CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın bugün yaptığı yazılı açıklamasına ilişkin, "Örtülü ahlaksız bir teklif içerisindesiniz dedik Enis Berberoğlu’na. Yani mesaj yolluyorsunuz, ‘sen bizim arzu ettiğimiz gibi konuş biz seni kurtaralım’ mesajının başka cümlelerle kurulmuş halidir bu" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan bir basın toplantısı düzenledi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevinin 161’inci günü olduğunu hatırlatan Tezcan, “161 gün iki insanın açlıkla mücadele etmesi. Buna karşı hükümetten ne yazık ki beklediğimiz duyarlılığı göremiyoruz. Bu insanlar sadece ‘işimizi istiyoruz’ diye açlık grevine başladılar. Açlık grevine başladıktan sonra tutuklandılar. Tutukladınız diye açlık grevine başlamadılar. Neden görevlerine iade etmiyorsunuz Nuriye ile Semih’i? Ölmelerini mi bekliyorsunuz? Bir an önce buna bir çözüm bulun. Hükümet bir an önce iade etsin Nuriye ve Semih’i görevine" diye konuştu.

‘Adalet Kurultayı’ çalışmalarının hızla devam ettiğini söyleyen Tezcan, "4 gün izin çıktı. Ecebat Kocadere Kamp Alanında 26 Ağustos’ta başlayacağız. 29 Ağustos’ta 4 günlük çalıştayımızı tamamlayacağız. Daha sonra 30 Ağustos kutlamalarına katılacağız program dahilinde" ifadelerini kullandı.

Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Mahkemelere savcılara talimat verip de ana muhalefet partisi genel başkanını CHP gibi dünyanın 4 köklü partisinden birisinin genel başkanını bir kumpas tezgahıyla susturamazsınız dedik. Susturamayacaklar. Bu kumpasçılığı biz tanıyoruz. AK Parti Genel Başkanı çıkıp, ‘Bana haber geliyor cezaevinden’ dedi. Cezaevinden haberin babası geldi. Enis Berberoğlu açıklama yaptı. ‘Bu söylenenlerin hepsi iftiradır. Ortadan bir suç yoktur. Benim de herhangi bir şekilde olmayan bir suç nedeniyle kimseye iftira atma gibi bir durumumda söz konusu değil. Rivayetlere dayalı konuşmayın’ dedi. Daha ne açıklaması istiyorsunuz. Enis Berberoğlu’nun ailesine kadar meseleyi götürüp psikolojik savaş başlatmaya çalıştılar. Ama o zaman da söyledik ne Sayın Enis Berberoğlu’nu onlara yem edeceğiz ne CHP’yi, ne de CHP Genel Başkanı’nı yem edeceğiz. Çünkü bu Türkiye’de demokrasiyi yem etmek demektir. Demokrasiyi yem etmeyeceğiz. Kumpas alışkanlıklarını biliyoruz. Kumpasın 3 ayrı şifresi var. Suç uydurmak, rehin almak, hedef göstermek. Susturmak, korkutmak istediklerini hedef gösteriyorlar. Ama baltayı taşa vurdular. Bir operasyonel gazetecilik yerleşti. Bu kumpas faaliyetlerini bazı medya organları kanalıyla yalan haberlerle kumpası köpürten bir anlayış. Bu operasyonel gazeteciliğin ne yazık ki genel yayın yönetmeni fiilen AK Parti Genel Başkanı Erdoğan olmuştur."

"‘Sen bizim arzu ettiğimiz gibi konuş biz seni kurtaralım’ mesajının başka cümlelerle kurulmuş halidir bu"

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın bugün yaptığı açıklamaya değinen Tezcan, "Telaş ettikleri belli. Baltayı taşa vurduklarını fark ettikleri de belli. Ama ilginç bir şey var. Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren sözlerle provokatif davrandığımızı söylüyor. Milletin vicdanına sesleniyorum. Konuşmaları dökün ve dinleyin. Ahlaksız bir teklif dedik. Örtülü ahlaksız bir teklif içerisindesiniz dedik Enis Berberoğlu’na. Yani mesaj yolluyorsunuz, ‘sen bizim arzu ettiğimiz gibi konuş biz seni kurtaralım’ mesajının başka cümlelerle kurulmuş halidir bu. Biz ne söylediğimizi biliyoruz. Biz hiçbir zaman FETÖ’nün gemisine binmedik" açıklamasında bulundu.

