PAROLA "KADIKÖY"

24 Haziran seçimleri vesilesi ile muhalefet partilerinin yaptıkları mitinglerde, muhalefet liderlerinin konuşmalarındaki tutarsızlık hepimizin malumudur. Ayrıca, tüm başkan adaylarının HDP lideri Selahaddin Demirtaş için özgürlük çığırtkanlığı yapması, Muharrem İnce'nin Selahaddin Demirtaş'ı hapishanede ziyaret etmesi, hapishanedeki Selahaddin Demirtaş'ın, dakika başı sosyal medyaya düşen son dakika açıklamalarına bir anlam veremeyen arkadaşlar, dün gece saat 01:30'da Kadıköy'de yaptığı mitingte, miting alanındaki HDP bayraklarını gördükten sonra kafalarındaki soru işaretlerinin cevapları netleşmiştir sanırım.

Amaçları, Kürt toplumu tarafından deşifre olmuş ve doğu ve güneydoğuda tüm sempatisini yitirmiş olan HDP'yi tekrardan sistemin içine müdahil edip, HDP'nin terörizm yandaşı bir parti olduğunu göre göre hala HDP sempatizanı olan insanları CHP bayrağı altında toplayarak, ya 24 Haziran'da ki başkanlık seçimini ikinci tura bırakmak yada ikinci bir gezi kalkışması organize ederek seçimi iptal ettirmektir.

Yani anlayacağınız, muhalefetin seçim kazanmak gibi bir derdi yok. İstanbul'un göbeğinde gecenin 1'inde miting düzenleniyorsa, amaç seçim kazanmak değil. Yeni bir gezi kalkışması başlatmaktır. Hatırlarsanız 13 Ocak 2018 tarihinde Canan Kaftancıoğlu, CHP il başkanı olarak seçildiği vakit, ilk icraati yine aynı bugünkü gibi Kadıköy'de bir yürüyüş organize etmek olmuştu.

Tabi, o günlerde bizler sosyal medya hesaplarımızdan, "KADIKÖYDE BİR ŞEYLER DÖNÜYOR. BİRİLERİ DİZİ FRAGMANLARINA KADIKÖY'DE Kİ BOĞA HEYKELİNE DOĞRU KOŞAN YÜZÜ MASKELİ İNSANLARI YERLEŞTİRİYOR. CHP İL BAŞKANI İNSANLARI ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ ADINA YÜRÜYELİM DİYE KADIKÖY'DE Kİ YÜRÜYÜŞE DAVET EDİYOR. BELLİ Kİ FİTİLİ KADIKÖY'DEN ATEŞLEYECEKLER. AMMAN HA DİKKAT. PROVAKASYONLARA GELMEYİN" diye ikazda bulunarak, halkı itidalli davranmaya davet etmiştik.

Ve o günlerde, Kaftancıoğlu'nun ortalığı yakıp yıkmayı amaçlattırdığı ve pimi çekmeyi amaçladığı yürüyüş, deşifre olmuş. O günlerde gereken destek bulunamadığı için, yapılmak istenen provakasyon hayalleri yatmıştı. Evet, seçime tam iki hafta kala CHP düğmeye yeniden bastı. Muharrem İnce bir tweet atarak, insanları,  gecenin 1'inde Kadıköy'den Göztepe'ye kadar yürümeye davet etti.

Lakin paylaştığı tweette kullandığı görselin, gezide atılan tweetleri anımsattığı da gözden kaçmadı. Muharrem İnce’nin Kadıköy yürüyüşünün planı, haftalar öncesinden yapıldı. Tişörtler basıldı... Hazırlıklar yapıldı... İş bir tek, insanları galeyana getirmeye ve yürüyüşü devamlı kılmaya kalmıştı ki; beklenen haber tamda  yürüüşün yapılacağı gün. Yani dün ikindi saatlerinde sosyal medyaya servis edildi. Yayılmaya çalışılan habere göre, polis yürüyüşe katılmak üzere Kadıköy'e gelen, lise öğrencilerini Kadıköy'ün ortasında darp etmişti.

