Başarılı göçmen gençlerin sırrının iki dili ve iki kültürü bilmek olduğu ortaya çıktı. Ayrıca okulda ve meslek eğitiminde dışlanmamakta başarılı göçmenlerin ortak özelliği. Bu guruba eğitimi teşvik eden öğretmen ve ustabaşı gibi kişilerinde çok kültürlülüğü önemseyen kişiler olduğu belirlendi. İkinci nesil göçmenlerde başarıya en önemli etkenin çift dillilik ile iki kültüründe iyi tanınmasının olduğu açıklandı.

Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi (ZfTİ), KRV Eyaleti Uyum Meclisleri’nin talebi üzerine yaptığı araştırmada ikinci neslin mesleki başarılarında bu iki faktörün önemi ortaya çıktı.

ZfTİ’nin bilimsel başkanlığını yapan Prof. Hacı Halil Uslucan basına tanıttığı araştırmasında iki kültürlülüğün Alman toplumu tarafından kabullenilmesi durumunda mesleki avantaja dönüşeceğini açıkladı. Bu kabullenmenin öncelikle işveren, öğretmen ve hatta ebeveynler, meslek eğitmenleri ve aracılarının da önemsemesi ile olacağına işaret ederek bunun toplum tarafından hala nadir olarak bir zenginlik olarak görüldüğüne dikkat çekti.

Prof. Uslucan, göçmenlerin becerilerine güvenin her tarafa yansıyan ‘hata merkezli’ bakıştan vazgeçilmesi ile mümkün olacağını ifade etti. Bunun için siyasilere, öğretmenlere, işveren gibi tüm yetkililere seslenerek genç göçmenlerin bu kabiliyetlerini bir şans olarak değerlendirip kabul etmeye davet etti.

DIŞLANMA OLMASA ÇOK BAŞARILI GÖÇMEN ÇIKAR

Prof. Uslucan konuşmasında çift kültürlülüğün kişinin şahsiyetini de etkileyeceğine işaret ederek bunun iletişimden, çok yönlülüğe, fikirlere açıklıktan kreatif olmaya kadar şirketlerin bekledikleri özellikleri doğuracağını dillendirdi. Dışlanmanın da başarı önündeki önemli engellerden olduğunu vurgulayan Prof. Uslucan “Birçok insan dışlanmasa idi onlarda aynı şekilde başarılı olabileceklerdi.” diyerek ailelerin dikkatli davranmalarını istedi.

Prof. Uslucan şöyle devam etti: “Hem kendi kültürünü hem karşı kültürü dengede tutabilmek özellikle de mesleki ve akademik hayatta ve kariyerde çok önemli olduğunu gördük. Başarının sırrı asimilasyon yada tek taraflı uyum veya tümüyle kapanma değil. Bir yandan kendi kültürünü korumak ama aynı anda Alman kültürüne açık olmak ve dilini iyi bilmek. Başarı isteği, yüksek motivasyon ve yetenekler, göçmen kökenli insanların mesleki ve akademik hayatlarındaki başarılarının sırrı olduğunu gösterdi.”

YANLIŞ ALMANCA İLE KONUŞMAK ÇOCUĞUN GELİŞİMİNDE DEZAVANTAJ

Ebeveynlerin çocukları ile almanca konuşmaları konusunda Prof. Uslucan şu tavsiyelerde bulundu: “Pedagojik araştırmalar şunu söylüyor: Ebeveynler mümkün olduğu kadar hangi dile daha iyi hakimlerse o dilde konuşsunlar. İyi Almanca bilmeyen bir annenin Almanca konuşması çocuğun gelişimine bir dezavantajdır. O anlamda bizim pedagojik anlamda önerimiz ana dilini çok iyi öğrenmesi ikinci bir dilin okulda öğrenilmesi.”

Çocukların başarısı için ailenin desteğinin önemini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ailenin atmosfer vermesi, bir rahatlık ve güven vermesi, onların becerilerine inanması, özgüvenle büyütmesi, ama aynı zamanda çevrelerinde dışlanmamalarına dikkat edilmesi.”

KRV Uyum Meclisleri Başkanı Tayfun Keltek de yaptığı açıklamada “Bizim için yeni sonuç değil bunlar. 20 yıldır söylüyoruz ama bu şekilde artık bilimsel destekte almış olduk.” şeklinde konuştu.