DÜNYA

ABD Başkan adaylarının 'katliam müjdesi' gibi İsrail yalakalığı

Abone Ol

CLINTON: PKK'YI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

8 Kasım'da yapılacak olan ABD seçimleri öncesi Cumhuriyetçi ve Pasifikçi başkan adayı sarışın Trump ile Demokrat ve Atlantikçi sarışın Clinton, dün sabaha karşı NBC'de ilk düellolarını yaptılar.  Solgun, bezgin ve hastalığı makyajının altından sırıtan Clinton, başkan seçilir ise ilk icraatının İslam topraklarındaki katliam ve kanı büyütmek olacağı vaadinde bulundu; Irak ve Suriye'deki PKK ve PYD'ye her türlü desteği vermeye devam edeceklerini açıkladı.

‘BEDAVAYA'YA DÜNYAYA POLİSLİK YAPIYORUZ'

aNATO'nun Ortadoğu'ya gitmesi gerektiğini savunan Trump ise, Clinton'ı "DAEŞ küçük bir bebekken sen Dışişleri Bakanıydın. Önleyemediniz, bu hale geldi" diyerek suçladı. Clinton'a ‘karıştırdığımız ülkelerden neden bunun bedelini istemiyorsunuz' anlamında suçlamalar yönelten Trump, "Güvenliğini sağladığımız ülkeler bize ödeme yapmıyor. Tüm harcamayı ‘biz' yapıyoruz ama onlar paylarına düşeni ödemiyor” şeklinde kargaları bile güldüren bir açıklama yaptı. Trump, “Dünyanın polisi olmanın bir bedeli var, bu bedeli ödemeliler” türünden cümlelerle şizofreniye bağladı.

‘SİYAHİ CİNAYETLERİNDE SUÇLU SİLAHLAR'

Afrika asıllı Amerikalıları ve Hispanikleri politikacıların yıllarca ihmal ettiğini, 4 yılda bir kendilerini hatırladığını ve bu nedenle bu toplumlarda şiddetin çok olduğunu iddia eden Trump, bu kişilerin suçtan korunması gerektiğini ileri sürerek, faşistlikten vazgeçmeyeceğini bir kez daha gösterdi. Trump, polisin siyahları araması gerektiğini söylerken, Clinton ise silahların ülkedeki genç siyahilerin ölümünün ana sebeplerinden birisi olduğunu ileri sürdü. Clinton'a göre suçlu polis değil silahlar.

AH ŞU MÜSLÜMANLAR OLMASA!

Clinton, Suriye'de sorunun çözümü için ‘Müslüman nüfusa sahip ülkeler ve NATO'nun birlikte çalışmasını' önerdi. Clinton ayrıca kendi ürettikleri terör örgütü DAEŞ'le PYD'nin savaştığı palavrasını bir kez daha dile getirdi. Trump ise ‘internetin merkezinin kendileri olduğu halde DAEŞ ve diğer terör örgütlerinin interneti kullanarak ABD'ye saldırmasına bile mani olamadıklarını' söyledi. Hasta sarışın Clinton da Trump'ın hem ülkede hem yurtdışında Müslümanlara sürekli hakaret ettiğini söyledi. Sözde düellolarında dillerinin ucuna geldiği halde söyleyemedikleri ise “Ah şu Müslümanlar olmasa dünyayı daha iyi idare ederdik ama onlar da olmasa kimin kanından beslenirdik” gerçeğiydi.

TRUMP ABD'NİN BORCUNU ARTIRACAK MI?
Trump'ın vadettiği vergi indiriminin ekonomiye zarar vereceğini savunan Clinton ise Trump'ın iş hayatına babasından kalan 14 milyon dolar ile başladığını ve şanslı olduğunu, kendisininse orta sınıfa daha fazla yatırım yaparak ekonomiyi kalkındıracağı vaadinde bulundu.

Clinton, Trump'ın sunduğu vergi sistemiyle ABD'nin borcunun 5 trilyon dolar artacağını, 3 milyon kişinin işini kaybedebileceğini ve yeni bir ekonomik krizin yaşanabileceğini, kendi planları ise 10 milyon kişiye istihdam sağlanacağını anlattı.

Hilary Clinton,Trump'ın gelir beyanında bulunmamasına ilişkin ise "Belki de federal vergileri ödemedi ve Amerikan halkının bunu bilmesini istemiyor." yorumunu yaptı.

Tartışmadaki Trump'ı en fazla zorlayan konulardan birisi ise vergi bilgilerini açıklamaması konusundaki soru oldu. Trump, "Beyannamelerinizi niçin açıklamıyorsunuz?" sorusuna "Hillary, özel mailinden sildiği 33 bin postayı açıklarsa ben de vergi beyannamelerimi açıklarım." diye konuştu.

CLINTON SKANDAL MAILLERİ KABUL ETTİ

Clinton ise, özel maili kullanarak hata yaptığını kabul etti. ABD'nin dış borçlarını, dış ticaret açığını ve altyapısını eleştiren Trump, trilyonlarca dolar borca rağmen yolların, havalimanlarının, köprülerin, tren yollarının üçüncü dünya ülkesi gibi olduğunu dile getirdi.

"HİLLARY'NİN GÜCÜ YOK"
Trump, Clinton'ın sağlığıyla ilgili yaşadığı sorunlara ilişkin ise "Clinton'ın başkanlık yapabilecek güç ve kuvveti yok." dedi. Kendisinin hem enerjisi hem de kontrollü bir mizacı olduğunu savunan Trump, "Benim açık ara en önemli yanlarımdan birisi mizacım. Ben kazanan bir mizaca sahibim." diye konuştu. Clinton'ın siyasette deneyimli olduğunu kabul eden Trump, "Ancak onun deneyimleri kötü deneyimler." dedi. Trump, seçimi kazanması halinde Clinton'ı kesinlikle destekleyeceğini de sözlerine ekledi.

Clinton, Trump'ın kadınlara aşağılayan tutumunu da eleştirdi. İlki 1960 yılında Richard Nixon ile John F. Kennedy arasında gerçekleşen televizyon münazaraları bir kaç istisna harici tüm seçimlerde halkın kanaatini belirlemesi için önemli bir aracı oldu. Tartışmada, Trump'ın bazı sözlerini "kayıtlar böyle söylemiyor" diye kesen spiker Holt, kimi yorumcular tarafından programda, Trump'ın daha fazla üstüne gitmekle suçlandı.

CNN TRUMP'U AŞAĞILADI
Trump-Clinton karşılaşmasının ardından sonra ABD seçmenin yüzde 65 oranında Clinton'u başarılı bulduğunu iddia eden CNN, Trump ise yerden yere vurdu. 350milyonluk ülkenin nabzını birkaç saat içinde tutan ABD medyası önemli ölçüde Clinton'u desteklediğini itiraf etmeyi sürdürüyor.

Kaynak: Yeni Söz