Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayati Akbaş, yağ enjeksiyonu (lipofilling) uygulamasının cildin daha derin katmanlarına yağ dokusu yerleştirdiğini ve cilde yapısal destek sağladığını söyledi.

Vücudun belli bölgelerinden alınan yağ dokusu ile vücudun eksik olan bölgelerine yağ transferi yapmak yani vücutta orantısız olarak dağılmış yağ dokularını yeniden orantılı hale getirme işlemine lipofilling yöntemi dendiğini belirten FBM Tıp Merkezi Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Hayati Akbaş, “Bazı insanların yapısal nedenlerle yüzlerinde çok zayıflık olabiliyor. Ne kadar kilo alırsa alsın yüzleri çökük kalıyor. Bu kadınlarda da olabiliyor erkeklerde de. Göz bölgelerinde doğuştan veya yapısal nedenlerle morluklar oluyor. Bacaklarda incelik olabiliyor, göğüslerde küçüklük olabiliyor. Bu gibi durumlarda vücuttaki yağ dokuları ile tedavi yapmak mümkün olabiliyor” dedi.

Lipofilling yönteminin dünyada son yıllarda çok popülerlik kazandığının altını çizen Akbaş, “Artık lipofilling, mikro ve nano lipofilling teknolojileri gelişti. Nano lipofilling yöntemi ile de vücuttan elde edilen yağlar özel metotlarla çok ince parçacıklara ayrılarak vücudun hemen her yerine özellikle yüz başta olmak üzere yaygın bir şekilde kullanılabiliyor. Yüz bölgesinde lipofilling yöntemi gerçekten son yıllarda tüm dünyada çok popüler hale gelirdi. Özellikle mikro yağ grefti ve nano yağ grefti yöntemleri ile önceki dönemlerde elde edilemeyen daha yüksek başarılar son yıllarda elde edilmeye başlandı. Vücudun özellikle yüz bölgesinin 3 boyutlu projeksiyonu lipofilling yöntemi ile arttırılıyor. Daha önceden bir takım protezler kullanalar yaptığımız çene büyümesi, elmacık oluşturma, dudak kalınlaştırma gibi yöntemler vücudumuzun kendisinden alınan yağ dokuları ile çok başarılı bir şekilde uygulanabiliyor. Yağ greftleri uygulanmadığı dönemlerde biz hazır piyasada satılan çeşitli teknolojik metotlarla üretilmiş dolgular kullanıyorduk. Ancak yeni çıkan teknolojilerle hazır dolgulara ihtiyaç daha da azaldı. Vücudun hemen hemen her bölgesinde kullanabilme avantajı var. Vücudun kendi dokusundan olduğu için alerji yapmaz, yabancı cisim reaksiyonu oluşturmaz, herhangi bir kanserojen veya sağlık riski oluşturmaz. Ondan dolayı biz estetik plastik cerrahlar olarak yağ dokusunu çok sık kullanıyoruz. Dünyada bu konuda çok büyük trend var” diye konuştu.

Kendi yağınızla güzelleşin

Lipofilling’in sağladığı avantajlar hakkında bilgi veren Akbaş, “Vücutta bir volüm kurarak, elmacıkları, çeneyi, dudakları oluşturuyoruz. Bunun yanında lipofillingin başka bir avantajı ise, hazır dolgulara kıyaslandığında iki tane temel avantajı var. Birincisi vücudun kendi dokusu olduğu için kesinlikle yabancı reaksiyona yol açmaz. İkincisi ise kalıcıdır. Diğer yağ dokuları geçicidir. Başka bir önemli avantajı ise içerdiği kök hücreleri vasıtası ile uygulandığı bölgelerde doku gençleşmesi sağlar. Örneğin yüz bölgesinde yağ dokusu uygulandığında deride, deri altı dokularda, kas dokularda gençleşme, yenilenme ve tazelenme oluşturur. Dolayısı ile lipofilling yöntemi günümüzde estetik plastik cerrahlar için özellikle son 10 yılda tüm dünyada popülerlik kazanmıştır” şeklinde konuştu.