Stern dergisinin 'extra' isimli eki tarafından çıkarılan eğitim kitapçığı Türk ailelerine çocuklarının başarılı olmaları için önemli bilgiler sunuyor. Robert Bosch Vakfı tarafından Türkçeye de tercüme edilen “Okul ve eğitim- Okul, Öğretmenler, Çocuklar, Anne-Babalar” isimli eğitim dosyasında yer alan “İyi bir okul için altı kriterin” aileler için bir pusula niteliği taşıdığına dikkat çekiliyor.

Stern dergisinin extra isimli eki tarafından çıkarılan ve Robert Bosch Vakfı tarafından Türkçeye de tercüme edilen “Okul ve eğitim- Okul, Öğretmenler, Çocuklar, Anne-Babalar” isimli eğitim dosyasında yer alan “İyi bir okul için altı kriter” başlıklı yazısı Türk ailelerine çocuklarının başarılı olmaları için önemli bilgiler veriyor. Alman Okul Ödülü jürisi tarafından konulduğu belirtilen ve anne-babalar için “mükemmel bir pusula niteliği taşıdığı” kaydedilen bahsi geçen eğitim kriterleri ile ilgili şu açıklamada bulunuluyor:

“Bu 6 kalite özelliği, okulları farklı bakış açısından inceleyebilmek için yeterli olmakta. Bunların 6’sı da aynı ölçüde önem taşımakta olup, ilkokuldan liseye kadar tüm okul türleri için aynı derecede geçerli. Hepsi, iyi bir pedagoji için bir tür önemli sınav niteliği taşımakta. Bu kriterler, 8 yıldan bu yana pratikte kendini kanıtlamış olup, sektörde artık iyi bir okul için vazgeçilmez 6 kriter olarak görülmekte.” Yazıda belirtilen kriterler ise şu şekilde sıralanıyor: “Verim, çeşitlilik, iyi bir ders, okul hayatı, sorumluluk ve okul gelişimi”.

“Verim” kriteri altında “Her çocuk, yeteneklerini geliştirmek ve severek öğrenmek imkânına sahip olmalıdır.” ifadesine yer verilirken, anne-babalar ve çocuklarına şu şekilde sesleniliyor: “Elele verirsek güçlüyüz. İyi okullar, öğrencilerin ekip ruhu içerisinde çalışmalarına ve bunu yaparken problemleri çözmede karşılıklı yardımlaşmalarına dikkat ediyorlar. Verim, derslerle veya notlarla sınırlandırılamaz.” Çeşitlilik kriteri ile ilgili ise şu tespitlere yer veriliyor: “Kimse aynı değildir. Her sınıf kendine özeldir ve öğrenciler açısından heterojen bir yapıya sahiptir. Lisede de artık homojen performans grupları yoktur. İyi bir okul her öğrencide mevcut yetenekleri ortaya çıkarır.”

Haberde sorulan “İyi bir ders nasıl olmalıdır?” sorusuna ise verilen cevap şunlardan oluşuyor:

“Herkesin anlatılanı anlaması için öğretmenler ve öğrenciler çaba harcar. Öğrenmeye imkân sağlamak, bilgilendirmek değil, bilakis desteklemektir.” Okul hayatı, sorumluluk ve okul gelişimi ile ilgili bilgiler ise şu şekilde sıralanıyor: “Yoğun biçimde öğrenmenin ötesinde okulda iyi bir atmosfer oluşturmak önemlidir. Herkesin (öğrenciler, anne-babalar ve öğretmenler) kendini iyi hissetmesi gerekir. Spor, yarışmalar ve kutlamalar gündelik okul hayatının doruk noktalarıdır. Bu türden etkinlikleri okulda iyi bir atmosfer oluşmasına önemli katkıda bulunurlar.

Sorumlulukta şiddete yer yoktur. Çocukların sorumluluk almayı öğrenmeleri gerekir. Sorun ve stres her okulda, iyi okullarda da olur. Önemli olan, öğrencilerin bununla nasıl başa çıktıklarıdır. Bu, hayat boyu işlerine yarayacaktır. Okul gelişiminde durmak yoktur. Sadece öğrenciler değil öğretmenler de sürekli yeni şeyler öğrenmekteler. İyi bir okul hiçbir zaman arkasına yaslanmaz, o hep daha iyinin arayışındadır. Okul gelişimi, siyasetin talepleri, öğrencilerin ihtiyaçları, anne-babaların istekleri ve öğretmenlerin vizyonları arasında tam bir dengeyi yakalama işidir.”