Bütün gün burnumda çekici, dâvetkâr bir elma kokusu vardı. Halepçe'nin Kürt çocuklarını ölüme götüren cinsten bir elma kokusu!

Oysa insanlık tarihinin o en vahşi katliamının üstünden tam 30 yıl akmış, o zulmün mimarı Saddam da yaptıklarının bedelini kendisi gibi bir zâlimden bulmuş.

Sadece hayatını değil, haysiyet ve şerefini de kaybederek Cehennem'e gitmiş. Ama bu koku niçin burnumdan çıkmıyor, "Anne elma kokusu geliyor!" diyen Kürt çocuklarının sesi niçin kulaklarımda çınlayıp duruyor? Tek suçları Arab olmamak olan bu çocukların yüzüne nasıl bakacağız?

Sırf başka bir dili konuştukları için katledilen bu on bin insanın hesabının da görüleceği mahşerde hangi yüzle Müslüman olduğumuzu söyleyeceğiz?