Tarım denince siz ne anlıyorsunuz bilmem ama ben aslında bir şey anlamıyorum. "Hayvancılık veya ziraat" derseniz biraz anlarım. Çocukluğum ve köyüm gelir aklıma...

Hayvancılık konusu basit (?!)... Altyapı tamam olur, teşvikler yerinde olur ve emniyet sağlanır. Yani terör biter, hayvancılık ihya olur. Sadece mandıra hayvancılığı değil, mera ve otlak açısından oldukça zengin bir ülke olduğumuzu unutmayalım.

Ziraat konusunu da ürün çeşidi ve planlamasından itibaren ele alırsak iki cümle ile bitecek gibi değil...

Hayvancılık ve ziraat aslen devletin sorunu değildir. Piyasanın temelleri arz ve talebe göre yerine oturabilir. Bazen devlet müdahalesi çok olumsuz etkiler de yapabilir.

Nedeni şu:
Türkiye'de ziraat mühendislerimiz ve veterinerlerimiz, bu iki mesleği uzun süre masa başı mesleği sandılar. Hala da aynı sistemi sürdürenler çoğunlukta. Bu durumda sahadan habersiz uzman teknik kadroların desteği de hep çok yanıltıcı olmuştur.

Devletin hayvancılık ve ziraat ile ilgili görevi vergi toplamak, alt yapıyı tamamlamak ve güvenliği sağlamaktır. Burada stratejik ürünler de güvenlik tanımı içine alınabilir. Gerisini serbest piyasa halletmelidir. Serbest piyasada oluşmayan ve farklı devlet destekleri ile oluşan adaletsiz ziraat ürünleri dengeyi bozar ve bozmuştur. Planlamalar elbette olmalıdır ama bunun detayını piyasa oluşturmalıdır. Arz ve talep esastır. Bu konu çok detaylıca tartışılabilir tabii ve itiraz edenler de olacaktır. Ancak temel düstur adalet olmalıdır. Eşitlik ve devletin zaman zaman bölgesel denge koruması bu adaleti her zaman sağlamamıştır.

Ve üniversiteler... Aynen veteriner ve ziraat mühendisleri gibi bu konu ile ilgili hocalarının da, yani akademisyenlerin de çok azının saha çalışması vardır. Masa başında yazılmış tarım doktrinleri ve batı dillerinden tercüme araştırmalar ile kürsüden ahkam kesmektedirler.

Eğer ki bugün Türkiye'de ziraat birazcık ayakta kalmışsa o da devlet müdahalesi olmayan özel sektör girişimleridir. Aklı başında bir kaç kişinin gayretiyledir. Hayvancılığı sormayın. Öyle bir şey yok zaten...

Veteriner ve ziraat mühendisleri... Acilen masa başından kalkmalıdırlar. Sanıyorum ki tercih ile değil mecburen bu meslekte yer almış olmaktan kaynaklanan bir bezginlik var.

Vurun abalıya tarzı bir suçlu bulmanın rahatlığında değilim. Ancak çiftçi bugün hayatta kalma mücadelesi verirken birilerinin 9'dan 5'e mesai doldurmaya çalışıp aybaşını beklemesi adalet değildir.

Hayatının beş yılını bir ziraat mühendisinin iftirası ile ertelenmiş mahkumiyetle geçmiş biriyim. Ordu ilinde 22 köyün kadastro işinde sadece iki harita mühendisinin imzasını kabul etmesini eleştirmiştim sadece. Milyonluk rantı deşifre etmiştim. Tek yapabildiğim deftedara çıkıp ceza kestirebilmek olmuştu. Sonra da onların bana oyunu...

Neyse...

Hadisi şerifte açık ve nettir. Çiftçi ürününü istediği fiyattan satabilir. Bu nedenle devletin arz ve talebe uygun olmayan destekleme veya taban fiyat koyması da doğru değildir.

Devlet alt yapıyı hazırlayıp güvenliği sağlasın yeter.

Alt yapının başında ucuz ulaşım, liman veya demiryolu gelmektedir. Bu tür ulaşımın olmadığı yerlerde ise depoculuk geliştirilmeli, ürün ziyan olmamalıdır.

Üniversite, araştırma ve çiftçi ile iletişim içinde olunması da alt yapı konusudur ama buna daha sonra uzun uzun değineceğim.

Devamla...

Devlet güvenliği sağlamalıdır. Bunun başında tekelleşme vardır. Tefeci, tüccar, ihracatçı kimliklerinin hepsini bünyesinde bulundurup, haksız rekabetle piyasa dengesini bozanlara piyasa yasaklanmalıdır. Hemen her üründe bir alıcı ürünün yüzde 20'sinden fazlasını talep edememelidir. Mesela fındıkta rekoltenin yüzde 70'in alıcısı aynı kişidir ve sorunlar hiç bitmemektedir. Hamside de rekoltenin yüzde 50'nin alıcısı da aynı kişidir.

Ve mali güvenlik... Çiftçi kurumsal anlamda tefeci eline düşüp, malını toplamadan tüketmek zorunda bırakılmamalıdır.

Tarımdan anlamam... Toprağı severim. Her fidan için abdest alıp onu toprakla bütünleştirmeyi daha çok severim. Toprağı seven çiftçileri severim. Ve adaleti hepsinden fazla severim.

Konu mühimdir. Sektörel bazda uzman araştırmacılarca incelenmesi elzemdir.

Selam ve dua ile.