Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Mağmat Boğazı’nda yapılacak olan İpekyolu Canlandırma Projesi’yle (Mağmat Projesi) ilgili yöre sakinleri ve muhtarlarla istişare toplantısı düzenledi.

Toplantıya TMMOB Mimarlar Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Şehir Plancıları Odası ve Çevre Mühendisleri Odası şube başkanları ile yöneticileri, belediye meclis üyeleri, başkan yardımcıları, Aygören Vadisi Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Mağmat ve Geçit Mahalleleri Derneği başkanları ve yöneticileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Genç, Mağmat Boğazı’nın doğal güzelliklerini herhangi bir yapılaşmaya açmadan turizmin hizmetine sunmak istediklerini belirten Başkan Genç, "Çünkü çok nadide bir alanımızı daha farklı bir şekilde yapılaşmaya açarak bir kullanım asla söz konusu olamazdı. Bu alanın turizme hizmet ederek değerinin daha yukarıya çıkarılması daha doğru olan bir yaklaşımdı" dedi.

Projenin DOKAP Eylem Planı’nda da turizm alanı olarak belirlendiği belirten Başkan Genç, bu nedenle bu alanın turizme dönük olarak hizmet etmesinin daha doğru bir yaklaşım olduğunu kaydederek "Valimizin çok yakın desteği ve hızlı kararı ile beraber bu bölgemizin turizm amacımıza matuf olmak üzere bu alanın Ortahisar Belediyemize tahsisini gerçekleştirdik. Ve bu 600 dönümlük alanın Tarım Bakanlığı onayladı. İçişleri bakanımızın desteğiyle Tarım Bakanımız bu alanın tahsisini onayladı. Bundan dolayı başta valimiz olmak üzere, içişleri bakanımız, Tarım Bakanımıza ve kıymetli başbakanımıza şükranlarımızı arz ediyorum. Aynı zamanda bu alan DOKAP eylem planında da turizm alanı olarak belirlenmiştir. O nedenle bu alanda turizme dönük projelerin yapılması daha uygundu. Çünkü çok nadide bir alanımızı daha farklı bir şekilde yapılaşmaya açarak bir kullanım asla söz konusu olamazdı. Bu alanın turizme hizmet ederek değerinin daha yukarıya çıkarılması daha doğru olan bir yaklaşımdı. O nedenle Etüd Proje Müdürlüğümüz buraya neler koyulabilir gibi bir ön çalışma taslağı hazırladı” dedi. “Belediye başkanı olarak şehrimizin ekonomik değerini düşünmek zorundayız” diyen Genç “Dolayısıyla şehrimizin değişik turizm lokasyonlarına turistlerimizi de getirerek ekonomimizi düşünmek zorundayız. Evvela bu projemizi katılımcı belediyecilik anlaşımız adına işin teknik olabilirliği açısından sivil toplum örgütlerimizle, mimarlarımızla, mühendislerimizle istişare ederek şekillendirmek istiyoruz. Bu bölgeye hizmet eden Aygören Derneğimizle ve yöre halkıyla istişare etmek istedik. Ve bu toplantıyı düzenledik. Bu toplantıları samimiyetle önemsiyorum. Ve bir fayda oluşturacağına inanıyorum. Bu proje nihayetinde şehrimizin çok önemli bir odak noktası olan Mağmat bölgemizin güzelleşmesine hem de şehrimizin çok daha değişik turizm cazibesi olması noktasında ciddi bir lokasyona kavuşması noktasında çok fayda getirecek olduğu inancındayım. Ben bugüne kadar belediyecilik hizmetlerimizle ilgili bölgemizin STK’larının, muhtarların sağladıkları desteklerden ötürü çok teşekkür ediyorum. İnşallah hayırlı, uğurlu bir şekilde bu projemizi şehrimize kazandırırız diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

“Ortak akılla hareket ediyoruz”

