Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, saat 14.00'te Başkan Cemil Çiçek'in olağanüstü toplantı çağrısı ile toplandı. Birleşimi Sadık Yakut yönetiyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 62. hükümetin programını okudu. 190 sayfalık hükümet programında Davutoğlu, bir yandan ekonomik ve sosyal politikaları etkili bir şekilde uygularken, diğer yandan nereden gelirse gelsin, Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünü akamete uğratmaya çalışan ve ulusal güvenliği tehdit eden eski ve yeni tüm vesayet unsurlarıyla mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceklerini söyledi.

    Bugün eski Türkiye’nin tüm vesayet kurumları ve vesayetçi zihniyeti kaybettiğini belirten Davutoğlu, yeni Türkiye'nin kazandığını söyledi. Ülkemizin bütün sorunlarının özgürce görüşülüp, farklı çözüm önerilerinin ortaya konduğu ve milli iradenin tecellisiyle nihai kararların alındığı yegâne çatının Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, eski Türkiye’nin vesayetçi anlayışını ve uygulamalarını değişik kılıklar altında yeniden canlandırmaya çalışanlar karşılarında milleti ve temsilcilerini bulacağını ifade etti.

    30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminin halkın yönetimde istikrarı güçlü bir şekilde sürdürme kararlılığını açıkça ortaya koyduğunu belirten Davutoğlu, "Bu yeni inşa sürecinin temelinde insanı, insan onurunu merkez kabul eden bir anlayış yer almaktadır. İnsan onurunu korumak bizim asli görevimizdir. Bu onurun esası da özgürlük ve güvenliğin teminidir. Özgürlüğü garanti edilmemiş insanın onur duyması, güvenliği tehdit altında olan birinin de özgürlüğünü yaşaması mümkün değildir. Onun için, daha ilk hükümet programlarında bugüne kadar hep özgürlük, güvenlik dengesi dedik. Şimdi bir kez daha söylüyoruz, Türkiye’de düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, girişim özgürlüğü AK Parti hükümetlerinin teminatı altındadır. Biz, köklü tarihimizden ve medeniyetimizden aldığımız özgüvenle hareket ettik ve insanımızın özgüvenini pekiştirdik. Ülkemizin sahip olduğu muazzam potansiyeli harekete geçirmek üzere şeffaf, ülke gerçekleri ile tutarlı ve güven verici politikalarla milletimizin huzuruna çıkmayı en önemli ilke olarak benimsedik. Milleti esas alan bir siyaseti hayata geçirdik. Siyaset kurumunu milletle, milleti devletle kucaklaştıran bir anlayışla hareket ettik. Siyasetimizde insanımızın değerlerini, talep ve beklentilerini esas aldık, siyaset kurumuna güvenin ancak böyle sağlanacağına inandık. Ülkeler arasında kıyasıya bir rekabetin yaşandığı dünyamızda, kaybedecek bir tek günümüz yoktur. Hükümetimiz 2023 perspektifi ile 2015 Haziran ayında yapılacak seçimlere kadar icraatını yoğun bir şekilde gerçekleştirecek ve reformlara devam edecektir." diye konuştu.

    AK Parti iktidarıyla birlikte devletin büyük bir restorasyondan, ihya sürecinden geçtiğini anlatan Davutoğlu, AK Parti hükümetlerinin dirayeti devlette karar alma yeteneğini geliştirdiğini söyledi. Şimdi o geçmiş vesayetler bittikten sonra yeni vesayet türleri çıkmaya başladığını savunan Davutoğlu, ancak, kimden kaynaklanırsa kaynaklansın ve hangi niyetle olursa olsun devlet otoritesinin parçalanmasına yönelik hiçbir faaliyete asla izin vermeyeceklerini kaydetti.

    İktidara geldikleri 2002’den beri bütün AK Parti hükümetlerinin programlarında, ağırlıklı olarak üzerinde durdukları konulardan birisinin yeni anayasa vaadi olduğunu hatırlatan Davutoğlu, yeni Türkiye’nin yeni Anayasası’nda her türlü temel hak ve hürriyetin, demokrasinin, hukukun üstünlüğü ilkesinin ve düşünce ile inanç özgürlüğünün temeli, toplumsal meşruiyet olacağını kaydetti.

    AB sürecine ve bu süreçte yaşanan değişime, dönüşüme inanan hükümetin AB üyeliği konusunda kararlı ve istikrarlı politikasını sürdüreceğini dile getiren Davutoğlu, sürecin tüm zorluklarına rağmen, kendileri için AB ile yürütülen müzakerelerin amacının tam üyelik olduğunun altını çizdi. Davutoğlu, "Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü AB üyeliği ile taçlandırmaktır." ifadelerini kullandı.

