Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinan Gürkan, baharın gelmesi ile birlikte bazı kişilerde bahar alerjisinin ortaya çıktığını söyledi. Gürkan, "Baharla birlikte toplumun çoğunda hiçbir belirti görülmezken duyarlı (hassas), atopik kişilerde alerjenlerle temas sonucu alerjen-antikor reaksiyonu ile bir immun sistem (bağışıklık sistemi) hastalığı olur. Buna bahar alerjisi (mevsimsel alerjik rinit yani saman nezlesi) denir." dedi.

Emsey Hospital’dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinan Gürkan, bahar alerjisi ile ilgili bilgiler verdi. Bazı bitkilerin de alerjiye neden olduğunu belirten Gürkan, "Bahar alerjisine aslında ağaç, çimen ya da ot polenleri sebep olabilir. Böceklerle tozlaşma yapan, taşınan polenler ise alerjik etki yapmazlar. Rüzgarla polen yayanlar, çalı ya da ağaçlardır (çam, köknar, ladin, sedir, ardıç, selvi, mazı vb.). Ancak bunlardan alerjik polen yayanlar güneydeki selviler, Toroslar’daki ardıçlar, Kuzey Anadolu’daki porsuk ağaçları ile park ve bahçelerde yaygın kullanılan mazılardır. Çamların polenlerinin de alerjik etkisi vardır. Ayrıca; Akdeniz ülkelerinde görülen polen alerjisinin büyük bir kısmından yabani formdaki buğdaygiller sorumludur. Bunun yanında sinirotugiller, fındık, zeytin, dut, çınar, karaağaç, kayın, söğüt, ceviz, huş ağacı, kuzukulağı, akçaağaç, papatya, tilki kuyruğu ve kaz ayağı da alerjik polen yayar. Ağaç ve çiçek polenleri ilkbaharda, çayır çimen polenleri yaz başında, yabani ot polenleri ise yaz ortası ve sonbaharda bahar alerjisine sebep olurlar." ifadelerini kulandı.

Alerjide polenlerinde etkili olduğunu belirten Dr. Sinan Gürkan, "Polen kesesinin patlaması ile dış ortama salınan polenlerin bir kısmı ağaçlara, bir kısmı da insanların burnuna, solunum yollarına gider, reaksiyon olur ve bahar nezlesi gelişir. Polenler, kıtalar arası binlerce kilometre yol alabilirler. Kar altında kalabilir, canlılıklarını koruyabilirler. Polenler, bitkiler için hatta dünyadaki yaşamın devamı için gereklidir. Ama bazı insanlarda da alerji nedenidir. Alerjik olanlar daha çok rüzgarla taşınan, böceklerin dikkatini çekmeyen, soluk renkli ve koku salmayan bitkilerin polenleridir. Parlak renkli, dikkat çekici çiçekleri olan bitkilerin polenleri böceklerle taşındığından büyük ve yapışkandır. Rüzgarla taşınmadıklarından bahar alerjisinde pek rol oynamazlar." diye konuştu.


Dr. Sinan Gürkan şunları ifade etti: "Bahar alerjilerini yakın belirtileri olan soğuk algınlığından ayırt etmemiz için bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bahar alerjisi polenle karşılaşır karşılaşmaz başlar. Şeffaf ve bol sulu burun akıntısı olur. Bir haftadan uzun sürer, tekrarlar ancak ateş ve kas ağrıları olmaz. Soğuk algınlığında ise etken virüstür. Temastan 1-3 gün sonra belirti verir. Ateş orta derecede seyreder ve kas ağrıları olur. Bir haftada iyileşme sağlanır. Bahar alerjisinde polenler buruna girer ve göze yapışır. Gözde sulanma, kızarma, kaşınma; burunda kaşınma, burun akıntısı, burunda tıkanma, boğazda yanma, hapşırma gibi belirtiler olur. Gece uyku düzeni bozulur, gündüz konsantrasyon eksikliği ve baş ağrısı olabilir. Hastalık göz kaşıntısı ve hapşırmaktan ibaret basit bir hastalık değildir. Tedavi edilmezse ve önlem alınmazsa tekrarlar. Sinüzit, otit ve astıma neden teşkil edebilir. Bahar aylarında alerjenlerden korunmak için polenlerin havada yoğun bulunduğu sıralarda açık havada durmamalı, kapı ve pencereler kapalı tutulmalı, arabada camlar açılmamalıdır. Sıcak ve kuru havada polen çok iken, yağışlı havada polen çok az olur. Uygun zamanda dışarı çıkmalı, klimalar polen filtreli olmalıdır. Saçlar ve giysiler polen tutarlar; bu nedenle eve gelince kıyafet değiştirilmeli ve duş almalıdır. Tatile ormanlık bölgeye değil, deniz kenarına gitmeli, çamaşırları açık havada kurutmamalı, çim biçmemeli ya da maske kullanılmalıdır. Polen dışı alerjenlerden korunmak için de evde evcil hayvan bulundurulmamalı, yatak odalarında halı, yünlü battaniye, kuş tüyü yastık vb. kullanılmamalı ve ıslak temizlik yapılmalıdır."

Bahar alerjilerinin tedavisi ile ilgili Gürkan, "Bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla dengeli beslenilmeli, istirahat edilmeli ve bol su içilmelidir. A, B, C ve E vitaminli besinler tüketilmelidir. Alerjenlerden uzak kalınmalı, mutlak surette korunulmalıdır. Stresten uzak yaşamalı, alkol, sigara tüketilmemelidir. Hastalığın uzmanına görünmeli, öneriler dikkate alınmalı ve ilaçlar düzenli olarak uygulanmalıdır. Şikayetleri azaltmaya ve korunmaya yönelik ilaçlar doktorunuz tarafından verilecektir. Gereğinde ise cerrahi tedavi yapılır. Alerjenle temas kesmesine ve ilaca rağmen iki yılı aşkın bahar nezlesi sürenlerde, alerjenin belirli miktarlarda vücuda verilip bağışıklık sisteminin tepkisi değiştirilmeye çalışılır. Bu tedavinin etkisi yavaş bir hızda görülür ve sadece aşıdaki maddeye karşı iyileşme sağlar. Aşı tedavisi 5 yaş altındakilere, ciddi immun yetersizliği olanlara, kanserli hastalara, ağır psikolojik hastalığı olanlara, düzenli tedavi yaptıramayacak durumdakilere (uzun yol şoförleri, sıklıkla yurt dışı seyahat edenler vb.), önemli kalp hastalığı olanlara ve gebelere uygulanmaz." dedi.