Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, okul yakma olaylarına değinerek, herkesin istediği dilde okul açabileceğini belirterek, "Yeter ki kurallara uygun olsun." dedi. Bozdağ, Yüksekova Havaalanı'nın bazı engellemeler nedeniyle bu yıl bitirilemediğini de belirterek, "Artık tehdidi, şantajı, araç yakmayı, yatırımları engellemeyi, ondan bundan haraç kesmeyi bırakmaları lazım. Samimi olanlar, böylesi bir yola tevessül etmez." ifadelerini kullandı.

Çeşitli temas ve açılışlara katılmak üzere Hakkari'ye gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Hakkari merkezdeki temaslarının ardından helikopterle Yüksekova ilçesine geçti. Yüksekova'da Kaymakam Yasin Tikdağ'ı ilçedeki sorunları öğrenmek üzere makamında ziyaret eden Bozdağ, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Yüksekova Havaalanı bittikten sonra Yüksekova'nın çok önemli bir ekonomik değişim ve dönüşüme sahne olacağını belirten Bozdağ, "Çalışmaları yukarıdan görme imkanım oldu. Şu anda devam ediyor. İnşallah kısa bir süre içerisinde biter. Sınır kapıları ile ilgili kaymakamımızdan ve Sayın Valimizden bilgiler aldım. Çalışmalar şu anda son sürat devam ediyor. Bu kapılar Hakkari ekonomisine elbette çok büyük katkılar sağlayacaktır. Beyyurdu Barajı ile ilgili çalışmalar da devam ediyor. Hakkari Merkez ve ilçelerindeki çalışmalarımız da sürecektir. Buraların daha ileriye gitmesi, alt ve üst yapı yatırımları ile gitmesi elbette bizim de önceliklerimiz arasındadır." diye konuştu.

'HERKES OKUL AÇABİLECEK'

Bölgede gerginliğe neden olan Kürtçe okullarla ilgili bir soruyu cevaplayan Bozdağ, Türkiye'de dil konusundaki yasakların hükümetleri tarafından tamamen kaldırıldığını belirterek, "Son 12 yıl içerisinde yaptığımız değişiklikler sonucu, başlangıçta sadece devlet televizyonunda belirli saatlerde varken biz bunu 7 gün 24 saate ve sürekli bir biçimde değiştirdik. Ayrıca özel televizyonlara, radyolara yine aynı şekilde 24 saat sürekli yayın yapma imkanı getirdik. Cezaevlerindeki dil yasağını kaldıran adımlar attık. Ana dilde savunma ile ilgili değişimi Türkiye'de gerçekleştirdik. Ortaöğretim kurumlarına seçmeli ders olarak ilk defa Kürtçe dahil diğer dillerin öğretilmesinin yolunu açtık. Üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı, Kürtçe öğretmenliği bölümleri açıldı. Şu anda Hakkari'de kaç kişi var bilmiyorum ama Kürtçe öğretmenleri atamalarını da yapmış durumdayız. En son bildiğiniz gibi 2013 yılının sonunda özel öğretim kurumlarında Kürtçe veya diğer ana dillerde eğitim vermenin yasal olarak yolunu açtık. Hükümet olarak da özel öğretim kurumlarda okuyan öğrencilerden dar gelirli olanlara da 3 bin lira destek veriyoruz. Türkiye'de şu an Türkçe dışındaki herhangi bir ana dilde özel öğretim kurumu açmanın önünde herhangi bir engel yoktur. İsteyen herkes bu anlamda bir eğitim kurumu açabilir. Ama bunun yolu nedir? Yasal izinleri almak, şartları yerine getirmektir. Yani Yüksekova'da bir dükkan açmak lazım geldiğinde ne yapıyoruz? Esnaf Odası'na, Vergi Dairesi'ne kayıt yapıyoruz, Belediyeye gidiyoruz, elektriğe gidiyoruz, her yerde kayıtlarımızı yapıyoruz. Yani usule uygun. Türkiye'de okul açmak için yol belli. Milli Eğitim Bakanlığına müracaat yapılacak, izin alınacak ve o çerçevede eğitim yapılacak. Bunun bütün yolunu devlet açmıştır. Ancak son günlerde herhangi bir izne müracaat etmeden, bu imkanlardan faydalanmak için hiçbir çaba göstermeden, binaların önündeki levhaları değiştirmek suretiyle 'biz eğitim vermek istiyoruz, ama devlet de bize mani oluyor' diye bir kara propaganda yürütülüyor. Bu olmaz. Yasa var, imkan var. Çeşme buradan akıyor, gel doldur götür. Kimse bir şey demiyor. Hayır, çeşmeden doldurmayıp başka bir yerden yaptığınızda bu iyi niyetli bir yaklaşım değildir. Yüksekova'dan tekrar belirtmek istiyorum, kim okul açmak istiyorsa Türkiye'de bu mümkündür. Dar gelirlilere devletimizin desteği de vardır. Kimse bunu suistimal etmesin. Gelin bu hakkı kullanın, bu imkandan faydalanın. İstismar kimseye fayda vermedi, bundan sonra da fayda vermez. Umarım bu yönde başvurular olur. Bu yönde başvurular olursa ve şartları yerine getirilirse gerekli izinler verilir." sözlerini kaydetti.

