Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Hessen Friedberg Wetterau teşkilatında yaşanan toplu istifalar şok etkisi oluşturdu.

Friedberg Wetterau Şube Yönetimi’nin Köln genel merkezine gönderdiği dilekçede, “Şaibelerin ve şaibeli insanların emrivakileri ile hareket ettirilmeye çalışılan teşkilatımızda gidişatı çokta iç açıcı bulmuyoruz, bu durumun bize ve sorumlu olduğumuz çevremize zaman içerisinde zarar vereceği kanaatindeyiz.” ifadeleri yer aldı. UETD Friedberg Wetterau Şube Başkanı Yaşar Çırak’ın sunduğu dilekçede UETD yönetimine ağır suçlamalarda bulunuldu.

Çırak, “bölgelerde kırılmalar, istifalar, dağılmalar yaşandığını” belirterek şöyle devam etti: “Hessen bölgesinde son zamanlardaki gelişmeler, çalışan hatta çok çalışan bir yönetimin komple bir şekilde ve geçerli bir sebep sunmadan görev dışı bırakılması, insanların zan altında kalmaları yeni oluşturulan kadro ve kadroların birçok şaibeye açık olmaları bunun yanında geçmişinde birçok şaibesi olan şahısların teşkilat içerisinde konuşlanmaları, bizlerin düşüncesi sorulmadan yeni atamaların yapılması, çalışma arkadaşlarımızın başkaları tarafından belirlenmeye çalışılması, otoriter bir yapıya doğru gidilmesi, her ne kadar teşkilatçılık anlayışının hâkim olduğunu kabul etsek de insani değerler açısından bizlerin olaya bir gönül hoşluğu anlamında da olsa sürece dâhil edilmememiz ve benzeri durumlar bizleri rahatsız etmiştir.”

İstifa dilekçesinde ayrıca şu sitemde bulunuldu: “Biz teşkilatta hiçbir zaman kişisel çıkarlar, koltuk veya topluma nüfus etme kaygısı taşımadan hizmeti esas bildik.” Bugüne kadar UETD içinde “canla başla çalıştıklarını, fedakârlıklar yaptıklarını” ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçmiş yıllarda attığı temellerde “izinden gitmeyi ilke edinerek çalıştıklarını” kaydeden Yönetim Kurulu, “Bir takım istem dışı gelişmeler bizim bu şevkimizi, bu anlayışımızı kırmış bulunmakla birlikte beraber davaya olan inancımızı da yeniden sorgulama gereği duyurmuştur.” dedi.

“ÇİRKİN DEDİKODULARLA BİR İÇ SAVAŞ ÇIKARILDI”

Açıklamada ayrıca, “Lakin teşkilat içerisinde bir takım ince hesaplar, ortaya çıkan potansiyeli sahiplenmeye ve şahsi durumları doğrultusunda değerlendirmek isteyen planlar, menfaatlerin ve ahbap-çavuş ilişkilerinin ortaya çıkardığı anlamsız ve gereksiz bir ‘iç savaş’ baş göstermiştir. Merkezimizin bazı bölgelerde ve bazı şubelerde keyfi olarak insanları görevinden uzaklaştırmaları, dayatmaları, emrivakileri ve birçok çirkin dedikoduyu çıkarmıştır.

Bizler, millete ve devlete sadakatini yaşamın her alanında bir karşılık beklemeden ortaya koyan ve bunun mücadelesini veren insanlar olarak, merkezden kaynaklanan bu tür gelişmelerin karşısında durup gerekli tavrı sergilemişizdir. Ancak ‘otoritenin sorgulanmazlığı’ gibi kavramlarla ortaya çıkan yanlışları tek bir kelimeyle geçiştirmek isteyen anlayışa da geçit vermemişizdir.” denildi.