Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin 7 Haziran’da yaptığı açıklamada Kuzey Irak’ın “bağımsız referandumu” için 25 Eylül tarihini vermesinin ardından Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde düzenlediği bir basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Doğu Perinçek, partisinin Ayvalık İlçe Başkanlık binasında düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, Kürdistan’ın bağımsızlığı altında yapılacak referandumun sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gündeminde olduğunu savunarak, “Irak’ın kuzeyindeki Barzani yönetimi 25 Eylül gününde Kürdistan’ın bağımsızlığını oylayacağını ilan etmişti. Tabii ki bu Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren bir açıklama. Ama dünyayı daha çok ilgilendiriyor. Kürdistan’ın kurulması iddiası; Türkiye, Irak, Suriye, Rusya, Azerbaycan, İran ötesinde Amerika’sı, Avrupa’sı olmak üzere tüm dünyanın ilgilendiği bir konu. Bu konuda dünyanın her tarafından da bir tavır ortaya kondu. İlk olarak Vatan Partisi, Kürdistan denilen bu kuruluşun aslında bir ikinci İsrail olduğunu ve Amerika ile İsrail tarafından kurulmak istenildiğini açıklayarak, Türkiye hükümetini de bu konuda derhal tavır almaya davet etti. Vatan Partisi MKYK’si bir karar aldı ve Türkiye hükümetinden şunu talep etti; bırakın Kürdistan’ı, referandumuna bile izin verilemez. Kürdistan burada, Amerika ve İsrail’in bir üssü olarak kurulacaktır. İkinci bir İsrail olması söz konusudur. O nedenle bölge ülkelerinin bağımsızlığıyla, bütünlüğüyle, geleceğiyle hiçbir şekilde bağdaşmayan ve doğrudan doğruya bölge ülkelerine karşı bir savaş ilanı anlamını taşımaktadır. Bu durum Kürtler için de felaketten başka bir şey getirmeyecektir. Kürdistan kurulmaya kalktıkları zaman bütün bu ülkelerin Kürtleri; İran’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Türkiye’nin Kürtleri ateşe sürülmüş olacaktır ve Amerika’nın İsrail adına da zaten şu anda PKK askerlik yapıyor. Barzani de Amerika ve İsrail’in kontrolünde. Bu Kürdistan teşebbüsünden sonra da bölge Kürtler’i Amerika ve İsrail adına bir nevi cepheye sürülmüş olacaktır. O nedenle bizim Türkiye’mizin bağımsızlık ve bütünlüğünü tehdit ettiği için, Cumhuriyetimizi tehdit ettiği için kesinlikle bu Kürdistan girişimine izin verilemez” dedi.

“Israr edilecek olursa, Habur Sınır Kapısı kapatılmalıdır”

Hükümetin Kuzey Irak’taki bu durumu açıklamasının gerektiğini kaydeden Doğu Perinçek, “Kürdistan’a, bırakın kuzeyindeki Barzani yönetimine bir muhtıra verilerek, derhal bu girişime son vermesi talep edilmelidir. Kendisine bir süre tanınmalıdır. Bu süre zarfında Kürdistan referandumundan vazgeçtiğini ilan etmediği takdirde Habur sınır kapısı kapatılmalıdır. Çünkü Habur, Kuzey Irak yönetiminin dünyaya ekonomik olarak açılan kapısıdır. Biz bu girişimden sonra derhal harekete geçtik. Hükümetin yapmadığı işleri yapmaya yöneldik. Ben 15 gün önce İran’daydım. İran yönetimi tarafından Vatan Partisi’nin 7 kişilik bir heyeti davet edildi. Şu anda İran Devleti’nin en yüksek konumunda olan, Beşer Esad, Putin gibi devlet başkanlarıyla görüşen Sayın Ali Ekber Velayeti ile görüştük. Çok uzun bir görüşme yaptık. Bu görüşmemizin sonunda İran kamuoyuna bu konudaki kararlılığımızı açıkladık. Orada şunu ilan ettik. Kesinlikle ikinci bir İsrail’e izin verilemez, verilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“ABD, PKK’ya 3 buçuk milyar dolarlık ağır silah hibe etti”

