CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, "Bugünkü açıklamalar, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun oturduğu koltuğun adamı olmadığını gösterdi." dedi. Muhatap tartışmasını açanın Davutoğlu olduğuna dikkat çeken Tekin, "Başbakan çok iyi bilsin ki, biz hem muhatap tartışması yaparız, hem de mahkum olma korkusu taşımayız. Bizim adımız CHP, mahkum olma korkusu taşıyan AKP, biz, AKP hükümetleri gibi yargılamayı sorgulamaları durdurup, TBMM'deki fezlekeleri kamuoyunun dikkatinden kaçıran bir siyasi parti değiliz." dedi.

    Yazılı bir açıklama yapan Tekin, Davutoğlu’nun KKTC’ye giderken yaptığı açıklamayı eleştirdi. Başbakanlık koltuğunda oturan Davutoğlu'nun Kılıçdaroğlu'nun parlamenter sistemin ve demokrasinin gereği olan bu sorumlu, sağduyulu sözlerini "Benim ülkeyi yönetmeye talip olmama kararını da Kılıçdaroğlu verecek değil" diye cevap verdiğini hatırlatan Tekin, şöyle devam etti: "Sayın Kılıçdaroğlu, 'Başbakanlık kararını ben vereceğim' demedi ki. Davutoğlu’nun 'beni muhatap alın' çağrısı üzerine, 'Alalım ama, sen de Başbakan gibi davran' diye yol gösterdi. Öyle anlaşılıyor ki bir gün önce muhatap benim, beni muhatap alın diyen Davutoğlu fincancı katırlarını ürkütmüş, kendisine ayrılan alanın dışına çıkmış ve hemen uyarılmış. Önceki Genel Başkanı gibi gerginlikten nemalanan AKP’nin bugünkü atanmış Genel Başkanı, Sayın Kılıçdaroğlu’nu yanıtlarken, kendi kongresinde, mahalle baskısıyla kendisini aday gösteren 200'ü aşkın delegenin neden kendisine oy vermediğini ve neden kendisini muhatap almadığını sorgulasın ve buna cevap arasın demiş. Bu sözlerin konuyla ne alakası var? Tam dam üstünde saksağan olmuş. Davutoğlu sözlerinin arkasında 24 saat duramadan gerginlik politikasına çark etmiş. Öte yandan, akılları fikirleri mahkumiyette olan AKP’nin yöneticileri gibi Davutoğlu da sözü yine mahkumiyete getirmiş, Kılıçdaroğlu eğer muhatap tartışması yaparsa onu ademe mahkum ederiz demiş. Muhatap tartışmasını açan kendisi, tartışma yaparsa onu ademe mahkum ederiz diyen kendisi. Başbakan çok iyi bilsin ki, biz hem muhatap tartışması yaparız, hem de mahkum olma korkusu taşımayız. Bizim adımız CHP, mahkum olma korkusu taşıyan AKP, biz AKP hükümetleri gibi yargılamayı sorgulamaları durdurup, TBMM’deki fezlekeleri kamuoyunun dikkatinden kaçıran bir siyasi parti değiliz. O bizim işimiz değil, AKP’nin işi. Öyle anlaşılıyor ki, KKTC’ye giderken, 'Biz bir kongre partisi değiliz. O, kendi kongresindeki küçük iktidar mücadeleleriyle uğraşsın' diyen Davutoğlu oturduğu koltuğun adamı değil."