Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti olarak Cumhurbaşkanı adaylarını belirleme sürecine başladıklarını söyledi. Erdoğan, "İlk istişaremizi 30 Mart’ta milletimizle yaptık, ardından milletvekillerimizle bir araya geldik onlarla ikinci istişaremizi yaptık ve bugün Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımızda sizlerle istişaremizi yapacağız. Ardından önümüzdeki hafta içinde tüm büyük kongre delegelerimizle gruplar halinde bir araya gelecek bin 100 delegemizle de yine aynı şekilde bu istişaremizi devam ettireceğiz. İlgili her kesimin görüşlerini alacağız, önerileri ve tavsiyeleri dinleyeceğiz. Tabii ki Cumhurbaşkanımızla bu konuyu ayrıca konuşacağız. İstişareler neticesinde inşallah en doğru kararı verecek, Türkiye için en hayırlı adım neyse onu atacak ve yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Adana’daki MİT TIR’larının durdurulması ile ilgili soruşturma sürecine de değinen Erdoğan, "Adana’daki soruşturmada olanlar ortada. Yargı mensubu sokağa çıkıp konuşmaz, yargı mensubu kararlarıyla konuşur. Bunların önce haddini bilmesi lazım. Yasama, yürütme, yargı erkelerin eşitliği diyeceksin. Sonra da kendisini yasamanın üstünde varsa yoksa benim diyeceksin. Adil olanları kast etmiyorum, onlara saygımız büyüktür. Fakat bir yerlerden talimat alarak karar verenleri kastediyorum ki bunlar paraleldir." dedi.

İÇME SUYUNU BİLE BİZ GETİRİYORUZ

Konuşmasında 30 Mart seçimlerine ilişkin değerlendirmelerini de sürdüren Erdoğan, Türkiye’de sandık dışı formül arayanların her zaman kaybetmeye mahkum olduğunu belirtti. Erdoğan, "Silahlı güçlerden, terörden, sokak eylemlerinden medet umanlar avuçlarını yalamıştır. Türkiye'de sadece siyasetin hükmü geçer sandık konuşur. Türkiye'de istikamet artık manşetler değil, zeytinyağı gibi her seferinde üste çıkan işveren örgütleri değli istikameti sadece millet belirler, siz belirlersiniz. Planı, projesi, vizyonu ve ufku olan siyasi parti göreve gelir olmayan da ya kaybeder ya da tasviye edilir. Doğu ve Güneydoğu'da BDP'nin ürettiği gerilim siyaseti, sahillerde MHP'nin, CHP'nin ürettiği gerilim siyaseti 30 martta iflas etmiştir. Ben, CHP'ye gönül veren, MHP'ye gönül veren, BDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum gelin bu süreçleri çekin. Bunların Türkiye millet için derdi var mı, kazandığımız belediyelerde acaba biz ne yapabildik, bunları bir sorgulayın, birlikte sorgulayalım. Ne altyapıda ne üstyapıda bunları göremezsiniz. İçme suyunu bile onlara biz getirdik, biz getiriyoruz yine biz getireceğiz. Bizim için orada o partinin yönetimi değil millet söz konusu. Ben inanıyorum ki yeni Türkiye artık yeni bir muhalefet anlayışını doğuracaktır. Tek hedefi Türkiye'yi büyütmek olan plan ve projesi olan muhalafelet bu süreçte şekillenecektir. Ahlak ve edep dışı saldırıların Türkiye'ye yarar değil zarar getirdiğini herkes gördü. Birleştirici bir siyaset Türkiye’nin yegane gündemi olmalı." ifadelerini kullandı.

Seçimlerde bütün meydanlarda “tek millet, tek bayrak tek vatan ve tek devlet ve Rabia” dediklerini anlatan Erdoğan, bunun dışındaki tüm farklılıkların bir zenginlik olduğunu ve bu farklılıklara saygı duyarak yollarına devam edeceklerini dile getirdi.

"BAŞBAKAN MALEZYA’YA KAÇACAK DİYORLARDI"


Erdoğan, şöyle konuştu: "Al MHP. Yakın geçmişte kasetlerin mağduru olmasına rağmen 30 Mart seçimlerinde kaset siyasetine o da sarıldı. MHP Genel Başkanı gündemi farklı yere çekerek 30 Mart öncesini, unutturmaya çalışıyor. ‘Başbakan kaçacak, Malezya’ya Sudan’a gidecek’ diyorlardı. E ne oldu? Dün akşam Malezya Başbakanı buradaydı. Beraber yemek yedik. O koltukları terk etmesi gerekenler CHP ve MHP’nin genel başkanıdır. Ama yapamazlar. MHP’nin genel başkanı 16-17 yıldır sürekli yeniliyor. Gelin bir daha bu süreçleri check edin. ‘Biz kimlerin peşinden gidiyoruz’ diye. Vizyonu olan bir muhalefet yeni süreçte şekillenecektir. Gerilimin Türkiye’ye yarar değil zarar getirdiğini herkes gördü. Kucaklayıcı bir siyaset Türkiye’nin yegane gündemi olmalı. Tek tip insan gayesinde olmadık.”