"Bunlara kripto FETÖ’cüler mi tuzak kuruyor?"

Tezcan, şunları kaydetti:

"15 Temmuz darbe girişimine karşı bir umut bağlamıştık. Akıllanır iktidar ve gerçekten ciddi bir mücadele başlar. Ama görüyoruz ki tek bir mücadelesi var bunların o da darbenin siyasi ayağını gizleme mücadelesi. Somut örneği soruşturma ve davalar sürecindeki sulandırmalar. Bugün Antalya Milletvekilimiz Mustafa Akaydın’la ilgili bir fezleke düzenleniyor. Hoşlanmayabilirsiniz Mustafa Akaydın’ın sözlerinden eleştirebilirsiniz bu başka bir tartışma. Ama FETÖ terör örgütü üyesi diye Mustafa Akaydın hakkında fezleke düzenleniyor. Bunu gördükten sonra benim bunların darbeyle mücadele konusunda samimi olmadıkları kanaatim katbekat güçlendi. Bunlar bu soruşturmaları özellikle sulandırmak istiyorlar. Bu kanaatim katbekat güçlendi. Aklıma geliyor acaba arkada başka bir kripto tuzak mı var bunlara kripto FETÖ’cüler mi tuzak kuruyor? Bundan bir şey çıkacağı yok. Çıkacağından korkmuyoruz ama bu rezaletin Türkiye’yi taşıyacağı kötü sonucu şimdiden görüyoruz. Yarın özür dileyeceğiniz şeyleri bugün hala yapmaya devam ediyorsunuz."

"ÖSYM deyince hile, hata merkezi anlaşılıyor"

ÖSYM’nin puan hesaplamasında yapılan hataya değinen Tezcan, "2010 yılından beri Türkiye sınav yolsuzluklarıyla anılıyor. ÖSYM deyince eskiden üniversiteye giriş sınavları yapan bir devlet kurumu anlaşılırdı. Şimdi ÖSYM deyince hile, hata merkezi anlaşılıyor. Kim döneminde oldu bu? 15 yıldır siz yönetiyorsunuz bu ülkeyi. Sınava 1-2 dakika geç kaldı diye kapının önünde ağlattığınız çocukların gözyaşından utanın. Bunun hesabını kim verecek" dedi.

"Hükümetin memura yaptığı öneri sadakadır"

Memurlar için toplu sözleşme görüşmelerinin yapılmaya başlandığını kaydeden Tezcan, şunları söyledi:

"Burada memura hükümet zam değil, sadaka veriyor. Hükümetin memura birinci 6 ay yüzde 3 ikinci 6 ay yüzde 3 diye yaptığı öneri sadakadır. Sadaka vermek istiyor zam değil. CHP olarak diyoruz ki büyüme varsa büyümeden çalışanlara, esnafa, memura, işçiye, çiftçiye, emekliye pay vereceksin. Zenginliği paylaştıracaksın."

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Tezcan, Mahir Ünal’ın açıklamasında Kılıçdaroğlu’na yönelik sorduğu soruların hatırlatılması üzerine, "Bu sözlerin hepsi kurulmak istenen kumpasın şifreleridir. Bunları Mahir Ünal kendi mi yazdı birisi yazıp ona mı verdi bilmiyorum. Sayın Genel Başkanımız ana muhalefet partisinin genel başkanıdır, herkesle görüşür, herkesle konuşur. Bu çerçevede bizim bu noktadan beri söylediğimiz açıktır. Ortada bir suç yoktur. O fiili Enis Berberoğlu’nun işlediğine ilişkin bir delil de yoktur dosyada. Ama bütün bunlara rağmen bir kumpas harekatı başlatılmış ve bu çerçevede görüntülerin izlenmesi meselesi üzerinden gelmeye çalışıyorlar. Görüntüleri bütün Türkiye izledi. Başka bir şey daha söylemiş, ‘kumpas deyince bizim aklımıza kaset kumpası gelir’ diye. Doğru söylüyor. Akıllarına başka bir şey gelmiyor. O kaset kumpasının arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz. Hangi siyasi iradenin olduğunu biliyoruz. Siyaseten kaset kumpaslarını meydanda kullanan siz miydiniz biz miydik?" yanıtını verdi.