CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Davutoğlu'nun hükümet programını okuduğunu ve yolsuzlukla mücadelede konusunda söylediklerini eleştirdi. Milletin aklıyla dalga geçen bir değerlendirme olduğunu belirten Hamzaçebi, dün Davutoğlu bu cümleleri sarf ederken İstanbul'da savcıların yolsuzlukla ilgili takipsizlik kararı verdiğini hatırlattı. Darbenin en son Resmi Gazete matbasında yapıldığını dile getiren Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarının yayınlanmayarak asıl darbenin o zaman yapıldığını ifade etti. 15 Ağustos-28 Ağustos tarihleri arasında Erdoğan'ın Başbakanlık yapmasının darbe olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, Resmi Gazete matbaası ele geçirilmek suretiyle darbe yapıldığını belirtti.

    Mecliste basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, söylediklerinin hiçbir inandırıcılığı bulunmadığını vurguladı. Hamzaçebi, yolsuzlukların üzerini kapatmak için çalıştığını belirtti. Bunun çok açık ortaya çıktığını anlatan Hamzaçebi, yolsuzlukların üzerini örtmek için Ahmet Davutoğlu'nun başbakan yapıldığını söyledi. Davutoğlu'nun da bu şartlarını yerine getiriyor olduğunu kaydetti.

    Özgürlükleri ahlaki formasyonlar ile buluşturmayı bir yana bırakıp yolsuzluklara buluşanların ahlaki formasyonla bir araya getirmek gerektiğini ifade etti. Sulh Mahkemeleri ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvuru olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, Yüksek Mahkeme'nin biran önce bunu başvuruyu değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.

    Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş'le (TEOG) ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hamzaçebi, okul müdürlerinin görevden alınmalarını eleştirdi. Hükümete yakın olmayan yöneticilerin tasviye edildiğini dile getiren Hamzaçebi, bu yönetmeliğin Anayasa'ya aykırı bir yönetmelik, uygulamalarıyla Anayasa'ya aykırı bir yönetmelik olduğunun altını çizdi.

    Çok başarılı okul müdürlerinin görevden alındığını anlatan Hamzaçebi, yapılan puanlama sistemiyle 75 puan alamadıkları gerekçesiyle görevden alındığını kaydetti. Konunun siyasi değerlendirildiğini belirten Hamzaçebi, bu anlayışı kınadıklarını söyledi. Milli Eğitimde nasıl bir kadrolaşma olduğunu vatandaşlara hatırlattı.

    Meclis Soruşturması Komisyonunun faaliyetin 17 Aralık ile ilgili olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, Kenan Evren'in 12 Eylül darbesini yaptığını ve kendilerini koruyan bir Anayasa hükmü konulduğunu ifade etti. Darbeden 34 yıl sonra Evren ve arkadaşlarının yargılandığını ve mahkum olduklarını dile getiren Hamzaçebi, bugün 25 Aralık'la ilgili takipsizlik kararı verilmesine karşın yarın Türkiye'de farklı siyasi rüzgar estiğinde bu soruşturmanın mutlaka devam edeceğini ve yolsuzluk yapanların hesap vereceğini söyledi.

    Polise yönelik operasyon konusunda ise Hamzaçebi, darbe girişimi neyse bunun getirilmesi gerektiğini ve arkasında kimsenin duramayacağını kaydetti. 25 Aralık soruşturması yapanlara yönelik operasyon yapılmasının darbe iddialarının inandırıcılığını kaybettirdiğini belirtti.

    Almanya başta olmak üzere dış ülkelerin dinleme yapmasıyla ilgili bir soruya ise Hamzaçebi, "Recep Tayyip Erdoğan dinlemeleri normal karşılıyor. Kendisini dünya lideri olarak görüyor. Bu dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi acaba bu güce sahip mi; başkalarını dinletebiliyor mu? Süper güce sahip olduğunu söylüyor. Olay şu: Türkiye dinleniyor. Ülkemiz kevgire döndü. Enerji politikaları, siyasetçilerimiz dinleniyor. Recep Tayyip Erdoğan dünyaya sözü dinletemiyor ama dünya Türkiye'yi dinliyor." şeklinde konuştu.

    Yargıtay Başkanı'nın açıklamalarıyla ilgili de Hamzaçebi, "Yargıya siyasetin çok açık müdahalesi var. Dünkü açılış töreni bunun en açık göstergesidir. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı katılmadı. Sayın Cemil Çiçek, Meclis Başkanı gibi değil AKP'li bir vekil gibi katılmadı. Çünkü Barolar Başkanı Metin Feyzioğlu davet edildiği için. O savunmanın temsilcisidir. Katılmıyor o protesto ediliyor. Çok açık şekilde yargıya müdahaledir. Yargıtay Başkanı bir gerçeği ifade etti." ifadelerini kullandı.