KTÜ Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenap Sancar, yaptığı açıklamada, “Burada kimse doğanın tahribatına yönelik bir çalışma düşünmesin. Çevre dostu, çevre ile uyumlu, çevreye daha yatkın malzemelerle sosyal içerikli yerler olacak. Ticari kaygı olmayacaktır. Sizin fikirlerinizle turizmde çeşitlilik önem arz edecektir. Biz önemli nokta yerelin bu projenin içerisinde olmasını, rol alması gerekiyor. Nasıl rol alacağını eylemlerle tanımlayacağız. Burada yaşayan kırsalın, genel senaryoda rol alacak. Üniversite olarak biz bu konuda, bu projeye destek vereceğiz. Ortada bir proje yok. Ortak akıl oluşturulmaya çalışılıyor. Burada endemik türlerin olduğu yerler, meraların olduğu yerler Ziraat Odası Başkanımın hassasiyetini dinledim. Biliyorum. Bu sınırlar, merkezin baskısı altında yeni yerleşim alanları, konut alanı olarak tercih edilen yerler. Bunun dışında kırsal alana ilişkin yerlerde hassasiyetiniz varsa, 25 bin Nazım İmar Planı kararı üretiliyor. Bunu büyükşehir denetiminde merkez alanı dışında ki kırsal alanlara yönelik yapılanma orada geçecek. Bu konuyu orada tartışabiliriz. Bu konuda görüşlerinizi oraya aktarmak önemli. Kırsala yönelik talep varsa, bu talebe yönelik kararların takipçisi olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Mağmat ve Geçit Mahallesi Derneği Başkanı İlhan Sağlam ise projeyle ilgili buradaki vatandaşların ve derneklerin görüş ve eleştirilerinin alınmasını oldukça önemsediklerini belirterek "Bu proje bütün unsurlarıyla, doğaya hiçbir zarar vermeden, çok iyi planlanarak hayata geçirilmelidir. Bizi bu konuda asıl memnun eden husus Belediye Başkanımızın proje hakkındaki fikirlerimizi dinleyerek değerlendirmeye alacağını ifade etmesidir" diye konuştu.

Projeyle ilgili bilgi veren Belediye Meclisi üyesi Mimar Ufuk Hoş, “Şu anda projemizle ilgili kesinleşmiş bir konu yok. Sadece neler olabileceğini konuşuyoruz. Henüz taslak ve hazırlık sürecindeyiz. Alanda kamp tesisi planlıyoruz. Spor teması işlenecek. Genelde alanın üst kotunda, en yüksek noktasında seyir terası yapak istiyoruz. Alanda belki küçük konaklama üniteleri planlayabiliriz. Piknik alanı planlanıyor. Bu amaçla odak noktası yapmak istediğimiz alan, şimdi de doğal olarak kullanılan geçitten kahvelerin olduğu alan merkez olarak planlanacak. Bunlar net kararlar değil, ana konsepti belirleyecek şeyler. Dağ kızakları yapmak istiyoruz. Türkiye’de bunlardan çok fazla yok. Çok fazla doğaya dokunmadan, doğanın içerisinde de yapılacak şeyler. Belki üst kotlara çıkan telesiyejler göreceksiniz alanda. Burada önemli olan bu bölgenin, konut yapılaşmasından kurtarmak için turizm aksı olarak değerlendirmek istiyoruz. Burada esas ana kullanıcı olan sizleri de turizm aksının içine katmak gerekiyor. Burada sizin fikirleri de aldıktan sonra ana projeyi tamamlamak istiyoruz” diye konuştu.

“Mera alanlarına zarar verilmeyecek”

Katılımcıların mera alanlarının yok olacağıyla ilgili sorusu üzerine tekrar söz alan Doç. Dr. Cenap Sancar mera alanları ile ilgili hassasiyetlerin kendilerinde de olduğunu belirterek "Bu hassasiyetler bizde de var. Bu pansiyonculuk olabilir, organik ürün satma olabilir. Yereli nasıl katabiliriz tartışıyoruz. Kırsal bunun içinde yer alacak. Sadece turizm sınırları ile olan iş değildir. Bu güzergaha geliş yolu üzerinde ki bütün yerleşme bu projenin içinde olmazsa sınırları içine sıkışmış proje olacaktır. Mutlaka o kırsalın bu projenin içine girmesi gerekiyor. Bu bölgede mera alanları endişesini anlıyoruz. Mera alanlarının korunmasına ilişkin biz de yazılar yazdık. Bunun baskı altında olduğu yerlerde ne yapılması gerektiği noktada bir çok çalışma var. Bu alanları türlere yönelik, mera alanlarının sınırlarını tanımlayabilirsek zaten hayvanların orada olmasını istiyoruz. Ama sınırları tanımlı olsun. Bütün her yer har vurup harman savrulma derler ya öyle kullanıldığı mera alanlarımız bitti. Onun içinde bu sınırlar içinde mutlaka o yerlerimiz olacak. Çoğunlukla korunması gereken alanlar doğal bırakacak. Bizim içinde önemli. Onlar olmazsa burası olmaz. Endemik türlerin korunması gerektiğine bizde inanıyoruz. Bölgeleme yapılacak. Sizin de böyle düşünmeniz bizim içimizi rahatlatıyor” ifadelerini kullandı.