HIV virüsü nedir? HIV virüsü aslında insan bağışıklık yetmezliği virüsü olarak tanımlanır.Kısaltma şeklindedir. Bu virüs çeşitli etapları geçirip değişerek sonunda Aids adı verilen hastalığın organizmada gelişmesine neden olur.HIV virüsü sayesinde bağışıklık sistemi zayıflamaya başlar. Bu zayıflama maksimum seviyeye ulaştığında artık bağışıklık sisteminin savunma mekanizması tamamen düştükten sonra hastalık insanı ölüme götürebilmektedir. HIV virüsünün bağışıklık sistemini tamamen ortadan kaldırması neticesinde fırsatçı adı verilen virüslerin önü açılmış olur. Bu fırsatçı virüsler sağlıklı bir insanın bağışıklık sistemi tarafından engellenirken, aids virüsü nedeniyle çöken bağışıklık sistemi neticesinde fırsatçı virüslerde vücuda kolaylıkla zarar verebilmektedir. HIV virüsü taşıdığını düşünen ve ya bundan şüphe duyan herkes mutlaka bir kliniğe gidip test yaptırmalıdır. Zira HIV virüsü vücuduna bulaşan kimse, bu virüsün bulaştığından emin olamaz. Çünkü HIV vücuda eriştiğinde kendine has tepkiler göstermez. Örneğin grip virüsü bulaşan bir hastanın vücudunda çeşitli tepkiler doğar.Hastanın burnu akar, ateşi çıkar, boğazı ağrıyabilir vs. Ancak HIV virüsü, insan vücudunda bu tarz tepkilere neden olmaz. Bu da HIV’in ne kadar tehlikeli ve sinsi olduğunun göstergesidir. Çünkü hasta kimse yıllarca hasta olduğunun farkında olamaz. Bu sebeple aids belirtileri sayfasını gözden geçirmenizi öneririz çünkü herhangibir belirti varsa uygun testleri yaptırmanız gerekir.

Test sonucunda eğer bir kimsenin kanında HIV virüsü varsa buna “HIV pozitif”, yoksa “HIV negatif” olarak lanse edilir.

Günümüz tıp teknolojisi hızla gelişip değişmekte ve yepyeni buluşlara, yeniliklere imza atmaktadır. Göz hastalıklarını düzeltmekle kalmayıp, kimsenin alışık olmadığı yeni şeylere kapı aralamaktadır. Bunlardan biri de göz rengi değiştirme ameliyatıdır. Delari Alberto Kan isimli göz doktoru suni iris diye tabir edilen yöntem sayesinde istenilen her renge gözü çevirebilmektedir. Bu yöntem ile doğal gözlerinin rengi kahverengi,siyah şeklinde olup, renkli gözlere kavuşmak isteyen kimi insanlar için başarılı bir teknik olarak ortaya çıkmaktadır.Bu yöntemin uygulanış şeklinde gözlere bazı ilaçlar sürülür ve mikro cerrahi müdahale uygulanır. Buna göre açılacak olan yuvarlak alanlardan suni yapılmış olan iris, gözün doğal irisi üzerine nakledilir. Bu şekilde işlem sonlandırılır. Bu Göz Rengi Değiştirme Ameliyatı yalnızca Panama’da yapılmaktadır ve yine bu tekniğin sahibi olan doktor gerçekleştirebilir. Bir başka göz rengi değiştirici ameliyat ise Amerika’da Dr Greg Homer tarafından yapılmaktadır. Bu ameliyat lazer vasıtası ile gerçekleştirilmektedir. Şu anda henüz deneme etabındadır. Bu ameliyat yalnızca kahverengi renkteki göze sahip olan kişilerde uygulanabilir. Çünkü lazer vasıtasıyla iris üzerindeki melanin kaldırılırak mavi ve açık mavi rengin ortaya çıkması sağlanır. Daha kısıtlı olması sebebiyle bu yöntem aktif bir biçimde kullanılmamaktadır.Araştırma aşaması devam etmektedir.

Göz rengi değiştirme ameliyatları, gözlerdeki herhangi bir görme bozukluğu neticesinde ortaya çıkan bir ihtiyaç değildir. Bu tarz operasyonlar görüntüsünün daha estetik olmasını arzulayan kimseler tarafından yaptırılmak istenmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki cerrahi operasyonlar yüzde yüz başarılı olacak değildir. Bu yüzden çok iyi düşünüp karar vermek gereklidir.

Göz Tansiyonu Belirtileri

Göz tansiyonu belirtileri denildiğinde hasta bu rahatsızlığı yaşadığı andan itibaren bu belirtileri hissetmez. Çünkü göz tansiyonu bir anda hastanın gözünde ortaya çıkmamaktadır. Yavaş bir şekilde ilerler. Eğer genetik akrabalığı bulunan kimselerde glokom ya da gözlerde kanlanma,ağrı gibi belirtiler oluşursa mutlaka bir göz doktoru ziyaret edilmelidir. Göz tansiyonu Göz Tansiyonu Neden Olur sorusunun yanıtı ise gözün içindeki küre boşluğu alanında bir takım sıvı oluşumunun gerçekleşmesi anlamına gelmektedir.

Nasıl Göz Tansiyonu Ölçülür

İhtiyaç olunca göz tansiyonu kontrol edilmeli, 40 yaşından sonra kişilerin üç yılda bir göz tansiyonu muayenesi olmalı. Göz tansiyonunu doktor özel araçsızda kontrol edebilir. Bunun için hasta kişi oturduğu zaman aşağı bakar, biraz göz kapakları kapanır. Doktor parmakla gözlere baskı uygular, böylece göz yoğunluğuna bakar. Eğer gözlerin yoğunluğunda değişiklik varsa, o zaman problem vardır. Böyle glokom da tanınabilinir.

Daha doğru tanı yapmak için tonometre kullanılır. Hastaya acı duyulmaması için lokal anestezi yapılır. Sonrada göz tansiyonu ölçülür.