Vatan Partisi ve İran’ın bu konuda kararlı olduğunu belirten Perinçek, “Bölge ülkelerini de; Türkiye, Irak, İran, Suriye, Azerbaycan ve Rusya’yı bu konuda ortak tutuma çağırdık. Bu konuda kararlı çalışmalarımızın süreceği kaydettik. Bu basın açıklamamız, bütün Orta Doğu ve Orta Asya’da, dünyada büyük bir yankı buldu. Bu bölgelerdeki tüm medya kuruluşlarında açıklamamız, ‘İkinci bir İsrail’e izin verilmeyecek’ başlığıyla yer buldu. İran’a gitmeden önce de İran’a şunu anlattık; ‘Buraya İsrail komşu olarak geliyor. Kürdistan denilen yere ikinci bir İsrail kurulmaktadır. Bin 500 kilometre uzaklıktaki o İsrail, bu sefer geliyor ve burada komşumuz oluyor. Toprak bütünlüğümüz ve rejimlerimiz için de bu durum ciddi bir tehdittir. İsrail burada Kürdistan adında konuşlandığında bu tehdit çok daha ağırlaşacaktır. O nedenle bu konuda şimdiden bir kararlılık gösterilmesi gerekir. İran da hemen harekete geçti. Bizim hükümetimizin yapmadığını İran Hükümeti yaptı. Biz oradayken, Talabani’yi de çağırarak, kulağını çekti ve böylesi bir girişime kesinlikle destek olmaması konusunda Talabani’yi uyardı. Yine biz Vatan Partisi olarak Rusya ve Suriye ile bu konudaki görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Biz buradan Ayvalık gibi vatanseverlik merkezinden, Kuvayi Milliye’nin ilk örgütlenen yerlerinden biri olan bu bölgeden hükümete şu çağrıda bulunuyoruz; derhal bu konu ciddiye alınmalıdır. Hükümet düzleminde gerekli girişimler yapılmalıdır. Barzani, gerekirse Türkiye’ye çağrılmalı ve uyarılmalıdır. Habur sınır kapısının kapatılacağı kendisine bildirilmelidir. Kendisine bu konuda bir süre tanınmalıdır ve bu süre sonunda da eğer ikna olmazlarsa, Habur kapısı kapatılmalıdır. Bu konuda Türkiye’nin gerekirse; İran’la, Irak’la ve Suriye ile yaptırım gücü kullanacağını da bugünden herkese duyurmalıdır. Çünkü böyle bir girişim Amerika ve İsrail’in kışkırtmasıyla oluyor. Onların silahlı kuvvetlerinin desteğiyle oluyor. Amerika, Suriye’nin kuzeyinde üstünlük kurmak adında, 3 buçuk milyar dolarlık silahı PKK’ya açıkça verdiğini ABD ilan etti ve şu ana kadar verilen silahlar 100 tır olmuştur. Bu 100 tır dolusu ağır silahı ABD, PKK’ya vermiş bulunuyor. Tabi bunlar Türk Ordusu’nun gücü karşısında hiçbir direnme kabiliyeti olmayan sayılardır ama biz Amerika ve İsrail’i ciddiye alıyoruz. Türkiye hükümetini de bugünkü halkı savsaklayan tutumdan vazgeçmeye çağırıyoruz. 25 Eylül’e kadar olan 50 günlük süreçte bunu gerçekleştirmesini talep ediyoruz. Bugüne kadar bu konuda sessiz kalan ve hiçbir şekilde tepki göstermeyen diğer partilerimizi de duyarlı davranmaya, tüm Türkiye huzurunda davet ediyoruz” diye konuştu.