Sivas’ın açısından önem arz eden Kale Projesi’ne ilişkin Paşabahçe’de çalıştay düzenlendi.

Çalıştaya Vali Yardımcısı Zihni Yıldızhan ve Belediye Başkanı Sami Aydın’ın yanı sıra sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile il dışından davetliler katıldı.

Sivas Vali Yardımcısı Zihni Yıldızhan yaptığı konuşmada; “Belediye başkanımıza teşekkür ediyorum, böyle bir proje hazırladıkları için. Çok faydalı oldu, belediye başkanımızın yaptığı bu iş çok önemli, kentsel dönüşüm olarak bir çalışma var. Kültürümüzü ortaya çıkaracak, kültür turizmine katkısı olacak ve ticaret olacak. Sivas’ın çok güzel meydanı var, Türkiye’nin en güzel meydanlarından biri. Yurtdışından gelen misafirlerimiz çok beğendi. Etrafı açık, başka böyle bir yer yok. 11’inci Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül meydanımızı gezdi, ‘Kayseri bu kadar canlı değil’ diyordu. Ben daha güzel olacağını düşünüyorum, katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Kale projesinin önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Aydın, “Sivas Kale Projesi ile ilgili uzun zamandan beri birtakım çalışmalar yapılıyor. Özellikle mülkiyet sorunlarının da bertaraf edilmesi çok sembolik bir kısmı hariç projeye hız verdik. Bugüne kadar bu proje ile ilgili kamulaştırma bedeli olarak yaklaşık 45 milyonluk bir harcama yapıldı. Belki görüntü olarak ortada bir şey yok gibi gözüküyor ama bu olmadan da diğerlerine geçme şansımız olmuyor. Şu an elimizde olan kısmıyla Kale’ye Kale demek biraz zor. Adeta tinercilerin yuvası, mezbelelik bir alan konumunda. Bize yakışan burayı olması gerektiği noktaya taşıyabilmek. Bunun için bu çalışmaları yürütüyoruz. Tekrar proje üzerinde bir revizyona gittik. Bu, Turgut Cansever Hocamız tarafından başlatılan çalışmaydı. O dönemde bu çalışma tamamen kişilerin meskeni olacak şekilde. Yani bir ticari, bir turizme yönelik değil de eski Sivas mahallesini ortaya çıkarmak ve mülkiyet sahipleri veya başkalarının burayı mesken olarak kullanmaları öngörülüyordu. Bu tür projelerin sürdürülebilir olması son derece önemli. Eğer burası özel mülkiyetle kalmış olsaydı belki ilk yapıldığı zaman bir cazibesi olabilirdi. Ama zaman içerisinde bakım onarım konusunda sıkıntılar olabilirdi. Diğer taraftan günümüzün de ihtiyaçları değişiyor. Dolayısıyla burada belki eski anlayışla inşa edeceğimiz meskenler günümüzün ihtiyaçlarına tam olarak cevap veremeyebilecektir. O endişe bizde oluştu. Aracınızı aşağıya indireceksiniz, yukarılara çıkıp evinizde oturacaksınız. Çok daracık sokaklar, karşılıklı evler. Biz bunun yerine bu alanın günlük mesken olarak yaşam alanı şeklinde değil de daha çok turizme yönelik kullanılmasının daha sürdürülebilir olacağı öngörüsünü savunduk. Bu anlamda proje ile ilgili %16 bir yoğunluk var. Eskiden bu yoğunluk yüzde 35’leri buluyordu. Biz projede ciddi bir yoğunluk azaltmasına gittik. Eğer biz burayı belediye olarak kamulaştırmamış olsaydık bunu yapamazdık. O zamanda çok iç içe bir mahalle ortaya çıkacaktı. Yani eskiyi tamam yaşatalım ama günümüzün de ihtiyaçlarına göre bir proje ortaya çıkaralım dedik.” şeklinde konuştu.

Çalıştay soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.