İstanbul'un dört bir tarafına dağılan 5 yıldızlı oteller adeta fuhuş pazarına dönüşmüş durumda!.. Kanuni boşluklar sebebiyle otel odalarında ahlaksızlık tavan yaparken, hukukçular bu duruma karşı hükümeti uyarıyor.



OTEL ODALARINDA ZİNA ve FUHUŞ!


Ülkemizi ve toplum ahlakımızı derinden yaralayan fuhuş ve beraberinde zina; birçok otel, apart ile benzeri işletmelerde serbestçe yaşanmaya devam ediyor. Evlilik bağı olmayan kadın ve erkek otele yanaşan taksiden inerek otel resepsiyonunda tek gecelik oda kiralıyorlar. Resepsiyondaki otel görevlisi ikili arasındaki hukukî durumu dahi öğrenemeden oda anahtarlarını verirken ahlaksızlık o andan itibaren başlıyor.


Bu manzara İstanbul'un dört bir yanındaki otellerde aynı şekilde yaşanıyor. Söz konusu mekanlarda yönetim tarafından misafir olarak adlandırılan müşterilerin birçoğu 'Escort' tabir edilen hayat kadınları ile para karşılığında birlikte oldukları kişilerden oluşuyor.


ERDOĞAN ÖZELEŞTİRİ YAPMIŞTI


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan artan taciz ve tecavüz olayları sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken; idam cezası ile birlikte zina yasasında da yeni düzenlemeler yapılması kanaatinde olduğunu dile getirmiş; “Bu bir özeleştiridir. AB Müzakereleri sürecinde zina yasası konusunda hata yaptık” ifadelerini kullanmıştı.


Peki ahlak yapımızı sarsan bu zehire kim, nasıl dur diyecek? Oteller vb. işletmelerde alenen yaşanan bu rezillik karşısında yasalarımız yetersiz mi? Fuhuş bir suç mu değil mi? Cezai yaptırımları yok mu? Zina suçunu belirleyen kanunu gerçekten eleştirilerin hedefindeki AK Parti'mi kaldırdı? Konuya ilişkin detayları Türk Ceza Kanunu Uzmanı Avukat Rahmi Kurt'tan dinledik.


YASALARIMIZDA FUHUŞ VE ZİNA


Avukat Rahmi Kurt, Türk Ceza Kanunu'nda zina başlığı ile bir suç bulunmadığını ancak 'Fuhşiyata Teşvik' adı ile bazı cezaların öngörüldüğünü söyledi.


''Şu an mevcut yasamızda yani biz buna mevzuat diyoruz (Yazılı hukuk kurallarının tümü.) Türk Ceza Kanunu'nda 'Zina' suç değil. Sadece boşanma davalarında bir boşanma sebebi yani kusur ve zina yapan tarafın karşı tarafa tazminat ödemesini gerektiren bir durum.


Fuhuş eylemini konuşacak olursak ceza kanunumuzda 'fuhşiyata aracılık etmek', 'fuhuşu teşvik etmek' ve 'fuhuşa yer sağlamak' kapsamında suçlar var. Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 227. Maddesi'nin Bentleri'nde geçiyor bu hükümler.  Çocuğun fuhşiyatına aracılık etmek konusu ise daha ağır bir suç. Fuhuşa zorlama diye de aynı kapsamda bir suç var. Türk Ceza Kanunu'nun 227. maddesinde geçen 'Fuhşiyata Teşvik' durumunda 2-4 yıl arası hapis; 3 bin günde para cezası öngörülüyor. 3 bin gün günlüğü 20 liradan para cezasına çevrildiğinde 60 bin lira tutarında bir para cezası söz konusu oluyor. Tabi 2-4 yıl arası hapis cezası da yanıltmamalı. Bunun ağırlatıcı sebebleri var. Fuhuş eğer 'cebir, şiddet, tehdit' kullanılarak yaptırılıyorsa verilecek ceza artı iki katına çıkarılıyor. Ortada örgütlü bir fuhuş varsa ceza yine yarı oranında artırılıyor. 2-4 yıl arası ceza suçun 'basit hali' oluyor. Eğer söz konusu kişi çocuk ise çocuk dediğimizde ceza hukukumuza göre 18 yaş altı olması durumu. Cezası 4-10 yıl arası. Adli para cezası olarak 5 bin gün hesaplanarak yaptırım uygulanıyor.''


