleri bünyesindeki eğitim merkezlerinde eğitim sınıfları ve bilgisayar laboratuvarları kuruldu. Ordu ve Şanlıurfa’da endüstriyel mutfak, Mersin’de tekstil, Gaziantep’te ağaç işleri eğitim atölyeleri oluşturuldu. Bir de kaynakçılıkla ilgili bir similasyon sistemi kuruldu. Bu programının en önemli hususlarından birisi de esnaf ve sanatkarlara hizmet üretilmesi ve özgün bir modelin geliştirebilmesi için özellikle AB ülkelerinde de ziyaretlerin gerçekleştirilmesi ve özellikle Almanya, İtalya, Fransa’daki esnaf ve sanatkarların yapısı incelenerek buradan özgün bir model oluşturma noktasında da strateji oluşturulması bakımından önemliydi. AB’deki esnaf kardeşlerimizle Türkiye’deki esnaf kardeşlerimizin ayrıştığı, farklılaştığı veya birleştiği noktaların yerinde incelenerek ortaya konulması da önemliydi diye düşünüyorum.”

“Desteğin, iş birliğinin devam etmesini bekliyoruz”

Bir gazetecinin Avrupa Birliği’nde bazı siyasetçilerin Türkiye’ye uygulanan bu fonlara dair kısıtlama yapmak istediği belirtilerek, ahilik gibi Türkiye’nin değerlerinin Avrupa’ya aktarılmasının faydasının ne olacağı sorusuna Christian Berger, “Son zamanlarda Avrupa’da bu geleneklerin hayata geçirilmesine dönük adımlar atıldığını görüyoruz. Avrupa’da da aslında buradaki ahilik geleneğine bir ölçüde benzer bazı ülkelerde gelenekler söz konusu. Bu daha çok çıraklık olarak anılan bir gelenek eğitime dayalı özellikle. Özellikle Almanya Avusturya’da mesleki eğitimle örgün eğitimin bir arada götüren bazı örneklerin olduğunu görüyoruz. Diğer ülkelerde bu hayata geçirmek üzere çalışmalar yürütüyorlar. Türkiye’deki yapının nasıl örgütlendiğine baktığınızda Avrupa ile aslında pek çok paralellik de tespit etmek mümkün” cevabını verdi.

IPA desteklerinin engellenmesi yönünde bazı çağrıların olduğu hatırlatılarak, ileriye dönük Türkiye’ye yönelik desteklerin engellenmesinin söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Berger, “IPA fonları Türkiye için çok önemli. Aslında bütün her aday ülke için çok önemli. Bizim Türkiye’de faydalanıcılarımız var. Birlikte iş yaptığımız kurumlar var. Bunlarla uzun yıllardır işbirliği içindeyiz. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği de bu konuda açıklamalar yaptılar. Son olarak sözcünün açıklaması vardı; ‘Bu tür kararların alınması için bütün üye devletlerin bir mutabakatı gerekir.’ Bu fonların Türkiye’ye katkısı çok büyüktür. İş birliğimiz geniş bir bağlam içinde değerlendirilmelidir. Biz de böyle bakıyoruz bu olaya ve desteğin iş birliğinin devam etmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

“Ahilik sözünün günümüze taşınmasının modern bir şekle dönüşmesiyle ilgili"

Eğitimlerin içeriğiyle ilgili bilgi istenmesi üzerine TESK Genel Başkanı Palandöken, şöyle konuştu:

“Eğitim, esnaf ve sanatkarın bireysel müşteriyle ilgili münasebetlerinin düzenlenmesindeki gelişmeyle ilgili. Ustalık çıraklık kalfalık dönemindeki aldıkları eğitimi yeni modern teknolojik eğitimle birleştirip yeni akıllı kasaları, tartı ölçü aletleri müşterilere ulaşmada ki teknolojik gelişmelerle ilgili. Yeni nesil esnafın yaratılması ülkemizin geleceğiyle ilgili de önemli bir proje. Bu ADAPTESK projesinin en önemli yanlarından bir tanesi 800-900 yıllık bir geçmişin Avrupa’ya Türkiye’den model almaları ahilik geleneğini. O dönemden bu döneme ilk alışverişin başladığı günden bugüne kadar esnaf ve sanatkarın ahlaki gelişiminin temelindeki sağlam duruşu ve ahilik sözünün günümüze taşınmasının modern bir şekle dönüşmesiyle ilgili.”