Brunson'un, Türkiye'yi merkez tutarak ortadoğuya şekil vermeye çalışan çok mühim bir ABD ajanı olduğu aşikardır.

Böyle Mühim bir ajanı ABD'nin bitmek bilmeyen tehtidlerine rağmen vede tüm dünyaya reklam ederek 2 yıl tutuklu koymak, elbette hiçte kolay bir mesele değildir.

Yani bu Ortadoğu ajanının serbest bırakılmasını "Devletimizin aciz kalması" olarak görmek, en ufak tabirle ahmaklık olur.

Elbette gönül ister ki, bu baş ajan idam edilsin. Ama şu da var ki, devlet olma sorumluluğu, böyle bir konuda çok boyutlu bir karar vermeyi gerektirir.

Sonuç olarak bu ajan sadece tek bir adam gibi görünse de, aslında ABD'yi temsilen yaptığı işlerden dolayı yargılanmış ve 3 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir.

Bu ceza aslında o ajana değil, ABD'ye verilmiştir. Haliyle, Brunson üzerinden ABD'ye eski Türkiye olmadığımızı da göstermiş olduk. Yani bu sayede ABD artık bize karşı çok daha temkinli olması gerektiğini anlayan bir duruma getirilmiştir.

Hem mesela bundan 20 yıl önce, bırakın mühim bir ABD ajanını 2 yıl tutuklu koymayı, basit bir ayak altı ajanı dahi 2 yıl tutuklu koymak bir yana 1 gün bile tutuklayamazdık.

Bu yüzden bu olay karşında sabırlı bir yaklaşım sergileyerek, Devletimizin yanında olmak vatani bir vazifemizdir.

Ha şu da var ki, ABD'ye kesilen bu ceza, bağımsız yargımızın değil, devletimizin kestiği bir cezadır. Zira böyle bir durumda, yargının kendi devletinden bağımsız bir karar vermesi uygulamada pek mümkün değildir.

Çünkü bu tür kararlarda bazı anlaşmalar yapılması muhtemeldir. İnşaAllah bizde bu olaya karşılık tatmin edici bir sonuç alırız. Mesela HalkBank Genel Müdür Yardımcısının serbest bırakılması gibi...