FUHUŞA YER TEMİN ETMEK NE ANLAMA GELİYOR?


''Kendi baktığımız ceza davalarından örnek verecek olursak; mesela bir kişiye arkadaşı; 'Kız arkadaşımla birlikteyiz. Görüşebileceğimiz yer yok senin eve gidebilir miyim? dediğinde bile arkadaşı olan kişi evi kullandırıyorsa burada fuhuşa aracılık suçu oluşuyor. Durum bu kadar hassasken oteller bakımından incelediğimizde bunun ispatı çok mümkün değil. Neden? Şimdi Escort denilen hayat kadınları yakalandıklarında sevgili olduklarını iddia ediyorlar. Eğer para karşılığı yapılan bir eylem olduğu ispatlanırsa otel bakımından veya yer temin eden kişi bakımından çok ağır cezai müeyyideleri var. Ama yakalanan birçok kimse ne yapıyor? Bu benim kız arkadaşım gittim kaldım diyerek ifade veriyor. Türk Ceza Hukuku açısından da 'zina' suç olmadığından bunun sorgulanması mümkün değil. Yani konunun emniyete yansıması mümkün değil. Çünkü zina suç değil.


Eğer fuhuşa teşvik eden kişi kadın ile erkeği anlaşmalı olduğu otellere yönlendiriyorsa burada apaçık bir suç vardır. Tabi delillerin toplanması önemli. O otele gelenler nereden geliyor? Geçmişteki kayıtlar incelenir. Eğer toplanan delillerde suç ilişkileri ortaya çıkarsa burada otel yönetimi de suçlu bulunacaktır. Mesela kişiler bir semtte tanışmış, yakın civarda bir otel bulup oraya gitmişler. Bu durumda otel için bir suç oluşmuyor. Her dosya kendi içindeki delillere göre değerlendirilir. Özetle eğer otel yönetimi ve yetkilileri fuhuş konusunu bilerek aracılık etmişse burada suçlu bulunabilirler. Birçok otel odayı kime verdiklerini biliyor ancak yasadaki boşluktan yararlanıyor. Tabi 'zina' suç kabul edilirse para karşılığı yaşanan bir ilişki olması sebebi aranmayacak.''


YASALARIMIZDA ZİNA SUÇUNUN YAKIN TARİHİ


"Şu anki ceza kanunumuz 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu. Bu kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girdi. Ondan önce 765 sayılı Türk Ceza Kanunu vardı. O da 1926 tarihinde İtalya Ceza Kanunu baz alınarak yürürlüğe girmişti. Orda eski Türk Ceza Kanunu'nun 440 ve 441. maddeleri var. Bu maddelerde zina suç olarak düzenlenmişti. Bu kanunda 'kadın' için 3 aydan 30 aya kadar ceza öngörülüyordu. Zina yaptığı karşı taraf yani 'erkek' için de aynı ceza uygulanıyordu. 440. madde kadın, 441. madde de erkekler için düzenlenmişti. 441. maddede erkek için zina suçu daha ağır şartlara bağlanmıştı. Daha ağır derken cezalandırılması daha zor şartlara bağlanmıştı demek istiyorum. Erkek açısından zina suçunun oluşabilmesi için ' bir kadınla ev tutup evli gibi yaşaması veya kendi eşi ile birlikte yaşadığı evde ayrıca bir kadınlada evli gibi yaşaması şartı aranmıştı.Yani erkek için bir sefere mahsus dışarıda zina yapmak suç olarak düzenlenmemişti."


