DÜNYA

750 Yıllık Sır: Akbaba Yuvasından Çıkan Orta Çağ Ayakkabısı

İspanya’nın güneyindeki bir uçurum mağarasında yapılan araştırmalar, yalnızca doğanın değil tarihin de izlerini taşıyan olağanüstü bir keşfe sahne oldu. Sakallı akbabaların yuvasında bulunan 750 yıllık bir ayakkabı, Orta Çağ kırsal yaşamına dair dikkat çekici bilgiler sunuyor. Uzmanlar, bu tür yuvaların sadece birer kuş evi olmadığını, aynı zamanda geçmişe açılan arkeolojik arşivler olabileceğini söylüyor.

Abone Ol

Araştırma, İspanya Ulusal Araştırma Konseyi'ne bağlı Pirene Ekoloji Enstitüsü tarafından yürütüldü. Ekolojist Antoni Margalida liderliğindeki ekip, çalışmayı Ecology dergisinde yayımladı. Margalida’ya göre sakallı akbabalar, nesiller boyunca aynı kayalık yuvaları kullanıyor ve zamanla bu yuvalarda çeşitli katmanlar oluşuyor. Bu katmanlar sadece hayvan kemikleriyle değil, aynı zamanda insan yapımı nesnelerle de dolu.

Arbalet Oku ve Deri Parçaları da Bulundu

Araştırmacılar, inceledikleri 12 farklı yuvada çoğunlukla hayvan kemiklerine rastladı. Ancak kalıntıların yaklaşık %9’unu insan yapımı eşyalar oluşturuyordu. Bunlar arasında kumaş parçaları, deri şeritler, bir arbalet oku ve 25 adet esparto otundan yapılmış eşya dikkat çekti. En dikkat çekici bulgu ise, 1275 yılına tarihlenen, oldukça iyi korunmuş bir hasır ayakkabı oldu.

Esparto Otundan Yapılan Ayakkabı Tamamen Korunmuş

Karbon testleriyle tarihlendirilen bu özel ayakkabı, yaklaşık 750 yıl öncesine, yani 13. yüzyıla ait. Ayakkabının yapımında kullanılan esparto otu, Akdeniz bölgesinde binlerce yıldır bilinen dayanıklı bir malzeme. Margalida, bu otun günümüzde de espadril gibi geleneksel ayakkabılarda kullanıldığını belirtti. Araştırmacılara göre, akbabalar bu nesneleri muhtemelen o dönemin köylü yaşam alanlarından taşıyarak yuvalarına getirdi.

Kırmızı Boyalı Deri Parçası 726 Yıl Öncesine Ait

Aynı yuvada bulunan bir diğer dikkat çekici kalıntı ise kırmızı toprak boyayla boyanmış bir koyun derisi parçası oldu. Bu deri parçası da yaklaşık olarak 726 yıl öncesine, yani 13. yüzyıl sonlarına tarihleniyor. Bulgular, akbabaların yalnızca hayvan kalıntıları değil, insan yaşamına dair objeleri de yuvalarına taşıdığını gösteriyor.

Akbaba Yuvaları Doğal Arşivler Gibi Çalışıyor

Uzmanlar, bu yuvaların sabit sıcaklık ve düşük nem oranı sayesinde, organik materyallerin yüzyıllar boyunca bozulmadan kalabildiğini ifade etti. Margalida ve ekibi, bu doğal arşivleri kullanarak hem biyolojik çeşitliliği hem de insanlık tarihini anlamaya yönelik daha derinlemesine çalışmalar yapmayı planlıyor.

Tarihle Doğanın Kesişim Noktası

Sakallı akbabaların yuvalarında keşfedilen bu nadir kalıntılar, yalnızca bir kuş türünün alışkanlıklarını değil, aynı zamanda insanlığın geçmişine dair ipuçlarını da ortaya koyuyor. 750 yıl boyunca unutulmuş bir mağarada saklanan bir çift ayakkabı, tarihle doğanın beklenmedik buluşma noktası olarak dikkat çekiyor. Araştırmacılar, bu tür buluntuların, geçmişin izlerini doğayla iç içe yerlerde aramamız gerektiğini hatırlattığını vurguluyor.