SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Güler Özden, yeni tedavilerin geliştirilmesi ile birlikte artık sedef hastalığının tedavisinin olduğunu ve bu konuda tıpta devrim yaşandığını söyledi.

OMÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı tarafından, "2. Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu" gerçekleştirildi. Bir otelin toplantı salonunda gerçekleştirilen sempozyumda dermatoloji ile ilgili son gelişmeler ve tedavi yöntemleri uzman isimler tarafından anlatıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Levent Güngör, üniversitenin tüm paydaşlarıyla etkileşim içerisinde olduğunu ve Türkiye’ye bilimsel üretim ve eğitim anlamında katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

“Bilimsel değeri yüksek olan bir toplantıya imza attık”

Sempozyum hakkında bilgi veren OMÜ Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Müge Güler Özden ise, “Toplantıda sedef hastalığı ürtiker, akne ve başka cilt hastalıklarıyla ilgili en son gelişmeleri konuşacağız. Tedavideki yenilikler, en son gelişmeler konusuna odaklandık. Bilimsel değeri yüksek olan bir toplantıya imza attık. Toplantı şehrimiz için de ciddi bir tanıtım oldu. Gelen her öğretim üyesi, her hoca Samsun’u ne kadar güzel bir şehir olduğunu ve çevresindeki güzellikleri gördü” dedi.

"Sedef hastalığının tedavisi var”

Sedef hastalığının insanın yaşam kalitesini bozduğunu, psikolojilerini etkilediğini ve yaşam kalitelerini neredeyse kansere denk oranda bozduğunu kaydeden Özden, “Bizler bunu çok iyi biliyoruz ve gelişmiş tedavileri hastalara ulaştırmak istiyoruz. Hastalarımız sedef hastalığının tedavisinin olmadığını düşünüyor. Böyle bir yanlış algı var. Halbuki sedef hastalığının tedavisi var. Üstelik çok gelişti. Bu konuda tıpta devrim yaşandı denilebilir. Hastalar artık son derece gelişmiş tedavilerle konforlu bir yaşam sürdürebiliyor. Bunu bilsinler ve tedavilerine başvursunlar. Ürtiker yada halk arasında kurteşen olarak bilinen hastalıkların tedavisi de oldukça gelişti. Tedavi seçenekleri var. Aknenin tedavisi var. Hepsi bu toplantıda tartışacağız. Hastalardan, bu hastalıkların tedavilerini olmadığını düşündüğü ve başka tedavilere başvurup kendilerini yormamalarını arzu ediyoruz” diye konuştu.

“Güneş kremleri güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürülmeli”

Güneşin kanserojen etkilerini de bilmekte fayda olduğuna dikkat çeken Özden, “Bunu sadece cilt hastalıkları için değil tüm insanlar için öneriyoruz. Sabah 10.00’dan önce, öğleden sonra 16.00’dan sonra dışarıya çıkmalarını, güneş kremlerini güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürmelerini ve güneş kremlerinin etkilerini göstermesi için 2-3 saatte bir yenilenmesi gerektiğini tavsiye ediyoruz. Kreme çok ta güvenmemek lazım. Şapka kullanmak, güneş gözlüğü kullanmak gibi ek yöntemler de etkili olur. 3 yaşından önce bir çocuğun bir kez olsun su toplayacak kadar güneş yanığı yaşaması, cilt kanseri riskini de 10 kat artırıyor. Özellikle çocuklarımızı güneşten korumamız çok önemli” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sempozyum sunumlarla devam etti. Türkiye genelinden çok sayıda akademisyenin katıldığı sempozyum bugün sona erecek.