Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl, son zamanlarda sosyal medyada artış gösteren nefret ve ırkçılık gibi söylemlerin önüne geçilebilmesi için kullanıcılara kimlik onayı şartının getirilmesi gerektiğini söyledi.

Son zamanlarda sosyal medyada ırkçılık ve nefret söylemleri artmaya başladı. Özellikle EURO 2020 finalinde İtalya ile İngiltere arasında oynanan, normal ve uzatma süreleri eşitlikle geçilen mücadelenin penaltı atışlarında, İngiltereli siyahi oyuncular Bukayo Saka, Marcus Rasford ve Jadon Sancho, kaçırdıkları penaltı atışları sebebiyle sosyal medyada çirkin saldırılara maruz kaldı. Irkçılık ve nefret söylemleri çığ gibi artarken, Sosyal Medya Uzmanı Alaattin Çağıl da sosyal medyadaki suçların önüne geçilebilmesi için kullanıcıların sosyal medya hesabı açarken kimlik onayı alması şartının getirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Sosyal medya platformları, insanlardan gerçek kimliklerini istemelidir”

Altın Palmiye Ödüllü Sosyal Medya Danışmanı Alaattin Çağıl, birçok insanın sosyal medyayı istediklerini yapabileceği ve suç işleyebileceği alan olarak gördüklerini belirterek, “Sosyal medya platformları, insanlardan gerçek kimliklerini istemelidir. Bu sayede hem bot kullanıcıların önüne geçilmiş olacak hem de anonim hesaplar suç işlediğinde kime ait olduğu bilinecektir. Fakat hesapların kimlik bilgileri titizlikle korunmalıdır. Platformların bu konuda sorumluluk alması, devletlerle kanuna uygun bir şekilde iş birliği yapması ve devletlerin siber polisleriyle çalışma yürütmesi gerekmektedir. Çünkü teknoloji kullanımı arttıkça dijital ortamlar üzerinden suç işleme oranları gitgide yükselmektedir. Birçok kişi ya da kurumu karalama/kötüleme gibi işlemler yapılmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için yapılabilecek en iyi çözüm budur” dedi.

Teknoloji uzmanlarının yüzde 64’ü aynı görüşte

İngiltere’de BCS tarafından yapılan bir ankete göre teknoloji uzmanlarının yüzde 64’ü, sosyal medya platformlarının gerçek kimlik istemesini ve insanların gönderilerinden sorumlu tutulmasını istiyor. Üst düzey liderler ve akademisyenler de dahil olmak üzere, ankete katılan teknoloji ve sosyal medya uzmanlarının yüzde 56’sı, sosyal medya hesaplarını gerçek kimliklerle ilişkilendirebilmenin teknik olarak mümkün olduğunu söylüyor. Ayrıca ankete katılan uzmanların yüzde 50’si, sosyal medya şirketlerinin çevrimiçi kötüye kullanımı azaltmak için platformların sorumluluk alması gerektiğini söylüyor. Çağıl da şimdilik tek çözümün bu olduğunu savunuyor.

Alaattin Çağıl kimdir?

3 Mayıs 1994 tarihinde İzmir’de dünyaya gelen Alaattin Çağıl’ın çocukluğunu Marmaris’te geçirdikten sonra eğitimi için İzmir’e döndü. Alaattin Çağıl, 15 yaşındayken Facebook’la tanıştı ve 2-3 yıl boyunca bu sektörden kazanç sağlamaya başladı. Sosyal Medya Uzmanı olabilmek için yıllarda uğraşan Çağıl, Google ve Facebook’un sınavlarını başarıyla geçerek birçok sertifika sahibi oldu. Yaklaşık 10 yıllık sertifikaları bulunan ve bir dönem Twitter’da Türkiye retweet rekorunu kıran Çağıl; ünlüler, markalar ve belediyelerle çalışmasının yanında kendi ajansını da kurarak birçok ünlü filme ve fuara sponsor oldu. Bir film şirketine de ortak olarak sinema filmi yayınlayan Çağıl, ilk kitabı ‘Sosyal Medya ile Dijital Pazarlama’ kitabını yayınladı. Katar, Almanya ve İtalya gibi pek çok ülkede başarılı işlere imza atan ve Altın Palmiye Ödülü’nü de elinde bulunduran Alaattin Çağıl, hayatını Londra’da sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde iki kitap daha yayınlayan Çağıl, dijital alandaki işlerini başarıyla devam ettiriyor.