    "62. Hükümet olarak çözüm süreci kapsamında yeni yol haritasının hedeflerini; terörün bitmesi, silahsızlandırma, toplumsal hayata kazandırma ve demokratik siyasete katılımın önünü açmak şeklinde koyacağız." diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye’nin normalleşmesi ve demokratikleşmesi yolunda attığımız adımlar, bu çerçevede gerçekleştirdiğimiz reformlar bir yandan toplumun önünü açmaya, halkın yargıya ve adalete güvenini tesis etmeye ve diğer yandan da geçmiş dönemlerde olduğu gibi herhangi bir kurumun veya kuruluşun siyasi iradeyi zaafa uğratmasını engellemeye dönük olmuştur. Bu kapsamda, hükümetlerimiz, vesayetçi aktör ve kurumların siyaset üzerindeki nüfuzunu kırmak üzere kararlı bir irade sergilemiş ve siyasal sistemi demokratikleştirme hedefinde ciddi ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak, geleneksel vesayetçi aktör ve kurumlarla yürüttüğü mücadele neticesinde hükümetlerimiz, milli iradeye dayalı demokratik bir siyasal sistemi inşa etme hedefine odaklanmışken, 7 Şubat, 17-25 Aralık hadiseleri ve takip eden gelişmelerle yeni bir vesayet odağının saldırılarına maruz kalmıştır. Yargı ve güvenlik bürokrasisini ve sivil toplumun çeşitli kesimlerini tesiri altına almaya çalışan bu yeni vesayet odağının siyaseti kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etme çabalarıyla, bürokrasi içinde şeffaflığı yok eden gayretleriyle, milli güvenliği tehdit eden faaliyetleriyle ve artık eski dönemlerde kalması gereken vesayetçi anlayışıyla, milli iradeden aldığımız güçle, hukukun içinde kalarak mücadele etmeye devam edeceğiz. Ne amaçla olursa olsun, hiç bir çeteleşmeye müsaade etmeyeceğiz. Bu yeni vesayet odağının, toplumu, siyaseti ve devleti baskı altına almasına ve ulusal güvenliğimizi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz. Uluslararası bağlantıları da değerlendirildiğinde, bu yapılanmalar sadece hükümetimize yönelmiş bir tehdit olarak değil, devletin varlığına kast eden, onun yapısını çökertmeyi hedefleyen bir ulusal güvenlik sorununa dönüşmüştür. Bu tür teşebbüsleri, geçmişteki vesayet odaklarının oluşturdukları kadar tehdit olarak görüyor ve her türlü vesayete karşı mücadelemiz çerçevesinde ele alıyoruz. Bu konuda kararlı ve dirayetli duracağımız konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın."

    Davutoğlu, "Güvenlik ve asayiş, kamu yönetimi, bilgi toplumu, yerel yönetimler, insani kalkınma, güçlü sosyal devlet, yeni Türkiye nitelikli insan, medeniyet ve kültür, yeni Türkiye sağlıklı nesiller, toplumun güvencesi sosyal güvenlik, toplumun hizmetinde devlet, yanabilir mekanlar ve çevre, gelecek için çevre, afet ve acil durum yönetimi, bölgesel kalkınma refahın mekansal dağıtımı, güçlü ekonomi, öncü ülke, değer odaklı dış politika" konularında AK Parti hükümetlerinin yaptıkları ve yapacaklarıyla ilgili bilgi paylaşımında bulundu.

    "Yolsuzluklarla mücadelede güçlü bir irade gösterdik. Hiçbir yolsuzluğun üzerinin örtülmemesi, her türlü iddianın hassasiyetle incelenmesi, bu konulardaki yargı süreçlerinin sağlıklı olarak çalışabilmesi için yoğun bir gayret ortaya koyduk." diyen Davutoğlu, Yeni Türkiye'nin hedefleri konusunda şunları söyledi: "Yorulmadan, bıkmadan, yılmadan ilerle yeceğiz. Milletimiz ile, hangi siyasi görüşten, hangi sosyal, dini, etnik kimlikten gelirse gelsin bütün vatandaşlarımız ile birlikte, omuz omuza Yeni Türkiye idealini gerçekleştireceğiz. Yeni Türkiye, büyümüş, kalkınmış ve güçlü Türkiye’dir. Yeni Türkiye, tüm farklılıkları ve renkleriyle, toplumun bütününü kucaklayacaktır. Yeni Türkiye, toplumsal refah, büyük ekonomi, siyasi istikrar ve ileri demokrasi üzerinde yükselecektir. Yeni Türkiye, her insanının vatandaşı olmakla gurur duyacağı bir dünya devleti olacaktır. Yeni Türkiye, bilgisi, üretimi ve yönetimi ile lider bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye, eğitimden kültüre, enerjiden ulaşıma, sağlıktan çevreye her alanda artık dünyaya yeni aşamalar, yeni standartlar getiren bir ülke olacaktır. Yeni Türkiye, sanayiden spora, bilimden ihracata kadar dünya markası olan bir Türkiye olacaktır."