Adana Sanayi Odası (ADASO) ve Borsa İstanbul işbirliğinde 'Halka arz ve Borsa İstanbul’un sunduğu fırsatlar' konulu toplantı yapıldı. ADASO'daki toplantıda konuşan Borsa İstanbul (BIST) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yılmaz, borsada işlem gören 423 şirketin toplam piyasa değerinin gayri safi milli hâsılaya oranının yüzde 35’ler civarında olduğunu söyledi. Söz konusu oranın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık yüzde 75-80’ler civarına çıktığını belirten Yılmaz, Türkiye’nin bu noktada normalin bile iki kat daha gerisinde kaldığını kaydetti.

Türkiye ekonomisinin 2001 krizinin ardından son 10 yılda ortalama yüzde 5’lik bir büyüme gösterdiğini ifade eden Yılmaz, bu büyüme neticesinde ulaşılan gayri safi milli hasılanın şu anda 826 milyar seviyesine ulaştığını dile getirdi. 2023 hedeflerinde bu rakamın 2 trilyon dolar seviyesine çıkarılmasının planlandığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

“Burada sanayi kesiminin yapacağı yatırımlar olacak. Bu yatırımlar için de en önemli husus gerekli sermayenin temin edilebilmesi. Şirketlerimiz ülke genelinde ağırlıklı olarak finansmanı bankalardan kredi kullanmak şeklinde temin ediyorlar. 2013 İSO’nun ilk 500’e giren şirketlerinin borç öz kaynak oranı yüzde 133 civarındadır. İkinci 500 sıralamasındaki firmalarda olay biraz daha kötü; yüzde 157 civarında bir borç öz kaynak dengesi var. Bu diğer ülkelerle kıyasladığımız zaman oldukça yüksek. Diğer ülkelerde bu yaklaşık 75-80’ler civarında. Adana özelinde ilk 500 içinde yer alan öz borç özkaynak oranı, 2 tane çok yüksek olanı çıkardığımız halde yüzde 230’lar seviyesinde. Bunun sürdürülebilir kılınması için bankacılık kesiminden kullanılan kredilerin yanında alternatif sermaye kaynaklarının da bulunması lazım. İşte bankacılığın yanında sermaye piyasası bu noktada devreye giriyor. Türk bankacılık sisteminin aktif büyüklüğünün gayri milli hasılaya oranı yüzde 100’ler civarında. Ki bu rakam 2002, 2005’lerde yüzde 50’ler civarındaydı. Yani bankacılık sistemimiz 2005’lerden bu yana iki kat artış göstermiş durumda.”

ŞİRKETLERDE SERMAYE PİYASASI ÇOK GELİŞMEMİŞ

Türkiye’deki şirketlerde sermaye piyasası kültürünün çok gelişmediğinin altını çizen Mustafa Yılmaz, sermaye piyasası kurulunun getirdiği bazı yükümlülüklerin firmaları korkuttuğunu anlattı. Şirketlerin daha şeffaf hale gelmek, bilgi açıklamaktan imtina edebildiğini açıklayan Yılmaz, “Şirket kontrolünü kaybederim endişesi var. Bu durum söz konusu değil. Çünkü sizin hisselerinizi halka arzdan satın alan ve sermaye veren kişiler şirketin yönetime ortak olmak için değil, elde edilecek getiriden yararlanmak için geliyorlar. Kurumsallık ile halka açılma aslında biraz ‘tavuk, yumurta’ meselesi. Şayet siz halka açılıp, çok ortaklı hale gelmezseniz, kurumsallaşma sürecinde önemli bir adımı atma imkanını kaçırmış olursunuz. Kurumsallaşamasanız şirketinizin sürdürülebilirliğine ilişkin bir kaygı ortaya çıkıyor. Türkiye’de kaç tane şirket 50 yılın üzerinde bir ömre sahip diye bakıldığında sayılabilecek şirket sayısı çok fazla değil. Kurumları kalıcı kılmak için halka arz seferberliğine katılıp, şirketinizin hisselerini halka arz ederek, sermaye temini yoluna gidebilirsiniz.” şeklinde konuştu.