'TEHDİDİ, ŞANTAJI BIRAKMALARI LAZIM'

Yüksekova Havaalanı'nın bu yılın bitiminde uçuşlara açılıp açılmayacağı yönündeki bir soruya yönelik Bozdağ, "Bu sene gözükmüyor. Ben inşaatı gördüm. Bu yıl sonuna kadar uçuşa açılma ihtimalini ben düşünmüyorum, Valimiz de burada. Şu anda bir sıkıntı var. Keşke yatırımları engelleme hususunda kimse bir gayretin ve çabanın içerisinde olmasa. Ne yazık ki pek çok yatırımla ilgili araçlar yakılıyor, tehditler, şantajlar, haraçlar bunlar tabi bölgeye ve bölge halkına fevkalade zarar veriyor. Türkiye'de büyük bir barış süreci var, bir çözüm süreci var. Türkiye'ye ve bölgeye herkese ve hepimize kazandıracak bir iklimdir. Biz bu iklimin kalıcı olmasını ve artık Türkiye'de şiddetin, gözyaşının, kanın olmadığı bir Türkiye'yi her yerde yaşamak istiyoruz. Bunun için hükümet olarak çok samimi çalışmalarımız var. Adımlarımızı kararlılıkla atıyoruz. Ancak bu noktada da bazı sıkıntıları hep beraber görüyoruz. Biz açık ve net olarak ifade ediyoruz, artık tehdidi, şantajı, araç yakmayı, yatırımları engellemeyi, ondan bundan haraç kesmeyi de bırakmaları lazım. Samimi olanlar böylesi bir yola tevessül etmezler. Havaalanı bitecektir. Kasıma belki yetişmez ama ben 2015 yılı içerisinde Yüksekovalılar buradan havalanıp Ankara'ya, İstanbul'a, Avrupa'ya gitme imkanını elde edeceklerdir. Umarım hayırlısı olur. Biz en kısa sürede bitirmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

'IŞİD SALDIRILARI'

IŞİD'in saldırıları ile Şanlıurfa sınırına dayanan mültecilerle ilgili soruya da cevap veren Bozdağ, Suriye'de 4 yılı aşkın kan ve gözyaşının hakim olduğunu belirterek, şu cevabı verdi: "Bu felaketten kaçan 1 milyondan fazla insan ülkemize geldi, biz onlara kapımızı açtık çünkü biz iki komşu ülkeyiz. Aynı kültürün, aynı medeniyetin ortak mirasçılarıyız. Suriye'den Türkiye'ye gelen çaresiz her insana kapımızı açtık. Irak'ta IŞİD'in saldırıları ve şiddet eylemleri yüzünden Türkiye'ye gelmek zorunda kalan pek çok insan var. Türkiye bunlara da kapılarını açtı. Gerekli yardımlar yapılıyor. Geçmişte Saddam Halepçe'de katliam yaptığında da biz kapılarımızı açtık. Türkiye her zaman darda ve zorda olan insanlara, herhangi bir hesabın içerisine girmeden yardım etmiştir. Bundan sonra da yardım etmeye devam edecektir. Bu ülkelerdeki çatışmaların sona ermesini diyoruz."

Bozdağ, ilçedeki mülki amir ve daire amirleriyle basına kapalı bir toplantı da gerçekleştirdi. Kaymakamlıktaki toplantının ardından ilçenin Cengiz Topel Caddesi'nde vatandaşlarla tokalaşarak bir süre sohbet eden Bozdağ, bazı esnafı ziyaret etti. Yapımı yeni tamamlanan Yüksekova Adliyesi'ne giderek burada çeşitli incelemelerde bulunan Bozdağ, ilçedeki temaslarının ardından helikopterle ilçeden ayrıldı.