"BU YATIRIMLAR VE ADIMLAR, YOLSUZLUĞUN OLDUĞU BİR İKTİDARDA GERÇEKLEŞTİRİLEMEZDİ"

Bütün bu adımlar atılırken Cumhurbaşkanlığı seçiminde de 2015 seçimlerinde de mahcup olmayacaklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu noktada olaylara Mimar Sinan gibi bir çocuğun fikri ve hissiyatı dahi sizin için hayati önem taşımalı. Bu dönemde şehirlerimizin huzur ve güvenliğine dikkat etmeliyiz. Bir tek kaldırım taşı kimi zaman o şehrin sakinleri için eziyet olabilir. Ortaya büyük bir eser koyarsanız milimetredeki kusur onu örter. Yollarından kaldırımlarını, parklarından yeşil alanlarına kadar artık mükemmel şehirlerimiz olsun istiyoruz. Başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere muhakkak şehirlerimizi meydanlarımızla güçlendirin. Sokak aralarına sıkıştırılmış meydanlar değil, oraları güzelleştirerek halkımızın oraları toplanma yerleri haline getirelim. Şimdi toplu konutlardan artık mimari estetiğe huzura şehir güvenliğine doğru kararlı adımlar atmak zorundayız. Kentsel dönüşüm ve değişim projelerimiz önem arzediyoruz. Bu süreci başlattık gelecek nesillere kendi şehir kültürümüzü bırakacağız. Biz illerimizin bütün yerel mimarisini bir kenara bırakmadan o yerel mimariyle şehirlerimizi güzelleştirmek durumundayız. Şehrin size küsmesine asla mahal bırakmayacaksınız. Sizler şehirlerin Emini'siniz. Ecdadımız bunu böyle ifade ederdi. Vazife yaptığınız her şehrin sorunu sizin sorununuzdur. Önümüzdeki 5 yıl içinde en küçük birimlerde dahi her haneye defalarca ulaşmış misafir olmuş olmanız gerekiyor. Makamınızda oturup beklemek yerine çoğu zaman çıkıp siz ziyaret edeceksiniz. Çat kapı yapsınlar, çok daha hoşuna gider bizim vatandaşımızın. Belediyelerimiz arasında yardımlaşmaya, bilgi ve tecrübe paylaşımına dikkat etmenizi istiyorum. Yolsuzluk konusunda hiçbir müsamahamızın olmadığını sizler de biliyorsunuz. Biz bu günlere bu konudaki hassasiyetlerimizle geldik. Kim hangi yalanı uydurursa uydursun bunlar tutmaz. Tutmadığı için de milletimiz gereken dersi verdi. Biz eserlerimizle konuşacağız. Eğer, devletin kuruşu burada çalınmış olsa biz bu eserleri ortaya koyamazdık. Bütün herşey ortada. Eğitimde, sağlıkta, adalette yaptıklarımız emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda yaptıklarımız ortada. Bütün bu yatırımlar, adımlar yolsuzluğun olduğu bir iktidarda gerçekleştirilemezdi."

"CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI KONUSUNDA HENÜZ PARTİ OLARAK BİR KARARA VARMADIK"

Erdoğan, Ağustos ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değindi. İlk kez Cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçileceğini ve işbaşına geleceğini belirten Erdoğan, "Türkiye’de maalesef Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen hepsi sancılı olmuştur. 2007 yılında Cumhurbaşkanının seçimi de aynı şekilde sancılı bir ortamda gerçekleşti. Türkiye’de belirsizlik oluşturan, gerilim oluşturan bu seçimleri meclisteki vekillerden alarak asillere devrettik ve inanıyorum ki artık bu sancıları, bu tartışmaları da ortadan kaldırdır. Ağustos ayındaki bu ilk seçimlerin gayet nezih bir ortamda, siyasi bir yarış havasında gerçekleşmesi için üzerimize düşeni inşallah hakkıyla yerine getireceğiz. Türkiye’ye hiçbir bedel ödetmeden, hiçbir belirsizlik ve kaos ihtimaline mahal vermeden Cumhurbaşkanını seçecek istikrar ve huzur ortamını daha da pekiştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda henüz partimiz olarak bir karara varmış değiliz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı adayının belirlenmesinde istişareleri başlattıklarını anlatan Erdoğan, "İlk istişaremizi 30 Mart’ta milletimizle yaptık, ardından milletvekillerimizle bir araya geldik onlarla ikinci istişaremizi yaptık ve bugün Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımızda sizlerle istişaremizi yapacağız. Ardından önümüzdeki hafta içinde tüm büyük kongre delegelerimizle gruplar halinde bir araya gelecek bin 100 delegemizle de yine aynı şekilde bu istişaremizi devam ettireceğiz. İlgili her kesimin görüşlerini alacağız, önerileri ve tavsiyeleri dinleyeceğiz. Tabii ki Cumhurbaşkanımızla bu konuyu ayrıca konuşacağız. İstişareler neticesinde inşallah en doğru kararı verecek, Türkiye için en hayırlı adım neyse onu atacak ve yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.