Dava ve Deva Köşesi

Bir insanın; bastığı toprağın ve soluduğu havanın ifade ettiği manadan gafil yaşaması ne kadar da acı ve acınası bir durumdur. Anadolu, nice yüce gönüllü ve fedakâr ruhlu kahramanlara beşiklik yapmıştır. Ne yazık ki, ecdadın kanıyla vatan kılınan bu toprağa ayak basan, dualarının yankılandığı bu havadan nefes alan günümüz Anadolu evladı, tarihi mirasından ve manevi değerlerinden uzaklaştırılmak isteniyor. 

Heva ve hevesin esiri yapılmak istenen neslimize, hürriyet kılıfıyla zehirli fikir ve hissiyat enjekte ediliyor. Alem-i İslamiyet’e muhafız kılınan ve alem-i insaniyete istikamet timsali olan bu necip milletin torunları elbette fıtri mecrasını bulacak ve hakiki vazifesinin başına geçecektir. Bu temenni ve niyet ile inşaallah bu günden itibaren Beyaz Gündem mecrasında siz değerli okuyucularımızla buluşacağız. 

İlk yazım olması hasebiyle gündemin yoğunluğuna boğulmadan genel bir perspektif sunmanın daha isabetli olacağı kanaatindeyim. Hayat o kadar hızlı akıyor, gündem o kadar çabuk değişiyor ki; nefes nefese bir maratonda; hamiyet erbabına refik olma şuuru ve sorumluluğu ile karınca kararınca da olsa yazılar yazmaya, gündemi değerlendirmeye çalışacağım.

Bu aziz vatanın evlatlarını, yalan ve manipülasyonlarla hakiki mecrasından ayırmaya çakışanlara karşı, zaman zaman ecdadımızın doğru ve hakiki macerasından bahisle mukabele etmeye çalışacağız.

Bir olmanın ve birliği dava edinmenin keyfiyetiyle dünyaya altın çağını yaşatan Anadolu evlatları; tek yürek olarak atarsa, nerelere hayat olacağını ve tüm İslam âleminin dik duruşunun rehberi olacağını düşünsün ki ecdadının mirasına liyakatli bir varis olduğunu göstermiş olsun.

Büyük milletlerin küçük davası olamaz. Bizim davamızın hülasası; tahkiki bir imanla ve şuurlu bir nazarla tüm İslam âleminin yeniden dirilmesi, tüm insanlığın huzuruna mihenk taşı olmasıdır.

Gündeme, gençliğe ve maarife dair yazılarımızla devam edeceğiz.

Selam ve dua ile…