Sosyal medya kullanımının hayatımıza kattığı faydalardan bahsediyoruz, peki sizce bu faydaların yanı sıra sosyal medyanın bize verdiği zararlar da yok mudur?
 

Sosyal hayatımızı dijital ortamlarda yaşamanın, gün geçtikçe çoğalarak bulunduğumuz ortamda insanlarla iletişim kurmamızı ve insanlara olan iletişim yakınlığımızı azalttığı gözle görülüyor. Çağımızın en büyük yardımcısı teknoloji, yine çağımızın en büyük sorunu iletişim problemini doğuruyor. Bugün hemen hemen hiç birimiz bir kafede arkadaşlarımız ile otururken asla “telefonum ile ilgilenmem” diyemiyoruz, bunun sebebini gelişen teknolojinin insan üzerindeki etkisiyle yorumlayabiliriz. Kaldı ki günümüzde sosyal bir faaliyette bulunabilmemiz için, oynadığımız oyun bile bir mobil uygulama olarak telefonlarımıza, parmaklarımızın ucuna geldi.



Bir parkta yüzlerce insan toplanıyoruz, birbirimize bakmadan bir şeyler yakalamaya çalışıyoruz ve “sosyallik” diyoruz adına. Sosyalleşmek insanlar ile iletişim kurmakla paralel bir olay iken, sadece bir araya gelerek “sosyalleşiyoruz”.  Gülümsemelerimiz anlatılan muhabbetlere değil, gelen mesajlar üzerine oluyor. Yolda yürürken dahi telefonlarımıza gelen mesaja odaklanıp sağımızdan solumuzdan geçen insanları umursamıyor, şansın ayağımıza gelmesini beklerken belki de şanslarımızın yanımızdan geçtiğini fark edemiyoruz.



Yıllardır cevabı bilinmeyen ”çok gezen mi bilir çok okuyan mı?” sorusunu basitçe cevaplayıp okumayı bırakıyoruz. Kullandığımız uygulamalarda çok gezenin tutulduğunu bildiğimiz için sadece çok geziyoruz artık. Okumaktan, okumanın verdiği zihin açıklığından uzaklaşıyoruz.



Artık insanları sosyal ağlar sayesinde tanıyoruz. Nelerden hoşlandıklarını, neleri sevdiğini sormak yerine paylaşımlarından kim olduklarını anlamaya çalışıyoruz. Yaptığımız paylaşımlarda kendimizi farklı gösteriyoruz. Birbirimizi yanlış tanımaya başlayıp, iletişimizin kopukluğuyla beraber biz de kopuyoruz birbirimizden.



Artık sevdiğimiz filmleri telefonlarımızdan izliyor, sevdiğimiz kişilerle bir yerlerde buluşmak yerine arayıp hasretimizi dindirdiğimizi düşünüyoruz. İnternetimiz kesildiğinde asabiyiz, telefonlarımızda kullandığımız paketlerimiz bittiğinde üzgün.



Bizi bu kadar etkisi altına alan ve hızla gelişen teknoloji, bizi geliştirirken bir yandan tembelleştiriyor. Örneğin; markete gitmeden uygulamalar üzerinden sipariş verebiliyor ve çiçekçiyi ayağımıza çağırabiliyoruz. “Sosyal” medya, sosyalliğimizi kısıtlamaktan ziyade iletişimimizi bitiriyor. Birbirimizle konuşamıyoruz, birbirimizle anlatmak yerine profillerimizde durumlarımızı güncelliyor, dinlemek yerine paylaşılan durumları beğeniyoruz, kopuyoruz birbirimizden. Aslında sosyal medya bizi değil, biz insanlara karşı gün geçtikçe kendimizi kısıtlıyoruz.



İletişimimiz bitiyor, birbirimizi anlamıyoruz.



İnsanlardan, hatta bazen insanlıktan uzaklaşıyoruz…