Hakemlikte UEFA'da birinci kategoriye yükselen Halis Özkahya, Dünya Kupası'nda görev alan Cüneyt Çakır'ı izlerken tüylerinin diken diken olduğunu söyledi.

TamSaha Dergisi'ne açıklamalarda bulunan hakem Halis Özkahya, ilk olarak UEFA'da birinci kategoriye çıkmasını değerlendirdi. Özkahya, "Kısmet oldu, birinci kategoriye yükseldim. Her hakemin hedefi en üst düzeyde Avrupa'da görev üstlenmek, Şampiyonlar Ligi ya da Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarda görev almaktır. Bunun için son bir adım kaldı. Şu anda birinci kategoride bulunmaktayım. İnşallah önümüzdeki dönemde çalışmalara devam ederek bir üst ve son kategori olan Elit Kategori'ye geçme hedefim var." diye konuştu.

'UEFA'da kategori atlarken hangi kriterlere dikkat ediyorlar? Avrupa'da göstermiş olduğunuz performansların yanında antrenmanlarınızı takip ediyorlar mı?' şeklinde sorulan bir soruya genç hakem, "Oradaki kriterlerle Türkiye'deki kriterler benzer nitelikte. Her zaman müsabakalarda başarılı olmak zorundasınız. Bununla beraber yapılan koşularda başarılı olmak zorundasınız. Yabancı dil konusunda herhangi bir sıkıntımız yok. FIFA'daki tüm hakem arkadaşlarımızla beraber üçüncü yılımız; yaklaşık üç senedir de müsabakalara gidiyorum ve doğal olarak bunların genelinin istenilen düzeyde olması bir üst kademeye geçebilmek için gerekli kriter." şeklinde cevap verdi.

Son Dünya Kupası'nın hakemlik açısından da nasıl geçtiğini değerlendiren Özkahya, "Bu tür turnuvalarda maalesef çeşitli hatalar olabiliyor. Tahmin ediyorum ki hakemlerden istenen performans beklenilen düzeyde değildi. Maalesef, futbolun içinde bu hata olayı var. Keşke oradaki meslektaşlarımız bu hataları yapmasaydı. Biz de yapılan bu hakem hatalarını izlediğimiz zaman üzülüyoruz. Umarız hakem hatalarının en aza indirgendiği, heyecan dozunun daha yüksek olduğu maçlar izleriz. Çünkü seyirci, taraftar ve oyuncular güzel futbol, pozitif futbol ve en az hatayla yönetilen maçlar bekliyor. Biz de üzerimize düşen her şeyi yapmakta gayret gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

CÜNEYT ÇAKIR'LA GURUR DUYDUK

Cüneyt Çakır'ın ve yardımcı diğer hakemlerin Dünya Kupası'nda görev alması hakkında ise Halis Özkahya, şöyle konuştu: Tabii ki bu tarihi bir başarıdır. Dünyanın en büyük organizasyonunda Türk hakem ekibinin görev alması bizim için gerçekten gurur vericiydi. Hakemliği bir tarafa bırakıyorum, en başta Türk olarak orada ülkemizi temsil etmek gurur verici. Meslektaşımız olduğu için onları orada izlemek daha büyük keyif ve gurur verici bir olaydı. İşin daha da güzel tarafı, bu düzeydeki müsabakaları çok başarılı bir şekilde yönetmeleri bize ekstra bir mutluluk kattı. Biz Cüneyt Çakır'ın finali yönetmesini bekliyorduk ama yarı finalde görev almanın da gurur verici olduğunu düşünüyorum. Yarı final maçını izlerken her dakikasında tüylerim diken diken oldu."

'Uluslararası müsabakalarda ilk defa kullanılan kaybolan sprey FIFA tarafından onandı ve bu sezon Süper Toto Süper Lig'de de kullanılacak. Bazı kesimler bu uygulamanın gereksiz olduğunu ve zaman kaybına yol açacağını düşünüyor. Bu uygulama hakkında deneyimlerinizi ve gözlemlerinizi dile getirir misiniz?' sorusuna ise Özkahya, "Baraj konusunda düşünecek olursak, biz spreyle barajın yerini belirliyoruz. Bu belki ufak bir zaman kaybına yol açıyor ancak sprey olmadığında baraj istem dışı ya da değil bir-iki adım ileri geliyor ve tekrar o barajı ayarlamaya çalışmak daha fazla zaman kaybı yaratıyor. Bu da daha fazla süre kaybı anlamına geliyor. Spreyi sıkmak birkaç saniyeden ibaret; bence bu caydırıcı ve etkili bir yöntem. Hep beraber ilerleyen zaman içerisinde göreceğiz faydalı olup olmadığını. Biz sprey kullanımının denemelerini yaptık, başarılı olacağı kanaatindeyim." şeklinde cevap verdi.

'Ülkemizde futbol alanları spor yapılan yerler olmaktan çok insanların deşarj olma alanları gibi görülüyor. Statların doluluk oranları da yüksek değil. Neler yapılırsa hem hakemler için hem Türk futbolu adına daha faydalı olur?' sorusuna ise Özkahya, şöyle cevap verdi:

"Bu şiddet ve gerginlik ortamının sadece futbola özgü olduğu söylenemez. Ne yazık ki bizim ülkemize has bir olay. Kendi ahlaki yapımızın futbola yansıması gibi düşünüyorum. Bir beden eğitimi öğretmeni olarak, spor ahlakı konusunda özellikle yetişen genç neslimiz için neler yapabiliriz, futbolun amacını onlara daha güzel nasıl aktarabiliriz konusunda elimden gelen her şeyi yapıyorum. Ben önümüzdeki jenerasyondan çok umutluyum. Tribün olaylarının, şiddet ve gerilim ortamının giderek azaldığını gözlemliyorum. Bu vesileyle herkesin futbolu spor bilinciyle yaşamasını ve saygı çerçevesinde ailecek izlenebilecek bir ortam oluşturulmasını istiyorum."

İlave yardımcı hakemliğin ne kadar gerekli olup olmadığı hakkında bilgiler de veren hakem Halis Özkahya, "Sahada fazladan iki çift göz daha var ki, bu mutlaka bir hakem için büyük bir avantaj. Hepimizin alışkın olduğu sistemin dışında zorlukları olabiliyor elbette. Bu konuda tecrübeli hakem sayımız fazla değil. Ancak ilave yardımcı hakemliğin ileride çok faydası olabileceğini ve başarılı bir geçiş dönemi yaşadığımızı düşünüyorum. Dediğim gibi, sahada iki çift fazla gözün bulunması, futbolcuların itirazları konusunda daha caydırıcı bir etki yapacaktır." dedi.

ADAMIN AYAĞI KIRILDI TOLGA!

Avrupa'da yönettiği maçlar arasında en ilginç olanı da anlatan Halis Özkahya, "Şöyle bir anım var; hakem arkadaşım Tolga Özkalfa Avrupa'daki bir maçıma ilave hakem olarak gelmişti. Maçın ilerleyen dakikalarında hemen onun önünde bir sakatlık olmuştu. Tolga da diş hekimidir, kendi iyi niyetiyle "Ben doktorum, yardım edebilirim" edasıyla maçı durdurarak yardım etmeye çalışmıştı. Tolga, sen diş hekimisin, oyuncunun dişinde problem yok, ayağı kırıldı!" demiştim.