Alkol düzenlemesine benzer şekilde İddaa, Nesine, Bilyoner gibi kumar firmalarının da tanıtıcı ve özendirici reklam yapabilmesinin önüne geçilmesinin gerektiğini belirten hukukçular ve ilahiyatçılar, kumarın “” adı altında legalize edilmesinin tehlikesine de dikkat çektiler.



İçki gibi toplumsal hastalıklar arasında yer alan kumar illetinin medyada ve bilboardlarda özendirici reklamlarına yer verilmesinin önlenmesi isteniyor. Alkol düzenlemesine benzer şekilde İddaa, Nesine, Bilyoner, Süper gibi kumar firmalarının da tanıtıcı ve özendirici reklam yapabilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirten hukukçular ve ilahiyatçılar, kumarın “” adı altında legalize edilmesinin tehlikesine de dikkat çektiler. 


Gazetemiz Akit’e konuşan Avukat Yaşar Gürkan, toplumun kanayan yarası olan kumar sorununun özendirici boyutunun mutlaka önlenmesi gerektiğini söyledi. Yaşar Gürkan, “İçki ve kumar bireyden başlayıp bütün toplumu saran bir hastalık haline gelir ve içten içe kemiren bir kurt olarak görülmelidir. Alkol gibi kumar da toplumsal hastalıktır. Kolay yoldan para kazanma umudu aşıladığı fertleri uyuşuklaştıran, toplumu çökerten, yuvaları yıkan kumar illetinin özendirici boyutunun mutlaka önüne geçilmelidir. Beşeriyeti kemiren, yuvaları yıkan bir gerçektir kumar” dedi.


‘BAHİS’ DEMEK LEGALLEŞTİRİR


Kumarın adı altında legalize edilmemesi gerektiğini söyleyen hukukçu Gürkan, “Bahis ifadesi kumarın legalize olmuş halidir. Şans oyunları tanımı da aynı şekilde. Bahis firmalarının diğer anlamı kumardır. Kumarın toplum ve insan hayatı üzerinde ne kadar yıkıcı olduğu malumdur” diye konuştu.


GENİŞ KAPSAMLI ÇALIŞMA ŞART


Kumar konusunda geniş kapsamlı bir hukuki düzenleme yapılması gerektiğini kaydeden Gürkan, şöyle konuştu: “Türkiye’nin kumarla ilgili cezai müeyyideleri Kabahatler Kanunu’ndadır. Yani bu basit bir suç olarak görülüyor. Sözümona yasadışı kumara sadece para cezası veriliyor. Bu konuda bence TBMM kanun yapıcı olarak Türk Ceza Kanunu’nda ağır hapis cezası gerektiren suç olarak tanımlamalı. Yapılacak geniş kapsamlı çalışmada şirketlerinin reklamının da kısıtlanması da masaya yatırılmalıdır. Televizyon, radyo gibi medya kuruluşlarında yapılan yoğun kumar reklamcılığı gençleri özendiriyor. Toplumun kanayan bir yarası olan bu hususa dikkat çektiği için Akit gazetesini tebrik ediyorum.”


TV REKLAMLARIYLA İNSANLAR CEZBEDİLİYOR


Din Bir Sen eski Genel Başkanı ve İlahiyatçı Lütfi Şenocak, manevi bir hastalık olan kumar tehlikesine karşı gençlerin korunması gerektiğini belirtti. Lütfi Şenocak, “Her geçen gün toplumumuz maalesef düzelmesi gerekirken özellikle gençliğimiz bir bunalım ve buhran içerisinde geleceğe yürüyor. Burada çeşitli etkinlikler gençlerimizi tahrip etmektedir. Yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde maalesef hâlâ zihni sıhhate zarar veren ve İslam adına da yasak olan şeylerin TV kanallarında ve çeşitli alanlarda reklamının yapıldığını görüyoruz. Bunlar toplumumuzu cezbetmektedir. Kumar bunlardan bir tanesi. Bunların reklamlarına bu kadar müsaade edilmesi yanlıştır” şeklinde konuştu.


Şenocak, “Biz geleceğin toplumunu inşa edeceksek o zaman her türlü tedbiri alarak gözbebeğimiz olan gençliğimizi alkol, kumar ve uyuşturucu gibi tehlikelerden de koruyup muhafaza etmemiz lazım. Devletimize yakışan bu tür alışkanlıkları yok edecek tedbirler almaktır. İçki gibi kumarın da reklamının yapılmaması konusunda tedbirler alınması gerekiyor. Gençliğimiz firmalarının kolay yoldan para kazanma alanlarında değil manevi değerler noktasında yetişmelidir” ifadelerini kullandı.


Kaynak: Yeni Akit (Faruk Arslan)