ZIPLAYAN MİSKETLER DURACAK VE BUNDAN SONRA MİSKETLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ...

Elimde bir bilye var... Şu çocukken oynadığımız renk renk misketler var ya, onlardan... Yere, beton zemine boy hizasında elimde tutarken, birdenbire bırakıyorum.

Kulak tırmalayıcı bir ses... Ses tekrarladıkça daha rahatsız edici ve kulak tırmalayıcı oluyor. Zıplamalar önce boy hizamın yarısında, sonra daha aşağı seviyelerde ve giderek sıfıra yaklaşan seviyede devam ediyor.

Ekonomik program açıklamasından tam olarak bunu anladım.

Doların kapalı devre hızlı yükselişi ile oluşan tahribat birden geçmeyecek. Daha önce faize giden para iki yıldan önce geri dönmez, demiştim. Bu manzara ise üç yıllık bir zamana göre çizilmiş.

Üç yıl boyunca iyileşme beklenmiyor. Üç yıl boyunca büyüme beklentileri düşük ve fırsattan istifade yapısal reformlar yapılacak. İşsizlik, sosyal güvenlik ve altyapı yatırımları üç yıl daha sürecek. Üçüncü yılın sonunda ise yüzde 5'in üzerinde bir büyüme öngörülüyor.

Çok gerçekçi bir program. Aslında Türkiye bu tür programlara alışkın değil. Kemer sıkma politikalarına alışkınız ama bu farklı. Büyüme düşük dozajda sürecek. Bunun gerekçesi Türk Lirasına geçişin oluşturacağı sarsıntıya amortisman ayrılması... Ve cari açığın bu şekilde kapatılması öngörülüyor.

Benim beklentim büyüme tahminlerin çok üzerinde olacak. Bu beklentilerde olumlu yönde revizyonlar yapılacak. Gerekçem ise, doların artması ve ucuzlayan ihracat rakamlarımız ile oluşacak olan talep... Artacak olan pazar payı. Enerji ithali ise yerel para ile biraz daha fazla oranda yapılacak... Ayrıca Suriye çıkışını kapattığımız petrol ve doğalgaz güzergahı da bizim menfaatimize olacak.

Ancak en önemlisi yapısal reformlar. İnşallah, düzenlemeleri bankacılar yapmaz. İnşallah, parayı sevenlerin kanunları yapılmaz.

O kadar düzeltilmesi gereken konu var ki... En önemli konu dijital denetim. Ancak bütün verilerimiz yabancılarda... Onların yazılımlarını kullandığımız için, veriler bizden çok rakiplerimizin elinde ve bu nedenle oyun kuramıyoruz.

Sisteme hakim olmadan oyun kurulmaz.

Bakın onlarca defa yaşanmış bir olay anlatacağım... Dolar yükselmesi nasıl oldu? O kadar güzel anlayacaksınız ki...

Bir hisse senedi düşünün... İlk defa piyasaya çıkacak, işlem görecek. Diyelim ki adı da "Ali Yılmaz Yatırım Ortaklığı" olsun. 1 milyonluk hisse senedi, döviz ve tahvil vb içeren bir portföyden oluşan bir tabela şirketi. Sadece dijital bir varlık.

Borsada işlem yetkili 50 şirket var. Bunlardan 5 tanesi aracılığı ile bu "Ali Yılmaz Yatırım Ortaklığı" işlem görmeye başlıyor. Önce bir algı oluşuyor: dergiler, dedikodularla... Şimdi bin lira olan fiyat 5 bin olacak... İlk 10 seans kimse satış yapmıyor.

Satış yapılmadan önce borsa bilgi işlem yönetimi ile görüşülüyor. Borsadaki 50 şirketin 45'inin işlem hızı yavaşlatılıyor. Bu elinde Ali Yılmaz Yatırım Ortaklığı olan 5 şirket hariç tabii... Bu 5 şirket 10 tane alım satım işlemi yaparken, diğer 45 şirket ancak 1 tane alım satım yapabiliyor.

Hatırlayın doların o yükseldiği cuma akşamını... Üç yerden para bekliyordum. Sadece Kuveyt Türk üzerinden geldi. Farklı sistem kullanıyordu. Yapı Kredi, Garanti ve İş Bankası kanalı ile olan eft gelmemişti.

İşte dolar böyle yükseldi. Kapalı devre sistem içi... Aynı zamanında defalarca yaşadığımız borsa oyunları gibi...

Neyse kısa kesiyorum. Bana şimdilik hayırlısı olsun, demek düşer.