ANAYASA MAHKEMESİ ZİNA KANUNU'NU EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI BULDU


"440. maddede zina kadın için her türlü suç görülürken erkek için hem birlikte yaşayacak hem de suçun oluşması için belirli bir süre geçmesi gerekecekti. Anayasa'nın 10. maddesi var. Burada 'eşitlik ilkesi' söz konusu. Irk, din, dil cinsiyet vb. gözetmeksizin kanun önünde herkes eşittir. Durum böyle olunca Anayasa Mahkemesi 440 ve 441. maddeleri eşitlik ilkesine aykırı bulduğu için 1996 yılında erkekler için olan düzenlemenin bulunduğu 441. maddeyi iptal ederek yasama organı meclisten yeni bir çalışmanın yapılmasını istedi. Burada Anayasa Mahkemesi zinayı suç olmaktan çıkartmak için düzenlemeye gitmedi. 441. maddenin Anayasanın 10. maddesine uygun şekilde (Eşitlik İlkesi) düzenlenmesini istedi."


440. MADDE, HENÜZ AK PARTİ YOKKEN 23 HAZİRAN 1998'DE İPTAL EDİLDİ


"441. maddedeki istenen düzenleme yapılmayınca bir boşluk oluştu. Kadının zinası 440. maddede suç olarak kalırken erkeğin zinasını içeren 441. madde iptal edildiğinden yok hükmünde kaldı. 1996'dan 1998'e kadar bu noktada bir boşluk yaşandı. Anayasa mahkemesi bu alanda bir boşluk gördü. 441. madde yeniden yapılandırılmadığı için de kadının zina suçunu belirleyen 440. maddeyi de 23 Haziran 1998'de iptal etti. Çünkü 441. maddeyi iptal ettiler ve yeni bir düzenleme yapılmayınca 440. maddenin varlığı yine eşitlik ilkesine aykırı bulundu. 441. madde yoktu. Kadınlar ceza alıyordu ancak erkekler değil ceza almak yargılanamıyordu bile."


AB ZATEN OLMAYAN ZİNA KANUNU İSTEMEDİ


"440 ve 441. maddeden oluşan zina kanununun yokluğunda 6 sene sonra 2004 yılında Avrupa Birliği müzakereleri başladı. AB, Avrupa Birliği'ne giriş müzakerelerinin başlaması için zina suçunun Türk Ceza Kanunu'na yeniden girmemesini istedi. Zaten olmayan bir kanundu ancak AK Parti ve sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın muhafazakar kimliğinin farkındalardı ve yeniden zina suçunun gündeme gelebileceğini düşünüyorlardı. Yeni Türk Ceza Kanunu 2005'te yürürlüğe girdi ancak çalışmaları 2004 yılında devam ediyordu. O dönemki Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde ki zina hiçbir Avrupa Birliği üyesi ülkede suç değil. Türkiye'de de suç olmaması isteniyor. Mesela 2002 yılındaki Medeni Kanun'da kadınlara birçok hak verildi. Mal paylaşımında kadınlar daha geniş haklara sahip oldu, erkeklere evden uzaklaştırma gibi cezalar öngörüldü. Bu kanunlarda Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında belirlendi. Sayın Erdoğan o günlerde malum kesim tarafından; 'Bizi Avrupa'dan uzaklaştırıyor. Toplumumuzu Araplara benzetmeye çalışıyor'' denilerek eleştiriliyordu. Yani hem Avrupa'ya uzağız diyorsun hem de zinayı yasakladı diyorsun. AK Parti iktidara gelmediğinde olmayan zina yasasını Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında gündeme almamıştır.


Tarihsel sürece baktığımızda zinayı suç olmaktan çıkarttılar söylemi apaçık bir yalandır. Karalama kampanyasıdır. Zina kapsamında erkeklerin cezalarını öngören madde 1996'da, kadınların cezasını belirleyen maddede 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırıldı. AK Parti 1996 ve 1998'de henüz kurulmamıştı."


Kaynak: Yeni Akit (Taha Emre Özdemir)