Arkadaşlar, kimse galeyana gelmesin. Sosyal medyada veya görsel ve yazılı basında karşınıza çıkan "LİSE ÖĞRENCİLERİNİN POLİS TARAFINDAN DARPEDİLDİĞİ"NE DAİR haberleri sakın ha ciddiye almayın. Kadıköy'de olan şey şudur;

Kadıköy’de Dhkp-c ve Pkk’nın gençlik yapılanmalarına üye bir grup genç, kendilerince eylem yapmaya kalkışmış. Polis grubu provoke eden 4-5 genci hızlıca gözaltına almış ve polis otobüsüne götürdüğü esnada, bu kişilerden ikisi, polise bıçak çekip saldırmaya kalkınca, poliste bu gençlere karşılık vermiştir. Tabi, buradan şunuda belirtmeden edemeyeceğim: Gözaltına alınan ve sorgusu yapılan öğrencilerle birlikte provakatör öğrencileri göz altına alan ve onlara karşılık veren polislerimizinde tüm bağlantılarının araştırılmasından yanayım. Çünkü içinden geçtiğimiz süreç öyle kritik bir süreç ki lise öğrencisinin öğrenci olmadığına sıradan vatandaşmış gibi aramıza sızanların kripto ajan olduğuna, polisin gerçek polis olmadığına, öğretmenin gerçek öğretmen, esnaf görünümlü insanın, sıradan bir esnaf olmadığına şahitlik ettiğimiz günlerden geçiyoruz.

Uzun lafın kısası, zilli kızın maşası... Anlayacağınız, seçimi kaybedeceklerini peşinen bilen muhalefet liderleri, TSK'NIN KANDİLE DÜZENLEDİĞİ BÜYÜK OPERASYONUDA FIRSAT BİLEREK, PKK sempatizanlarına gaz verip yanlarına çekmek kaydıyla, seçime kadar ortamı karıştırıp, seçimleri iptal ettirmek için ellerinden gelen herşeyi yapacaklar.

Sokak eylemlerini başlatmak için dün, sözde liselileri öne sürdüler. Bugün neyi öne sürerler bilinmez ama buradan tüm ülkesini seven vatandaşlarımıza metanetlerini korumalarını tavsiye ediyorum. Bakın arkadaşlar: Eğerki cümbüş ittifakının yaptığı tüm provakasyonlar sonuç vermez de seçimleri iptal etmeyi başaramazlarsa, bu defada  HDP'lilerle birlik olup sandıkta saldıracaklar.

Muhalefet partilerinin alacakları maksimum oy miktarı %35 ila %40 oranında. (Tabii, bu oy miktarının içerisinde kendisini muhafazakar ve dindar olarak lanse eden Saadetlilerin, Fetöcülerin ve Fetöcülerin aile bireylerinin oylarınında olduğunuda belirtmeden geçmek istemem). HDP sempatizanlarınıda yanlarına çekerek bu oranı %51 yapmayı ve seçimi ikinci tura bıraktırmayı amaçlayan muhalefet liderinin HDP AŞKI buradan geliyor.

Sonrası mı?

Sonrası daha vahim. Oldu ki planları gerçekleşti ve onlardan biri başkan oldu. Velev ki mecliste bir kanun tasarısı oylayacaklar, gerekli oy miktarını bulabilmeleri için HDP'ye yalvarmak zorunda kalacaklar. Yani HDP mecliste kilit parti durumuna geçecek. Tüm bu olasılıkları, muhalefet partilerinin, özgürlük ve barış şarkıları eşliğinde ülkemizi nasıl bir kaos ortamına sürüklemeye çalıştıklarını görün diye yazıyorum. Anlayacağınız bu işin iki ucu b...lu değnek. Tek kurtuluş yolu Cumhur İttifakı'nın etrafında cem olmaktan ve provakasyonlara gelmemekten geçiyor.

Evet, 24 Haziran'a kadar provakasyonlar hız kesmeden devam edecek. Bizi sokağa çekmek için ellerinden geleni yapacaklar. Sosyal medya üzerinden bir sürü yalan haber yayacaklar. Amman haaa! Ne yaparlarsa yapsınlar sakin olup, bu tuzağa düşmeyelim. Devletimiz herşeyin farkında, onların tüm planlarını biliyor ve gerekli tedbirler alınmış durumda. SÖZ KONUSU DEVLETİN BEKASI İSE GERİSİ TEFERRUATTIR VE TEFERRUATLARIN TEK TEK YOK OLDUKLARINA ŞAHİTLİK EDECEĞİMİZ GÜNLERE SADECE 15 GÜN KALDI. BU SON ÇIRPINIŞLARI... AZ DAHA SABIR!

SURDA BİR GEDİK AÇTIK,
MUKADDES Mİ MUKADDES.
EY KAHBE RÜZGAR!
ARTIK NE TARAFTAN ESERSEN ES!