Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 1 Kasım seçimleri öncesi AK Parti ile yürütülen seçim ittifakı görüşmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. AK Parti ile ittifak görüşmelerinde kendisinin yer almadığını ancak partiden arkadaşlarını görevlendirdiklerini belirten Kamalak, “Ben arkadaşlara şunu söyledim: AK Parti bize Saadet'i ihya için değil imha için gelir. Muhatabınızın durumunu bilesiniz diye söyleyeyim. Son tahlilde biz dedik ki seçilebilir yerden 10 kontenjan isteriz, onlar 2 verdiler. Dedik ki koltuk değneği olmayız. Özü bu. İttifak görüşmelerinin özeti budur. Biz 10 dedik onlar 2 verdi, olmaz dedik. Meclis'e girdiğimiz an biz istifa ederiz AK Parti listesinden, partimize döneriz. Seçim münasebetiyle beraber yolculuğa çıkacağız dedik, özü bu. Karşıya geçince araçtan ineriz dedik. Denizi geçerken geminin rengine bakılmaz.” diye konuştu.

SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, gazete, televizyon ve ajanların temsilci ve muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Kamalak, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “7 Haziran seçimlerine BBP ile ittifak yaparak girmiştiniz. Bu seçimlere tek başına girme kararı aldınız nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?” sorusuna Kamalak, şu cevabı verdi: “Bu seçimlerde inşallah Saadet Partisi her halükarda Meclis'e girecektir diye ümit ediyorum. Oy oranının ne olacağını ancak Cenab-ı Allah bilir çünkü yarınların ne olacağını bilen yalnız O’dur. 7 Haziran seçimlerine gidilirken birçok araştırma şirketleri anket yayınladı. Onların hiçbiri tutmadı. AK Parti'ye yüzde 46-47 oranı ön görüyorlardı ama olmadı, yüzde 5-6’lık bir sapma söz konusu oldu, 5 milyonluk bir oy kayması oldu. Saadet Partisi mutlak suretle inşaallah Meclis'e girecektir. Yüzde 10’luk barajı zorlayacağız, o olmasa bile olacak inşallah da. Anayasa'da bireysel başvuru hakkı diye bir mekanizma var. Anayasa'nın 148. Maddesi fıkra 3’e göre Anayasa'nın teminatı altında bulunan bir hakkının ihlal edildiğini iddia eden herkes Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir. Ancak bu hakkın aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de kapsamında olması gerekiyor. Anayasa'nın 12 ila 74 maddeleri arasında yer alan haklar temel haklardır. Siyasi haklar bu kapsamda değerlendirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından bakıldığında, 9 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre genel seçimler, yasama organı ile ilgili seçimler Avrupa insan hakları sözleşmesi kapsamındadır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri ile ilgili olarak hem CHP hem de Mansur bey Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu o karar. Orada diyor ki mahalli seçimler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında değil, ama yasama organı ile ilgili seçimler, milletvekili seçimleri bu kapsamdadır. Onda da tereddüt yok şu anda. Neticede siz şu veya bu partiden milletvekili adayısınız. Siz seçim bölgenizden milletvekili olacak kadar oy topladınız ama partiniz barajı aşamadığı için seçimlerin temel hakkında kanuna göre mazbata verilmiyor. Sizden daha az oy almış olan ama partisi barajı geçen adaya veriliyor. Siz 40 bin oyla seçilemediniz ama partisi barajı aşan aday 30 bin oyla seçildi. Burada sizin bakımınızdan bireysel bir haksızlık var mı var. Bunu dağdaki çobana, sokaktaki vatandaşa sorsanız olmaz öyle şey tabiki var diyecek. Anasaya Mahkemesi'nin sayın üyeleri herhalde yok diyecek değildir. Orada bir de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması lazım. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları nihai karar olduğu için olağan yargı yolları tamamlanmış oluyor. Seçilecek kadar oy alan her bir aday için bireysel başvuru yolu vardır ve mutlak suretle hiç tereddütünüz olmasın Meclis'e girecektir.” sözlerini kaydetti.

"BİZ 10 DEDİK ONLAR 2 VERDİ, KOLTUK DEĞNEĞİ OLMAYIZ DEDİK"

Başka bir gazetecinin, “AK Parti ile yaptığınız seçim ittifakı görüşmeleri yaptınız. Milletvekili sayısı ile sorunlar yaşandığın söylediniz bu görüşmelerde AK Parti politikalara yönelik talepleriniz oldu mu?” sorusuna Kamalak, “AK Parti ile ittifak görüşmelerinde ben yer almadım ama arkadaşlarımızı görevlendirdik. Şunu söyledim. geçenlerde bir gazetede Milli Görüş heba ediliyor diye geçmiş. Ben arkadaşlara şunu söyledim, AK Parti bize Saadet'i ihya için değil imha için gelir. Muhatabınızın durumunu bilesiniz diye söyleyeyim. Siyasi partiler ülkenin sıkıntılarını gidermek için vardır. Millet için vardır. Bu münasebetle eleştiriyoruz Meclis'e girmeden de medya pek yer vermiyor. Devletin televizyonu bile bize kapalı. 20 bin kişinin katıldığı toplantı yaptık Pazar günü bizden 1 kelimeyle arkadaşlar takip etmiş, 1 kelime dahi bahsetmedi diyorlar. Sesimizi duyurabilmek için görüşülebilir, biz ülke için varız. Bize öyle geliyordu ki, görüşmeler istikşafi anlamdaydı. Son tahlilde biz dedik ki seçilebilir yerden 10 kontenjan isteriz, onlar 2 verdiler. Dedik ki koltuk değneği olmayız. Özü bu. İttifak görüşmelerinin özeti budur. Biz 10 dedik, onlar 2 verdi, olmaz dedik. Meclis'e girdiğimiz an biz istifa ederiz AK Parti listesinden, partimize döneriz. Seçim münasebetiyle beraber yolculuğa çıkacağız dedik, özü bu. Karşıya geçince araçtan ineriz dedik. Denizi geçerken geminin rengine bakılmaz.” cevabını verdi.